Vatandaştan Erdoğan’a işsizlik tepkisi: Saray’dan konuşmak kolay

TÜİK’e göre Haziran ayında 3 milyon 541 bin kişi, DİSK-AR’a göre ise 7 milyon 607 bin kişi işsizken Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Erdoğan, “Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki, ‘işsizlik var…’ Ne işsizliği?” dedi. Kızı ve kendisi işsiz olan bir yurttaş, “Kızım üniversite mezunu, 140 yere başvuru yaptı, hiçbirinden dönüş olmadı. Saray’dan konuşmak kolay, bir de insin burada konuşsun bizimle” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Batuhan SERİM

Ali Selim YAMANLI

TÜİK’e göre Haziran ayında dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 541 bin kişi oldu. DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanılarak yapılan hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 607 bin kişi olarak belirlendi.

Rakamlar böyleyken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dikkat çeken bir çıkış geldi.

Kütahya’da bir törende konuşurken, işsizlik sorunu olmadığını savunan Erdoğan, ‘Bir de utanmadan sıkılmadan diyorlar ki, ‘işsizlik var’. Ne işsizlği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş, iş. İş çok ama ne diyor? ‘Benim istediğim gibi iş yok…” ifadelerini kullandı.

Biz de İstanbul Beşiktaş’ta yurttaşlara mikrofon uzattık, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki ‘işsizlik var.’ Ne işsizliği’ açıklamasında bulundu. Bu söyleme katılır mısınız? Türkiye’de işsizlik yok mu?” diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“SARAY’DAN KONUŞMAK KOLAY…”

Neslin Hanım: “Bu sözlere katılmıyorum. Mesela kızım şu an Laborantlık bölümü mezunu, geçen sene iş için 140 yere başvuru yaptı, hiçbirinden dönüş olmadı. Kızım en son bir kahvecide çalışmaya başladı. 12 saat ayakta çalışıyor. Hala iş başvurularına devam ediyor birçok yere ama hala dönüş yok. Hadi biz bir şekilde yaşadık ama sizler gençsiniz daha… Hayatın başındasınız. Çocukların ümidi yok, ‘gitsek mi bu ülkeden’ diyorlar. Neden gitsinler? Biz neden kendi gençlerimizi dışarıya kaçıralım ki? Yöneticiler bazen çok başka bir tablodan bakıyorlar. Hatta bazen onlar başka bir dünyada yaşıyorlar, biz başka bir dünyada yaşıyoruz. Bu kesin. İnsanlar gerçekten mutsuzlar. Yaşam şartları çok ağır. Saray’dan konuşmak kolay, bir de insin burada konuşsun bizimle.”

“KAHROLUYORUM”

Ali Kökçü: “Bu sözlere katılmıyorum. Her sene kaç tane mezun veriyor üniversiteler, bunların yüzde kaçı iş sahibi olabiliyor? Ben emekliyim ama torunlarımı düşünmek zorundayım. Onların da gelecek kaygısı var. Torunum daha liseye başlıyor bu sene, ‘Almanya’ya gideceğim, orada okuyacağım’ diyor. Bu durum tüylerimi diken diken ediyor… Kahroluyorum.”

“İŞSİZLİK OLDUĞU AÇIK”

Kerim Bey: “İşsizlik sıkıntısı olduğu açık. Cumhurbaşkanı’nın burada neyi kast ettiğini tam bilmiyorum, seçmen kitlesine oynamış olabilir.”

“İŞSİZLİĞİN TEMEL KAYNAĞI ÜRETİM OLMAMASI”

Ozan Bey: “İşsizliğin olduğu ortada. O yüzden ben bu sözlere katılmıyorum. İşsizliğin olmadığını söyleyerek bu durumu sadece işsizlerin üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Ben üniversiteden yeni mezunum, arkadaşlarım iş bulamıyorlar. Daha çok staj ya da part time (yarı zamanlı) işlere giriyorlar. Orada da hak ettikleri maaşın çok altında alıyorlar. İşsizliğin temel kaynağı bence üretmiyor olmamız.”

“BÖYLE DİYEREK BAŞARISIZLIKLARINI ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Mithat Dilek: “Bu sözlere kesinlikle katılmıyorum. Etrafımızdaki gençleri görüyoruz, hepsi işsiz. Bu iktidarın sorunu, istihdam yaratması lazım ki insanlar çalışsınlar… Böyle açıklamalar yaparak herhalde başarısızlıklarını örtmeye çalışıyorlar.”

“MEMLEKETİN HALİNİ GÖRÜYORSUNUZ”

Cengiz Akpınar: “Bu sözlere katılmıyorum. Zaten görüyorsunuz memleketin halini. Çalışsanız da verdikleri para yetmiyor. 2-3 kişi dışarda yemek yeseniz zaten bitiyor verdikleri para…”

“BEN AYLARCA İŞ ARADIM, İŞ YOK”

Hüseyin Bey: “Ben aylarca iş aradım, iş yok. İş bulmak isterseniz de genellikle birini bulmanız gerekiyor. Birini bulmadığınız zaman da olmuyor. Ben mesela şu an bir yerde çalışıyorum, oraya torpil ile girdim. Torpil olmadan hiçbir yere giremezsiniz. Herkes bir çeşmenin başını tuttu, diğer işlere zaten Suriyeliler girdi, o yüzden böyle bir karmaşa var. Gelinen bu durum beni tabii ki üzüyor. Düşünsenize benim en büyük hayalim Avrupa’ya gitmek, kendi ülkemden kaçmak… Ben milliyetçiyim, vatanseverim ve ülkemden gitmek istiyorum ekonomiden dolayı.”

“TAM BİR SENEDİR İŞ ARIYORUM”

Simla Uyar: “Hayır asla katılmıyorum, tam bir senedir iş arıyorum. Geçenlerde 5 günlüğüne bir işe girdim asgari ücretin altında verdiği için kabul etmedim çok zor geldi. Üniversite mezunuyum, 12 saat çalışıp asgari ücretin altında alıyordum vicdanen şey yapamadım, ayrıldım. Bu durum tabii ki beni üzüyor tek bir maaşla zor oluyor. Her türlü zor oluyor bizim için.”

“VERİLEN MİKTAR ÇOK AZ”

Yusuf Can Duman: “Ben düğünlerde, tekstilde çalışıyordum verilen miktar bana gerçekten çok az geliyor. Ben düzgün alışveriş yapamıyorum, bir şeyler yapamıyorum. Gezemiyorsun, şu an buraya geldik otobüsler bugün bedava, 30 Ağustos Zafer Bayramı ücretsiz olduğu için geldik. Yoksa böyle bir şey mümkün değil, yol parası zaten benim bir günlüğümün parası ortalama. Bu sene 10. sınıfa geçtim, bu yaşımda çalışmak zorunda olmak beni çok üzüyor. İnsanlar bazen çok acımasız olabiliyorlar. Benim de hakkım olabilir bilgisayar oynamaya, telefonumla ilgilenmeye, dışarıda gezmeye belki rahatça takılmaya ama öyle bir şey çok mümkün değil günümüz Türkiye’sinde. İstediğim üniversiteyi kazansamda istediğim işe girebileceğimi düşünmüyorum. Yurtdışında 1 ayda yaptığımız şeyi burada 1 senede 2 senede zar zor ulaştırıyoruz çok zor.”

“İKTİDARDAKİLERİN TUZU KURU”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Bu sözlere katılmıyorum. Suriyeliler, Afganistanlılar geldi, onlar ucuz iş gücü. Gidip 100 liraya çalışıyorlar ama bizim halkımız 100 liraya çalışsa evini geçindiremez. İşsizlik bence onlar yüzünden çoğaldı. İktidardakilerin tuzları kuru…”