Vatandaştan Bakan’a tepki: Bu son 2 yılı nereye atacağız?

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Son yılları saymazsak enflasyon ortalama yüzde 8-9 civarındadır” dedi. Ancak resmi enflasyon bile yüzde 85’i geçti. Yurttaşlar ise bu sözlere ateş püskürdü, “Biri yalan söylüyor ama kim belli değil. Herkesin zaten olan sıkıntıları daha da çoğaldı. Son 2 yılı nereye atacağız? Kime yazacağız? ifadelerini kullandı.

Ali Selim YAMANLI

Batuhan SERİM

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Eylülde yüzde 83,45 olan yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE), ekimde yüzde 85,51 yükseldi. Bu enflasyon oranı, 24 yılın yeni zirvesi oldu. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekimde aylık enflasyonu yüzde 7,18, yıllık enflasyonu yüzde 185,34 hesapladı.

Ticaret Bakanı Muş’un enflasyon ile ilgili açıklaması ise tartışma yarattı. Muş, 31 Ekim’de yaptığı açıklamada “Son yılları saymazsanız, ortalaması yüzde 8-9 civarındadır. Tek haneliye indirmiştik, son dönemlerde enflasyonda bir artış var” dedi.

Biz de İstanbul Mecidiyeköy’de vatandaşlara mikrofon uzattık, “İktidar sözcüleri, ‘Son bir iki yılı saymazsak enflasyon yüzde 8-9’ diyor, sık sık enflasyonun köpüğünü alacaklarını söylüyorlar. Ama resmi enflasyon bile son 24 yılın zirvesi olan yüzde 85,51’e çıktı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“SON 2 YILI NEREYE ATACAĞIZ?”

İbrahim Şengül: “Bu son 2 yılı nereye atacağız? Kime yazacağız? Her şeye en az yüzde 100 zam geldi. Gelirin nereye harcandığı belli değil, o yüzden bu haldeyiz. Ülke kendi kendine yeter ama bu geliri alt gelir gruplarına, işçiye, memura, emekliye dağıtmadıkları için bu haldeyiz. Benim hissetiğim enflasyon en az yüzde 150.”

“ÜLKE YAŞANAMAZ HALE GELDİ”

Metin Salih Şentürk: “Son birkaç yılı göz önünde bulundurmazsak; ben tüp mide ameliyatı olmadan 126 kiloydum, şimdi ise 70 kiloyum. Biz şu anki yaşadığımız sürece bakmalıyız. Ben market işletiyorum, insanlara her gün ‘yağın fiyatı, kahvenin fiyatı değişti’ demekten utanır hale geldim. Ülke yaşanamaz bir hale geldi. İnsanlar bitik durumda. Ülkede bir kan değişikliği olması gerektiğini düşünüyorum.”

Metin Salih Şentürk

“VATANDAŞI KANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Fatih Saraç: “Gülünecek durumdayız, öyle bir hale gelmişiz ki herkes birbirine yalan söylüyor. Vatandaşı kandırmaya çalışıyor, benim alacağım maaşı enflasyonu düşük açıklayarak çalıyor. 4-5 ay önce aldığım şey bugün 4 katı olmuş… Bu kadar rezillik olmaz. Türkiye’nin gelirini bir elin parmağı kadar olanlar yiyor.”

Fatih Saraç

“ENFLASYON YÜZDE 300”

Nezahat Tanal: “Gerçekçi bulmuyorum, enflasyonun yüzde 300-400 olduğunu düşünüyorum. Her şeye karşı güvenimiz yıkılmış vaziyette. Bu tip açıklamalara inananlar için bu rakamları ifade ediyorlar, bence inandırıcı değil.”

Nezahat Tanal

“BİR ALDIĞIMI BİR DAHA ALAMIYORUM”

Osman Bey: “TÜİK’in başındaki kim? Kurumlara atamalar yapanlar kim? Enflasyonun açıklandığı gibi olmadığı aşikar. Yüzde 100’ün üstünde hissediyorum. Markete gidiyorum bir aldığımı bir daha alamıyorum. Manava gidiyorsunuz aynı, kasaba zaten gidemiyorsunuz. Bana göre açıklanan veriler doğru değil.”

“VERİLERİN HİÇBİR GERÇEKÇİLİĞİ YOK”

İbrahim Sayman: “TÜİK’in verilerinin hiçbir gerçekçiliği yok. Ne alırsak alalım 2 yıl öncesinde 100 lira olan ürünün fiyatı şimdi 300 lira. ‘Giyinmek için bir şey alalım’ diyoruz alamıyoruz. Asgari ücreti yüzde 200 artırsalar da fark etmez. Bir sonraki ay tekrar her şeye zam geliyor. Bir şey fark etmiyor. ENAG’ın verileri bile özellikle gıda ürünlerinde etkisiz kalıyor. İnsanlar telkinlere inanıyor, birileri size sürekli bir şey telkin ederse buna inanırsınız. Yaptıkları tüm açıklamalar bu yönde.”

“PAZARDA 100 LİRAYA 3 ÇEŞİT ŞEY ALAMIYORUZ”

Ömer Darama: “Ekonomi çok kötü, inanmıyorum. Hissettiğim enflasyon yüzde 200, kimseyi kandırmasınlar. Televizyon kanallarına bakıyoruz memleket güllük gülistanlık, pazara çıktığımızda ise 100 liraya 3 çeşit şey alamıyoruz.”

Ömer Darama

“ÖNCEKİ YILLARDA BÖYLE KAYGILARIMIZ YOKTU”

Fatih Keskin: “Bence enflasyon yüzde 200. Son birkaç yıl daha kötü olduk. Domatese bakıyorsun manavda 35-40 lira, alamıyoruz. Bir tane simit alıyorsun 5 lira, bir ekmek 5 lira… Dışarıda yemek yiyemiyoruz, bir çorba ancak içiyoruz. Önceki yıllarda böyle kaygılarımız yoktu. Ben memur emeklisiyim, önceden memurlar emekli olduğunda bir ev alabiliyordu. Bir sene oldu tazminat alalı 128 bin lira tazminat aldım, herhalde İstanbul’da bir oda alamam. Bundan 20 yıl önce bir ev ya da araba alabiliyordun ama şimdi mümkün değil. Arabanın lastiğini alamazsın.”

“YAPISAL DEĞİŞİKLİK OLMADAN ENFLASYON DÜŞMEZ”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Biri yalan söylüyor ama kim belli değil. Enflasyonun yüzde 8-9 olması mümkün mü? Ülke neden bu halde? Bu 2 yılı ne yapacağız? Herkesin zaten olan sıkıntıları daha da çoğaldı. Yapısal değişiklikler olmadan enflasyon düşmez.”