Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5206

EURO

36,1768

ALTIN

2.962,95

BIST

9.367,77

Vatandaşın son durumu: Yol param kalmayacak diye yemek yiyemedim

Yurttaşların hayat pahalılığını en çok hissettikleri yerlerin başında lokantalar, büfeler geliyor. Dışarıda yemek yemek artık birçok kişi için …

Vatandaşın son durumu: Yol param kalmayacak diye yemek yiyemedim

Yurttaşların hayat pahalılığını en çok hissettikleri yerlerin başında lokantalar, büfeler geliyor. Dışarıda yemek yemek artık birçok kişi için lüks olmaya başladı; bu durum halkı öğün atlamak zorunda bıraktı. Bir dönercinin iskemlesine oturmuş çay içen vatandaş, “Döner yemek istedim, yiyemedim. Üstümde az para vardı, baktım yesem yol param kalmayacak, onun için yiyemedim… Çocuklarımın okul masrafı var, onu biriktirmeye çalışıyorum” sözleriyle yaşadığı zorluğu dile getirdi.

Batuhan SERİM

Ali Selim YAMANLI

Yüksek enflasyon ve buna bağlı hayat pahalılığının en çok etkilediği alanların başında gıda geliyor.

Gıda ürünlerindeki etiketler görenleri adeta şaşkına çeviriyor. Bu durum haliyle yemek satan yerlerin satışlarını da etkiliyor. Çünkü buralarda da fiyatlar uçmuş durumda.

Bir kişi yarım tavuk döner yemek istese, yanında bir içecekle birlikte en az 30 lira ödemek zorunda.

Bir esnaf lokantasında bir ana yemek ve bir pilav almak istediğinde ise en az 40-50 lira ödemesi gerekiyor.

Bu durum özellikle çalışanları ve en az bir öğününün dışarıda yemek zorunda olanları etkiledi.

Yüksek fiyatlar karşısında bazı yurttaşlar çareyi öğün atlamakla ya da meyve ile geçiştirmekte buldu.

İstanbul Mecidiyeköy’de esnafa, “Satışlar ne durumda? Müşteriler porsiyonlarını küçülttü mü?” diye; vatandaşlara da, “Dışarı rahatlıkla yemek yiyebiliyor musunuz? Öğün atladığınız oluyor mu?” diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“YOL PARAM KALMAYACAK DİYE YEMEK YİYEMEDİM”

Dönercinin iskemlesine oturmuş, çay içen vatandaş Muhsin Bey: (Yemek yemek için geldiniz sanırım buraya, bir şeyler yiyebildiniz mi?) Yok, yiyemedim. Üstümde az para vardı, baktım yesem yol param kalmayacak, onun için yiyemedim… (Ne yemek istediniz de bütçeniz yetmedi?) En ucuzu tavuk döner, onu alacaktım. Eskiden 13-15 liraydı, şimdi 30-35 liradan aşağı karnını doyuramıyorsun. (Sabah kahvaltısı yapabildiniz mi bugün?) Evet, evde yaptım. (Öğlen yemeğini pas geçtiniz…) Aynen, gerçekten pas geçtim. (Akşam?) Akşama da Allah ne verdiyse… Eve gideceğiz, bir menemen yapıp yiyeceğiz. (Zorlanıyor musunuz geçinmekte?) Zorlanıyorum, 2 öğrenci çocuğum var, yetiştiremiyorum. Çocuklarımın okul masrafı var, onu biriktirmeye çalışıyorum. (Bir baba olarak aslında çocuğunuz için bir fedakarlık yaptınız..) Onun için yemiyorum yemin olsun. (Bu durum sizi üzüyor mu?) (Yutkunarak) Üzmez mi ya! Herkesi üzer. İnanın durum hiç iyi değil.”

“AÇ KALDIĞIM ZAMANLAR OLDU”

Gürol Yılmaz: “Dışarıda yemek yemek çok zorlaştı ama elimizden geleni yapıyoruz. Burada dükkana yardım ediyorum, öyle karnımı doyuruyorum. (Yemeği ücretsiz yiyemeseniz ne yaparsınız? Bütçenizi etkiler mi?) Aç kaldığım zamanlar da oldu. Kimseden bir şey isteyemeyip de su içemediğim, yemek yiyemediğim zamanlar oldu. (İzinli olduğunuz bir gün dışarı çıkıp bir şeyler yemek, içmek sizin için bir lüks mü?) Lüks. Ben zaten günlük 30 lira yevmiye alıyorum… (En son ne zaman bir kafeye oturdunuz?) Uzun zaman oldu hatırlamıyorum…”

“GÜNDE BİR ÖĞÜN YİYORUM”

Abdullah Kasırga: (Dışarıda rahatlıkla yemek yiyebiliyor musunuz?) Yiyemiyoruz. Rahatlıkla yemek yiyebileceğimiz bir para bile yok… Az önce eşimle iş aramaktan geldik. İş verenle konuştum, ‘elemana ihtiyacınız var mı?’ dedim. ‘Yok, Suriyeli varsa Suriyeli gönder’ diyor. Ülke bitik. (Fiyatları nasıl değerlendiriyorsunuz?) Çok pahalı. Allah yardımcımız olsun. (Tasarruf yapmak için öğün atladığınız oluyor mu?) Olmaz mı ya… Bırak lokantada yemeyi, sabah evde kahvaltı yapamıyorum. (Günde kaç öğün yiyorsunuz?) 1 öğün. Allah inandırsın 1 öğün… (O hangi öğün?) Akşam. (Günde tek öğün yemek yemek sağlığınızı olumsuz etkiliyor mu?) Aşırı etkiliyor. (Üzülüyor musunuz bu duruma?) Üzülmez miyiz…”

“ENDİŞELER YÜZÜNDEN KENDİMİ GENÇ GİBİ HİSSEDEMİYORUM”

Arda Can: (Dışarıda rahatlıkla yemek yiyebiliyor musunuz?) Genellikle hayır. Ay başlarında, maaşı yeni aldığımız dönemlerde rahatça yiyebiliyoruz. Onun dışında dışarı çıkıp yemek istediğimiz zaman pek bir seçeneğimiz kalmıyor. Genelde ucuz şeylere yöneliyoruz. Hiçbir şekilde sağlıklı beslenemiyoruz dışarıda. (Dışarıda yemek için ne kadar bütçeniz oluyor?) En az 30, en çok 70-80 lira. (Öğün atladığınız oluyor mu hiç?) Zaman zaman oluyor. Kahvaltı yapmadan şu an mesela günüme devam ediyorum. (Gelecekte sağlıklı beslenmenize dair bir endişe taşıyor musunuz?) Kesinlikle taşıyorum. Mesela spora başlamayı düşünüyorum, bunun için belirli oranda protein almam gerekiyor. Et, tavuk, balık yemem gerekiyor. Sırf bu yüzden spor planımı tamamen çıkardım aklımdan. Bunun endişesini yaşadığım için şu an spora başlayamıyorum. (Bu endişeler sizi üzüyor mu?) Üzüyor. Bu endişeler yüzünden ben kendimi genç bir insan gibi hissedemiyorum.”

“SON 8-10 AYDA HAYATIMIZ ALT ÜST OLDU”

Sevim Hanım:(Dışarıda rahatlıkla yemek yiyebiliyor musunuz?) Hayır. (Öğün atladığınız oluyor mu?) Tabi ki. (Gelecekte sağlıklı beslenmenize dair bir endişe taşıyor musunuz?) Yaratmaz mı? Belli bir yaşımız var. Evdeki yemek daha sağlıklı tabi ama mecbur kaldığında dışarıda da sağlıklı yemek istiyorsun… Onu da yiyemediğin için atıştırmalık yiyorsun. O da senin sağlığını etkiliyor ister istemez. (Bu durum sizi üzüyor mu?) Üzmez mi? Siz olsanız üzülmez misiniz? Tabi ki üzülüyoruz. Şu 8-10 ay içerisinde hayatımız alt üst oldu.”

“ÖĞÜN GEÇİŞTİRMEK İÇİN MEYVE ALAN ÇOK KİŞİ VAR”

El tezgahında meyve satan esnaf Hüseyin Bülbül: “Satışlar ağır, meyveler pahalı. Eriğin kilosu 70 lira, kayısının kilosu 50 lira, şeftalinin kilosu 35 lira, kirazın kilosu 120 lira, incirin kilosu 70 liraya, 80 liraya, 110 liraya var türüne göre. (Vatandaşlar kilo kilo alabiliyorlar mı bunlardan?) Parası olan alıyor. Parası olmayan taneyle, yarım kilo alıyor. (Çok karşılaşıyor musunuz taneyle alışveriş yapanlarla?) Karşılaşıyoruz tabi… Vatandaş ne yapsın? (Dışarıda yemek yemek pahalı olduğu için öğün geçiştirmek amacıyla birkaç adet meyve alanlarla karşılaşıyor musunuz?) Çook… (Günde kaç saat tezgah açıyorsunuz?) Öğlen 12’de geliyorum, akşam 11’e kadar. (Bu süre zarfında yemek yiyor musunuz?) Yemek yemeden aç durulur mu ya? (Ne yiyorsunuz?) Döner möner bir şeyler yiyoruz. (Tek öğünle mi geçiştiriyorsunuz?) Ne yapalım…”

“GELİR AZALDI, GİDER ÇOĞALDI”

Pilavcı esnafı Ramazan Gökhan: “Satışlar gittikçe azalıyor. Millet fiyattan memnun değil. Her şey zamlandıkça biz de mecbur zam yapıyoruz. Gelir azaldı, gider çoğaldı. Müşteri de şikayetçi, biz de şikayetçiyiz. İnsan çıkmaz sokağa giriyor, ne yapacağını bilmiyor. (Bir porsiyon tavuklu pilavın fiyatı ne kadar?) 25 lira. (Bundan birkaç ay önce ne kadardı?) Birkaç ay önce aynı pilav en fazla 15 liraydı. Şu anda sadece dükkan dönüyor, bir kazancımız yok. Fiyat artırmaktan biz de memnun değiliz. İnsanlara karşı mahcup oluyoruz. Bir tabak tavuklu pilavın 25 lira olması normal değil yani… Ama bu fiyatlar bile kurtarmıyor. (Yarım porsiyon alanların sayısında bir artış var mı?) Millet artık az yemeye bakıyor. ‘5 lira eksik vereyim o günü öyle geçireyim’ diyorlar. İnsanlar artık günübirlik yaşıyor.”

“EKMEK ARASI PATATES SATIŞLARI ARTTI”

Dönerci esnafı Sezai Kaymaz: “Satışlar eskisi gibi değil ama idare ediyor. (En çok hangi çeşit satılıyor?) Eskiden hep porsiyon gidiyordu, dürüm gidiyordu; şimdi ekmek arası döner ve ekmek arası patatesler gitmeye başladı. (Yarım ekmek mi tercih ediyorlar genelde?) Genellikle yarım ekmek tercih ediyorlar. Daha ekonomik olduğu için. Artık insanlar yarım ekmeğe dönmeye başladı.

“ESKİDEN DÜRÜM YİYEN ŞU AN YARIM EKMEK YİYOR”

(Yarım ekmek dönerin fiyatı ne kadar?) 18 lira. (İçecek ne kadar?) 12 lira. (Burada yarım ekmek döner yemek ve yanına bir içecek içmek isteyen birinin en az 30 lira ödemesi gerekiyor…) Evet. (Müşterilerin fiyatlara yönelik tepkileriyle karşılaşıyor musunuz?) Genelde ‘çok pahalı, eskisi gibi değil’ diyorlar. (Eskiden daimi müşteriniz olup şu anda alamayanlar oluyor mu?) Eskiden sürekli dürüm yiyen şu an yarım ekmek alıyor. (Dürümün fiyatı ne kadar?) 24 lira. Aradaki fiyat farkını ödememek için yarım ekmeğe döndüler. (Bu durum sizi üzüyor mu?) Üzüyor tabi. Her zamanki müşterimizi kaybetmek istemeyiz.”

“TATLI VE İÇECEK ŞU AN ZENGİN MENÜSÜ OLDU”

Lokanta esnafı Şahin Dal: “Satışlar fena değil ama maliyetler… Maliyetlerin sürekli artmasından şikayetçiyiz. Bir gün aldığımız ürünü ikinci gün aynı fiyata alamıyoruz. (Ne sıklıkla etiket değiştiriyorsunuz?) Eskiden yılda bir zam yapardık; şimdi iki ayda bir ya da ayda bir fiyatları değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunu biz de istemiyoruz ama ayakta durabilmemiz için bunları yapmamız lazım. Olan şu an küçük esnafa oluyor. Devletten de destek alamıyoruz. (Porsiyon küçültmeye gidenler oluyor mu?) Normalde öyle bir şey yoktu, son zamanlarda bu sıkıntı oluyor. Eskiden yemek yiyen biri yanına tatlı alırdı, şu an sadece bir ana yemek, bir pilav alıyor. Tatlı ve içecek artık zengin menüsü oldu. (Bir tavuklu yemek ve bir pilav alan kişinin ortalama ne kadar ödemesi gerekiyor?) 40 lira. (Bir kırmızı etli yemek ve bir pilav alan kişinin ortalama ne kadar ödemesi gerekiyor?) 45-50 lira arası.”