Tüm dünyanın gözü kulağı Semerkant’a çevrildi: Şangay Beşlisi Türkiye için neden önemli?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez 2012 yılında bir latifeyle başlattığı Şangay Beşlisi tartışması bugün …
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez 2012 yılında bir latifeyle başlattığı Şangay Beşlisi tartışması bugün Özbekistan’ın başkenti Semerkant’ta düzenlenecek toplantı ile yeniden gündeme geldi. Türkiye’nin ilk kez katılacağı zirve başta ABD olmak üzere uluslararası medyada gündem olurken, tüm dünyanın gözü kulağı da zirve kapsamında gerçekleşmesi planlanan ikili görüşmelere çevrildi…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağustos ayında Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmenin ardından “Eylül ayında Şanghay Beşlisi, Özbekistan’da toplanacak. Görüşmemizde Sayın Putin de rica etti; nasip olursa biz de inşallah oradaki toplantıya katılacağız” diye konuşmuştu.
Şangay Beşlisi’nin Özbekistan’da gerçekleşecek toplantısı için tarih geldi çattı. Erdoğan’ın toplantı için bugün Özbekistan’a hareket etmesi bekleniyor. Toplantıya ev sahipliği yapan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in davetiyle toplantıya ilk katılacak Erdoğan, zirve kapsamında bir dizi ikili temasta bulunacak. Ayrıca Erdoğan ilk kez aile fotoğrafında da yer alacak.
ÖRGÜTÜN 8 ÜYESİ BULUNUYOR
Resmi öğle yemeğine katılacak Erdoğan’ın, zirve kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping başta olmak üzere zirveye katılan devlet başkanlarıyla bir dizi ikili görüşme yapması bekleniyor.
Batı’nın sırtını döndüğü birden fazla ülkeyi kapsayan ve başlarını Rusya’nın çektiği Şangay Beşlisi 1996 yılında Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın katılımıyla kuruldu. Özbekistan’ın 2001 yılında katılmasıyla birlikte 6 üyeye çıkan kuruluşun adı Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değişti.
‘ABD’YE VE DOLAR’A KARŞI BİR OLUŞUM’
Şu an Hindistan ve Pakistan’la birlikte 8 asli üyesi bulunuyor. Bunların yanı sıra, Afganistan, Belarus, İran ve Moğolistan da kuruluşun dört gözlemci üyesini oluşturuyor. Türkiye ise Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 6 diyalog partnerinden biri. Bu kuruluştaki diyalog partnerleri Azerbaycan, Ermenistan, Kamboçya, Nepal, Türkiye ve Sri Lanka. Kuruluşun resmi dilleri Rusça ve Çince olarak tanımlanırken, ABD karşısında bir oluşum olarak da dikkat çekiyor.
Peki Rusya-Ukrayna savaşının ortasında, Rusya ve Putin’e yönelik yaptırımlar almış başını giderken, Belarus ve İran gibi ülkelerin de katılacağı bu zirve neden bu kadar önemli? (Bu noktada Belarus’un Rusya’ya yakınlığı nedeniyle Kraliçe 2. Elizabeth’in cenaze törenine bile davet edilmediğini hatırlatmakta fayda var.)
Batı tarafından yaptırım uygulanan ülkelerin de yer aldığı Şanghay İşbirliği Örgütü’nün bu toplantıdaki asıl amacı yaptırımlar karşısında kendi ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmek. ABD Doları baskısına karşı ulusal para birimlerini kullanarak ticareti artırmak istiyorlar.
Vladimir Putin- Şi Çinping
GÖZLER PUTİN-Şİ GÖRÜŞMESİNDE
Kitaplara konu olmuş tarihi Semerkant kentinde gerçekleşecek zirvede Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna’yı işgalinin ardından ilk kez yüz yüze görüşecek. Bu, özellikle Batı tarafından yakından izlenecek bir gelişme olarak nitelendirirken, uluslararası kamuoyunda gündemin ilk sırasına yerleşti.
Çin, savaştan önce zaten Rusya’nın en büyük ticaret ortağıydı ve toplam dış ticaretinin yüzde 16’sını oluşturuyordu. Savaşla birlikte Rusya ekonomisinin resesyona girmesiyle Çin’in önemi daha da artmışa benziyor.
‘YUAN İLK KEZ DOLARI GEÇTİ’
Toplantıyı en yakın takip eden ülkelerden biri kuşkusuz ABD. Ukrayna’daki savaş ile birlikte Rusların dolar ve euro’ya erişiminin kısıtlanması onları Çin Yuan’ına iterken, ABD basını “Rusya’nın yeni doları Yuan mı olacak?” başlıklarını şimdiden atmaya başladı. Rus basını da Moskova borsasındaki Yuan ticaretinin gün be gün arttığını ve rekor kırdığını yazdı. Hatta bir adım ileri gitti, ticarette ilk kez Yuan’ın ruble-dolar ticaretini geçtiğini aktardı.
Ayrıca unutmamak lazım ki, Pekin ve Moskova, Ukrayna ve daha sonra Tayvan gerilimleri nedeniyle Batı’ya karşı daha fazla dayanışma içinde olma mesajını vermişler ve hatta askeri alanda ortak tatbikat yapacaklarını duyurmuşlardı.
HER ŞEY 2012 YILINDA BİR ESPRİYLE BAŞLADI
Tüm bu sebepler dünyanın gözünü kulağını zirveye çevirirken, son dönemde Ukrayna’nın doğusunda kayıpları artan Putin’in vereceği mesajlar da merak konusu. Tabii Türkiye’nin katılımı da…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ilk kez Şangay Beşlisi’ne katılımı dile getirmesi aslında Avrupa Birliği üyelik sürecine bir mesaj olarak başlamıştı. 2012 yılında Erdoğan, Rusya ziyaretinde Putin’e yaptığı bir latifeyi anlatmış, “Ona takıldım. Bizi Şangay Beşlisi’ne alın. Biz de Avrupa Birliği’ni gözden geçirelim.” demişti. Erdoğan dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya’nın eski Şansölyesi Angela Merkel’i AB sürecini baltalayan isimler ilan etmiş, Şangay Beşlisi’ne açık kapı bırakmıştı.
2016 yılında da Erdoğan, “Mesele şu; Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. ‘Benim için varsa yoksa Avrupa Birliği’ dememeli. Benim kanaatim bu. Yani, bazıları eleştiriyor olabilir ama ben de kendi kanaatimi söylüyorum. Mesela, ‘Şanghay Beşlisi içerisinde Türkiye niye olmasın?’ diyorum.” ifadelerinde bulunmuştu.
‘ŞANGAY BEŞLİSİ TÜRKİYE İÇİN AB’YE ALTERNATİF Mİ?’
Dünya ekonomisi ABD, AB, Uzakdoğu ülkeleri ve diğer dünya ülkeleri dört bacaklı bir masadan oluştuğu düşünüldüğünde “Şangay Beşlisi Türkiye için AB’ye alternatif olabilir mi?” sorusu da gündemde. Tüm dünyanın gözü kulağı Semerkant’a çevrilmişken, Türkiye’nin tutumu AB ve ABD ile ilişkilerinde oldukça önemli.
Putin ve Erdoğan’ın Semerkant görüşmesinin önemini artıran son gelişme ise Erdoğan’ın Avrupa ile Rusya arasında artan enerji bunalımı kapsamında Moskova’nın tavrını haklı bulan bir yaklaşım sergilemesi oldu. İkili görüşmelerinde tahıl konusu ve enerji konusunun da gündeme geleceği açıklandı. Erdoğan’ın başta Jinping olmak üzere zirveye katılan diğer liderlerle yapacağı temaslarda ağırlıklı olarak ekonomik işbirliğinin gündeme gelmesi öngörülüyor.
Çin basınında yer alan haberlerde, zirvede Türkiye’nin diyalog ortağı statüsünün gözlemci ülke statüsüne yükseltilmesi kararı alınabileceği yazılıyor.