Tükenmişlik sendromuna kapılmadan iyi bir lider olmak için beş öneri
Çoğu insan lider olmanın çaba gerektirdiğinin ve stres getirdiğinin farkındadır. Bu çaba ve stres ise tükenmişlik sendromuna varan sonuçlara yol açabiliyor. Alanında uzman eski bir CEO, tükenmeden nasıl bir lider olabileceğinize dair 5 strateji paylaştı.
Kellogg Okulu’nda pazarlama alanında kıdemli öğretim üyesi ve yönetici koçu olan Sanjay Khosla, liderliğe giden yolun her zaman açık olmadığını söylerken “Daha verimli olmak ve daha çok çalışmak bazen tamamen zaman kaybıdır” diye uyarıyor.
Kraft Foods International’ın (şimdi Mondelez International) eski CEO’su Khosla, liderlik becerilerini güçlendirmek isteyen herkesin, kendilerini tüketmeden yeni fırsatlara nasıl hazırlanabilecekleri konusunda stratejik düşünmesi gerektiğini söylüyor.
Buradan yola çıkarak beş adımlı bir liderlik yolu hazırlayan koç, stratejilerini şu şekilde sıralıyor…
1. KENDİNİZİ TANIYIN
Büyümeden önce, kendi güçlü yönlerinizi, gelişim ihtiyaçlarınızı ve ayrıca yapmaktan keyif aldığınız şeyleri iyi bir şekilde anlamalısınız. Yöneticiniz de dahil olmak üzere başkalarından sürekli geri bildirim almak yararlı olacaktır. Bu genellikle 360 derecelik anketler kullanılarak yapılır. Bu durumda, başkalarından gelen geri bildirimleri kendi öz değerlendirmenizle eşleştirmek önemlidir.
Khosla, çokuluslu büyük bir şirkette kıdemli bilgisayar bilimcisi olan Maya’ya (gerçek adı değil) yaptığı koçluktan şu şekilde bahsediyor: “Maya, koçluk yapmaya başladığımda, şirketin dijitalden sorumlu yöneticisi olmayı arzuluyordu, ancak oraya nasıl ulaşacağı onun için net değildi. Yöneticisinden ve meslektaşlarından aldığı geri bildirimlere dayanarak, güçlü bir aday olabilmesi için teknik bir uzmandan daha fazlası olarak algılanması gerektiğini ve bunun da daha iyi iş ve ticari anlayış gerektireceğini fark etti.”
2. ENERJİNİZİ YÖNETİN
Bir sonraki adım, doğru şeylere zaman ayırdığınızdan emin olmaktır.
Khosla, “Stresli olduğunuzda, yapmak istediğiniz şeyle gerçekte yaptığınız şey arasında bir uyumsuzluk olur” diyor.
Bu uyumsuzluğu gidermek için Khosla, geri çekilmenizi ve sizin için neyin önemli olduğunu değerlendirmenizi öneriyor: “Bunu bir ‘enerji denetimi’ olarak düşünün, çünkü ‘zaman enerjinin vekilidir.'”
Koç, “Son altı aydaki takviminize bakın ve zamanınızı nasıl geçirdiğinizi birkaç temaya bölün. Sonra kendinize şunu sorun: Bu temalar listesinden benim için ne işe yarıyor, ne yaramıyor? Beni gerçekten heyecanlandıran ve meşgul eden şeyler nelerdir?”
3. ODAKLANACAĞINIZ ALANLARI SEÇİN
Khosla, enerji denetiminizi gerçekleştirdikten sonraki adımın önümüzdeki altı ay içinde eylemlerinizi önceliklerinize göre yeniden düzenlemek olduğunu söylüyor. İnsanları, beş öncelikli alanla sınırlı olmak üzere, belirli odak alanlarının bir listesini hazırlamaya teşvik ediyor.
Khosla’nın bu listeyi geliştirirken tek bir kuralı var; işin ötesinde kişisel bir denge sağlamanın bir yolu olarak işle ilgili olmayan bir öncelik ile başlaması gerekiyor. Maya’nın ilk önceliği çocuklarını okula bırakıp almaktı çünkü bu ona çok keyif veren bir şey.
Maya’nın ikinci odak noktası ne yapmaması gerektiğine karar vermekti, bu da onun durumunda yetki vermeyi öğrenmesini gerektiriyordu. Başlangıçta bunu son derece rahatsız buldu ancak yetki vermek ona takviminde daha fazla zaman yaratarak proaktif olmasına olanak tanıdı. Bu aynı zamanda Maya’ya yeni beceriler edinmesi için zaman kazandırdı.
4. ETKİ ÇEMBERİ OLUŞTURUN
Khosla ayrıca liderlik geliştirme fırsatlarını belirlemenize ve bunlardan yararlanmanıza yardımcı olmak için kendi deyimiyle “etki çemberi” oluşturmanızı da tavsiye ediyor. Güçlü yönlerinizi bu etki çemberine iletirseniz, daha önce erişilemez görünen projeler için kendinizi konumlandırmanıza yardımcı olabilirler.
Koç, “Büyüme odaklı bir lider olarak seçeneklerinizi genişletmede aktif bir rol almanız gerekiyor. Bunu yapmak için nereye gitmek istediğinizi, kimin yardım edebileceğini ve onlara nasıl yaklaşabileceğinizi stratejik olarak değerlendirin.” diyor.
Etki çevreniz, şirketinizin içindeki ve dışındaki meslektaşlarınızı, yöneticilerinizi ve etki yaratmanıza yardımcı olabilecek kişileri içermelidir.
5. NASIL GÖRÜNECEĞİNİZİ SEÇİN
Son olarak Khosla, liderlere toplantılarda ve etkinliklerde kendilerini ve görüşlerini nasıl sunduklarına iyice bakmalarını tavsiye ediyor.
Çoğu zaman insanlar, tartışılması gereken konunun özüne inmek yerine, önceden gözden geçirilebilecek bilgileri paylaşarak zaman kaybediyor veya teknik ayrıntılara takılıp kalıyor. Paylaşmak istediğiniz bilgilere çok fazla odaklanırsanız hedef kitlenizin bilmek istediği veya bilmesi gereken şeyleri kaçırabilirsiniz. Bunun yerine Khosla, liderlere bakış açılarını değiştirmelerini öneriyor:
“Onlara ne yaptığınızı anlatmak yerine, her şeye başka birinin bakış açısından bakın. Bunu yapmak bilinçli olmayı gerektirir. Herhangi bir toplantıdan önce size hangi soruların sorulabileceği konusunda beyin fırtınası yapın ve cevaplarınızı hazırlayın.”