TTB ve Emek-meslek örgütlerinden, Şebnem Korur Fincancı için ortak açıklama
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve emek meslek örgütleri, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın bu sabah gözaltına alınmasına tepki …
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve emek meslek örgütleri, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın bu sabah gözaltına alınmasına tepki göstererek ‘ifadesinin alınmasının ardından derhal serbest bırakılması’ çağrısı yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ile ilgili bugün birlik genel merkezinde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda demokratik kitle örgütü, sağlık emek-meslek örgütü temsilcisi katıldı.
Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamaya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Ankara Tabip Odası (ATO), İnsan Hakları Ortak Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Mülkiyeliler Birliği imza koydu. Ortak açıklamayı TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut okudu. Bulut, şunları ifade etti:
“DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ”
*Şebnem Hocamıza ve TTB’ye sahip çıkıyoruz. Bu gözaltının da soruşturmanın da hukuki bir zemini yoktur. Doktor Fincancı’nın ifade ettiği hiçbir şey suç unsuru değildir. Kaldı ki savcılığa çağrı ile ifadeye geleceği de ifade edilmişti avukatlarımız tarafından. Savcılık tarafından ifade için uygun bir vakitte davet edileceği bildirilmiş olmasına rağmen başsavcılık Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınma sürecini başlatmıştır.
*Dahası bu süreci bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür. İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamalarının ardından gelen gözaltı kararı bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskıların son aşamasını oluşturmuştur.
*Nitekim iktidar meslek örgütleri yasasında bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını da açıklamaları ile itiraf etmiştir.
*Gözden kaçmayan bir diğer husus; gözaltı işlemi sırasında kamuoyu yayıncılığı yapması ve haberlerini buna göre oluşturması gereken TRT’nin hocamızın evinde bulunan baba, dede yadigarı koleksiyon parçalarını yayınlama biçimidir. İlgili haber kriminal unsur üretmek için kolluğun düştüğü çaresizliği hepimize göstermektedir.
*Görüntülerin sunuluş biçimini açıkça kınıyoruz. Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları tüm emek ve meslek örgütleri olarak kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
*Şebnem Korur Fincancı’nın ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, onurumuzdur.
TEMSİLCİLER DE AÇIKLAMA YAPTI
Ortak açıklamanın ardından, desteğe gelen emek meslek örgütü temsilcileri söz alarak sırayla şöyle konuştu:
TMMOB BAŞKANI EMİN KORAMAZ: Türkiye’nin yüz akı olan kurumlarından biri olan TTB Başkanı’nın evinden gözaltına alınmasını kınadığımı belirtmek istiyorum. Kaçma, delilleri karartma şüphesi olmadığı açık olan birisinin gözaltına alınış biçimi kabul edilemez bir tutum. 2011 yılından beri hemen hemen her yıl anayasayla kurulmuş kamu tüzel kişiliğine haiz meslek kuruluşlarının yasalarının değiştirilmesi için iktidar bloku Meclis’e birçok kanun tasarıları sunmaktadır. Rahatsız olunan, bizlerin halk sağlığına, bu ülkenin ortak varlıklarına sahip çıkmak mücadelemizdir. Bu saldırı Korur Fincancı’ya yönelik bir saldırı değil, onların örgütü TTB’ye yapılan bir saldırıdır. Halktan, emekten, bu ülkenin kalkınmasından yana tüm mücadele örgütleri bu saldırıyla susturulmaya çalışılmaktadır. Şebnem Korur Fincancı, bu ülkenin yüz akıdır, onurudur.
KESK EŞ BAŞKANI ŞÜKRAN KABLAN: Bu sabah bir hukuksuzluğa daha gözümüzü açtık. Şebnem Korur Fincancı bu ülkenin yüz akı, onuru, geleceğidir. Bugüne kadar omuz omuza yürüttüğümüz emek, özgürlük, barış mücadelesinde sözümüzü birlikte söylemekten geri durmamış bir arkadaşımız olarak bu saldırının kendisi Korur Fincancı şahsında TTB’ye ve bu ülkede emek ve özgürlük mücadelesi yürüten tüm emek ve meslek örgütlerinin sendikalarına yapılmış bir saldırıdır. Bir an önce ifadesi alınıp derhal serbest bırakılmalıdır. Ülkenin bütün değerlerine sahip çıkan Korur Fincancı’nın bu şekilde kriminalize edilerek, evi aranarak yasa dışı suçlu aranıyormuş, gözaltına alınıyormuş izlenimi kamuoyuna verilerek gözaltına alınması asla kabul edilebilir bir şey değil. Tüm bu saldırı ve baskılar dün olduğu gibi bugün de bizleri yıldırmayacaktır.
DİSK ANKARA TEMSİLCİSİ TAYFUN GÖRGÜN: Ülkemizin zaten çok sorunu var, adalet sistemine yapılan bu ağır vesayetin kaldırılmasını bekliyoruz. Bu dezenformasyon çabalarını kınadığımızı bunların tutmayacağını, bir yenisine daha izin vermeyeceğimizi buradan söylüyoruz.
TİHV YÖNETİM KURULU ÜYESİ NİHAT BULUT: TİHV Yönetim Kurulu bugün acil bir toplantıdaydı. Yönetim kurulunun yapacağı ilk iş uluslararası örgütler anlamında bir açıklama yapılması için çaba gösterecek ayrıca Türkiye’de yapılacak eylemlere katılmaya da karar almış durumda. Faşizmin geldiği noktanın çok önemli bir dönemeçte olduğunu ve bunu yaşadığımızı belirtmek istiyorum. Faşizm neye karar vermişse Şebnem ablamın tutuklanması veya serbest bırakılması uygulanacaktır. Biz faşizme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
SES EŞ BAŞKANI HÜSNÜ YILDIRIM: Siyasi iktidarın özellikle sağlık emek meslek örgütlerine net hıncı ortaya çıkıyor. Burada yapılmak istenen emeğe, demokrasiye, mücadeleye karşı siyasi iktidarın yürüttüğü bir baskıdır. Biz emek, demokrasi mücadelesi veren örgütler olarak birlikte durarak buna karşı duracağız. Bu siyasi iktidarın da bu mücadeleyi verenlere karşı verdiği mücadeleden bir an önce vazgeçmesi gerektiğine inanıyorum.
MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ BAŞKANI İLKER AKÇASOY: Ne yazık ki uzun süredir kendisi gibi düşünmeyen, söz üretmeyen, kendinden olmayan herkesi düşmanlaştıran ve bu düşmanlaştırma politikası karşısında da farklı biçimlerde ve yoğunluklarda cezalandırma gayesi taşıyan bir yönetim aklıyla karşı karşıyayız. Uzun süredir başta TTB olmak üzere birçok emek meslek örgütü hedef haline getiriliyor. Bizlerin bunu kabul etmesi mümkün değil. İktidarı bu politikasında vazgeçmeye çağırıyoruz.
ATO BAŞKANI MUHARREM BAYTEMUR: TTB 70 yıllık bir örgüt ve bu 70 yıl boyunca zaman zaman siyasi iktidarların bu şekliyle suçlamasına dava açılmasına neden oldu. Tamamı karşılıksız çıkmıştır, bu da bertaraf edilecektir. 70 yıldır olduğu gibi bizler yine halkın sağlık hakkını, meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının emeğinin değerlenmesine, Türkiye’nin sağlık hakkına ve ülkemize katkı sunmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
İHD TEMSİLCİSİ FATİN KANAT: İHD olarak mevcut iktidarın ihlal hızına yetişemiyoruz. Pek çok kötü habere uyanıyor ve bunların raporlanması konusunda devletin kötücül hızına yetişemiyoruz. Şebnem Korur Fincancı, yüz akımızdır, onurumuzdur. Buradaki tüm kurumlarla birlikte onun serbest kalması Türkiye’deki demokrasi ve özgürlük mücadelesi adına omuz omuza durmaya devam edeceğimizi söylüyoruz.
HRJP İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU TEMSİLCİSİ FERAY SALMAN: Bilelim ki asli olan insan haklarıdır, asli olamayan ise otoriterleşmedir. İnsan haklarının korunması açısında bu çabayı gösteren Korur Fincancı’nın yanındayız. İnsan hakları savunuculuğunun artık özgürleştirilmesinin zamanı geldi. Buradan dezenformasyonu kınıyoruz.
Açıklamanın sonunda Vedat Bulut, gazetecilerin Korur Fincancı’nın başkanlıktan alınması, son durumu ve evinde bulunan mermilerle ilgili sorularına şu cevapları verdi:
“BİZE BÖYLE BİR BAŞVURU İLETİLMEDİ”
“Asliye Hukuk Mahkemesi’ne şu ana kadar açılmış böyle bir dava yok ve bize böyle bir başvuru iletilmedi, avukatlarımız bunu takip ediyor. Bu uluslararası bir skandala neden olacağı için yapacaklarını sanmıyoruz.
“BU AKŞAMA DOĞRU TERÖRLE MÜCADELE BİRİMİNE GETİRİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR”
Şu anda avukatlarımız yanında, Ankara’daki avukatlarımız hazırlar. Bu akşama doğru terörle mücadele birimine getirileceği düşünülüyor. Adım adım takip ediyoruz, aracın plaka numarası bile bize bildirilmiştir.
“SON DERECE YANLIŞ”
Hocamızın ailesinde pek çok asker var. 2008 yılında babasını kaybettikten sonra babasına ait ruhsatlı bir silah zaten karakola tutanakla beraber teslim edilmiştir, evde böyle bir silah yok. Dededen, atadan kalan koleksiyon değerinde olan birçok mermiyi sunmak son derece yanlış. Hiçbiri kullanılabilir özelikte değil.” (ANKA)