Tekneyle ulaşılabilen Kaleköy, tatilcilerin gözdesi
Antalya Demre’de tarihi adı ‘Simena Antik Kenti’, şimdiki adıyla Kaleköy, güzelliğiyle hayran bırakıyor. Karayla bağlantılı olmasına rağmen kara …
Antalya Demre’de tarihi adı ‘Simena Antik Kenti’, şimdiki adıyla Kaleköy, güzelliğiyle hayran bırakıyor. Karayla bağlantılı olmasına rağmen kara yolu ulaşımının bulunmadığı ve yalnızca tekneyle gidilebilen Kaleköy’ü her yıl binlerce yerli ve yabancı tatilci ziyaret ediyor.
M.Ö. 4’üncü yüzyıldan kalma küçük bir Likya kenti olan Kaleköy, yapılaşmanın yasak olduğu birinci derecede tarihi ve doğal sit alanı. Kekova Adası’nın karşısında yer alan, bir kartal yuvasını andıran, sadece deniz yolu ile ulaşım sağlanan Kaleköy, aynı zamanda sessizliğin de adresi.
Sabahları sadece kuş sesleri ve balıkçı motorlarının sesi duyuluyor, araç gürültüsü yok. Denizden irili ufaklı yatlarla özellikle yaz aylarında gelenleri, tarihin ve doğanın içinde bir güzellik karşılıyor. Tümü tarihi ve Likya döneminden bu yana kalan taş evler, Kaleköy’ün birer simgesi ve tarihin tanığı.
Deniz içindeki Türkiye’nin tanıtım simgelerinden olan Likya lahdi, Kaleköy’ün ve bölgenin simgesi. Kıyıdaki derme çatma iskeleleri, balıkçı lokantaları ve birkaç taş evden oluşan pansiyonlar turizme hizmet veriyor.
Gün boyu yatlarla gelen yerli ve yabancı turistler, dar sokaklardan geçerek, zirvedeki Türk bayrağının dalgalandığı 400 metre yüksekliğindeki Simena Kalesi’ne çıkıyor. Kalenin zirvesine ahşap bir merdivenle ulaşılabiliyor. Zirvede bölgenin muhteşem manzarası izleniyor. Kale içinde Roma döneminin en küçük amfitiyatrosu bulunuyor. Kalenin hemen doğusunda ve aşağısında Likya lahitleri doğayı süslüyor. Kaleköy’de herkesin geçim kaynağı turizm. Dar sokaklarda her kadının satış yaptığı bir tezgahı var. Kadınlar, kışın ürettiklerini burada satıyor. Derme çatma iskeleler, gün boyu Demre’den, Kaş’tan ve Demre’ye bağlı Üçağız Mahallesi’nden gelen yatlarla dolup taşıyor.
‘MUAZZAM BİR YER’
Kaleköy’e ilk kez gelen Aygün Varol, “Çok beğendik. Buraya tekne turu ile geldik. Muazzam bir yer. Herkesin mutlaka gezip, görmesi lazım. Etrafı da müthiş” dedi.
Hünkar Hacıoğlu ise “Kaleköy bir kara parçası olmasına rağmen karayolu ile bağlantısı yok. Doğal güzellikleri, tarihi dokusu ile gezilip, görülmesi gereken bir yer” diye konuştu.
Kaleköy’de tatil yapan Salih Baştürk de “Kaleköy, bir dağın yamacına gizlenmiş cennet. Tarihiyle, doğasıyla, deniziyle iç içe. Müthiş bir yer. Hepimizin gelip görmesi gereken bir cennet. Ama en önemlisi hepimizin koruması gereken bir cennet” dedi. (DHA)