“Su içmeyi unutuyorum” diyorsanız dikkat
İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşegül Zümrütdal, ülkemizde her altı kişiden birinde böbrek rahatsızlığı görüldüğünü belirtti
Acıbadem Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşegül Zümrütdal, “Güne büyük bir bardak su ile başlamak, günlük yeterli miktarda su tüketmek böbrek sağlığının olmazsa olmazlarıdır. Böbreklerin kıymetini, bozulmadan önce bilmek önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Zümrütdal yaptığı açıklamada, bazı organları sadece ağrıdıklarında fark ettiğimizi, böbreklerin de bu organların başında geldiğini ifade ederek, “Oysa sağlığımız için böbreklerimiz çok önemli. Böbrek rahatsızlıkları çok sinsi ilerlediği için geç tanı konuyor. Ülkemizde her altı kişiden birinde böbrek rahatsızlığı görülüyor. Her 20 kişiden birinde de hastalık ileri evreye ulaşıyor. Kişi, böbrek yetmezliği hastası olana dek hatta diyaliz ihtiyacı ortaya çıkana kadar, hiçbir sorun fark etmeyebilir. Başka nedenlerle yapılan tetkikler sırasında böbrek yetmezliği tanısı alan hasta sayısı oldukça fazladır. Bu nedenle böbrek rahatsızlıklarına yol açan etmenlere dikkat etmek ve düzenli doktor kontrolünden geçmek önem taşıyor” diye konuştu.
Güne bir bardak su ile başlayın
Kaburga kemiklerinin altında ve omurganın her iki yanında bulunan böbreklerin şeklinin, kabaca fasulyeye benzediğini belirten Prof. Dr. Zümrütdal, şunları kaydetti:
“Kandaki suyu, asitleri ve atıkları temizleyerek filtreleyen böbreklerin, atıkları da idrar haline getiriyor. Bu organların ayrıca kan basıncının dengelenmesi, kemiklerin güçlenmesi, kandaki oksijeni taşımakla görevli alyuvar hücrelerinin yapımını sağlayan hormonların üretilmesi gibi hayati işlevleri bulunuyor.”
Böbrek hastalıklarının nedenleri ve korunma yollarını anlatırken bilinçsiz ağrı kesici kullanımından uzak durulması çağrısında bulunan Prof. Dr. Zümrütdal, “Güne büyük bir bardak su ile başlamak, günlük yeterli miktarda su tüketmek böbrek sağlığının olmazsa olmazlarıdır. Böbreklerin kıymetini, bozulmadan önce bilmek önemlidir” dedi.
Diyabet ve yüksek tansiyon en önemli nedenler
Böbrek yetmezliğinin; diyabet (şeker) hastalığı, hipertansiyon ve bir çeşit böbrek iltihaplanması olan glomerülonefrit gibi hastalıklar nedeniyle gelişebildiğini, bunların dışında, vücuttan aşırı miktarda su ve sıvı kaybı, gelişigüzel kullanılan bazı ağrı kesiciler ve ilaçlar, ağır enfeksiyonlar, ciddi yanıklar, idrar yollarının taş ve prostat gibi nedenlerden dolayı uzun süre fark edilmeden tıkalı kalması, kalp ve karaciğer yetmezliği gibi nedenlerin de bu sonuca yol açtığını anlatan Prof. Dr. Ayşegül Zümrütdal, “Çocukluk çağı yaş grubunda ise böbrek yetmezliği yapan en önemli nedenlerden biri, idrarın bir kısmının üretere (böbrekleri idrar kesesine bağlayan, idrarımızı böbrekten mesaneye taşıyan boru şeklindeki organ) ya da böbreklere doğru geri kaçması ile ilgili, doğuştan olan bozukluklardır” ifadelerini kullandı.
Belirtilere kulak verin
Böbrek hastalıkları sinsi ilerlese de bazı belirtilerin peşine düşüldüğünde erken tanı koymanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zümrütdal, bu belirtileri “çabuk yorulma, bulantı, kusma, idrar renginde ve sıklığında değişiklik, ayak bilekleri ile el ve yüzde şişme, yüksek tansiyon, nefes darlığı, nefes almada güçlük, tat almada bozukluk ve kötü kokulu nefes” olarak sıraladı. Prof. Dr. Ayşegül Zümrütdal, şöyle devam etti:
“Özellikle diyabet ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik böbrek yetmezliği için risk grubunda olan kişilerde, erken evrelerden itibaren yapılan düzenli tarama ve etkin tedavi ile böbrek yetmezliğinin ilerlemesi tamamen önlenebilir veya geciktirilebilir. İdrar yolu enfeksiyonlarının, tıkayıcı böbrek hastalıklarının, su kaybı gibi durumların erken fark edilmesi, zararlı ilaçların erken evrede kesilmesi gibi önlemler ile böbrekte kalıcı hasar olmadan tam düzelme sağlanabilir. Böbrek yetmezliğine yol açan nedenin erken evrede saptanması bu nedenle çok önemlidir. Bazı ciddi kalıtsal böbrek hastalıkların önüne geçilmesinin en etkili yolu ise akraba evliliklerinden kaçınmaktır.”
Düzenli beslenme ile korunun
Hiç yakınması olmayan kişilerin bile yılda bir kez böbrek testi ve idrar tahlili gibi tetkikleri yaptırması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ayşegül Zümrütdal, düzenli kan basıncı ölçümünün de önemli olduğunu belirtti. Ağrı kesicilerin gelişigüzel kullanımından kaçınmanın, dengeli ve sağlıklı beslenmenin, aşırı kilo, tuz ve sigaradan uzak durmanın alınabilecek önlemler arasında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Zümrütdal, “Su, böbrek sağlığının korunması açısından çok önemli. O nedenle güne bir bardak su içerek başlanmalı. Günlük olarak yeterli suyun da tüketilmesi gerekiyor.
Bazı durumlarda her türlü tedaviye rağmen böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Bu gibi durumlarda hastanın durumuna göre diyaliz ya da böbrek nakli gibi seçenekler devreye giriyor” dedi.