SÖZCÜ muhabirinin evine asılsız ihbar baskını
Polis ‘canlı bomba var’ yalanını araştırmadı, koçbaşıyla kapıyı kırdı. “Polis her iftiraya inanmamalı” dedirten operasyon Şişli’de yapıldı …
Polis ‘canlı bomba var’ yalanını araştırmadı, koçbaşıyla kapıyı kırdı. “Polis her iftiraya inanmamalı” dedirten operasyon Şişli’de yapıldı. Arkadaşımız Sayime Başçı evde yoktu. Yanlışlık anlaşılınca ihbarı yapanın peşine düşüldü.
Muhabirimiz Sayime Başçı’nın İstanbul Şişli semtindeki evi dün gece bir canlı bomba ihbarı gerekçe gösterilerek polisler tarafından basıldı. Olay 02:00 sıralarında gerçekleşti. Kalabalık bir şekilde Sayime Başçı’nın oturduğu dairenin önüne gelen polisler, kapıyı koçbaşıyla kırarak içeri girdiler.
Sayime Başçı’nın evinin kapısı koçbaşı ile kırıldı.
Olay anında Başçı evde yoktu fakat komşular olaya müdahale etmek istedi. Polisler tarafından önce ‘İçeri girin, karışmayın!’ şeklinde uyarılan komşular daha sonra polisle, Adana’da bulunan Başçı’nın telefonla konuşmasını sağladılar ve ihbarın asılsız olduğu ortaya çıktı.
Dairenin içi moloz ve çöplerle kaplandı.
BAŞÇI O SIRA ADANA’DAYDI
Sayime Başçı yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben Adana’daydım. Dün gece saat 02:00 gibi komşum aradı. ‘Kapını kırıyorlar, polisler geldi’ diye. Polislerle konuştum. ‘Burada mı oturuyorsunuz?” dediler, adımı soyadımı, ne iş yaptığımı, nerede çalıştığımı sordular. ‘Bir ihbar aldık, kimse açmayınca da girmek zorunda kaldık’ dediler. Daha sonra ilçe emniyetten aradılar. İhbarı söylediler ama ayrıntılı bilgi verilmedi. Muhtar da aradı, tutanak tutmuşlar. Zaten detaylı arama yapılmamış.”
Sabah 06:00 uçağıyla İstanbul’a gelen Başçı, “Polis oradaydı. Zararı emniyetin karşılayacağı söylendi. Asılsız ihbarı yapan kişinin peşine düştüler” dedi.
Kapının kasası ve duvar hasar gördü.
İhbarı e-mail ile yapmışlar
Muhabirimiz Sayime Başçı, evinde canlı bomba olduğu yönündeki asılsız ihbarın emniyete bir e-mail yoluyla ulaştırıldığını öğrendiğini söyledi. Evine giren polislerin kendisine ihbarı yapan kişi hakkında hiçbir bilgi vermediğini dile getiren Başçı “Ama ‘bir mail atıldı’ dediler. Sadece mail üzerine olan bir olay ama açık adres de verilmiş. Benim kim olduğum belli, ikametgahım, adım soyadım, hepsi ellerinde sonuçta. Basın kartım var benim. Tüm bilgilerimiz e-devletten bulunabiliyor zaten. Ama polisin adımı soyadımı bile kapıda öğrenmiş olması çok garibime gitti. Bir ihbar oluyor, ‘Burada kim oturuyor?’ diye bakılmadan kapı kırılarak giriliyor. Evet, terör olayları var, sıkıntılı dönemlerden de geçiyoruz ama şok edici bir durum bu. Gece olması da daha kötü oldu. Komşularımız rahatsız oldu. Ben Adana’da şok içinde kaldım. Evde olsam daha kötü olabilirdi. Nasıl bir giriş olacaktı, ne yapılacak, ne ile karşılaşacaktım bilemiyorum açıkçası” diye duygularını dile getirdi.