‘Sekköy, İliç olmasın’
Muğla’nın Milas ilçesinde Akbelen ormanları ile zeytinliklerini korumak için 5 yıldır mücadele veren İkizköylüler, Sekköy’de işletilen maden ocağına işaret etti. İkizköy Çevre Komitesi, bölgede İliç’teki benzer yığınlar olduğunu belirtip önlem çağrısı yaptı.
Muğla’nın Milas ilçesinde Akbelen ormanları ile zeytinliklerini korumak için 5 yıldır mücadele veren ve direnen İkizköylüler bölgedeki Sekköy’de kömür madeni çıkarılması nedeniyle Erzincan İliç’teki benzer toprak yığınları ve bu yığınlar arasında derin çatlaklar oluştuğunu belirterek önlem alınmasını istedi.
ÇALIŞMALAR DURDURULDU
İkizköy Çevre Komitesi adına açıklama yapan Esra Işık “İliç’te yaşanan katliamdan sonra Yeniköy Kemerköy Enerji’nin Sekköy’de bulunan maden çalışmasında toprak yığınında çatlaklar meydana geldiği için çalışmaların o bölgede durdurulduğu ve bölgenin kapatıldığı haberini aldık” dedi.
İLİÇ’TE CANLAR YANMASA…
Işık “Fakat anladığımız kadarıyla bu çatlaklar içinde işçiler bir süre çalıştırılmış, İliç’teki katliam meydana geldikten sonra orası tahliye edilerek telaşla çalışma faaliyetleri durdurulmuş. İşçilerin bu kadar canının kıymeti yok. İliç’te birilerinin canı yanmasa, belki burada başka işçilerin canı yanacaktı” ifadelerini kullandı.
TEK DERTLERİ KÂR
Esra Işık şöyle devam etti:
– Patronların tek derdi kârlarına kâr katmak; bunun için işçinin canı da söz konusu olsa, köylünün canı, evi toprağı, geçim kaynakları da söz konusu olsa kılını bile kıpırdatmıyorlar. Bizler de dün söylediğimiz üzere, çatlak içinde olan evlerimizin içinde hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Akbelen köylüsü ya da maden işçisi hiç fark etmiyor.
– Hiçbirimizin canının bir kıymeti yok. Canımıza kast eden bu şirketlere, sisteme karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Akbelen, İliç, Sekköy fark etmeksizin; köylüsü işçisi demeden yaşamı gasp edilen herkes için de sesimizi yükselteceğiz.
– Bu sebeple İliç’teki katliam sebebiyle de 25 Şubat 2024’te de İkizköylüler olarak suç duyurusunda bulunduk. Çünkü biliyoruz ki yaşananların bir farkı yok. Çünkü kaderlerimiz aynı, bizler işçisiyle köylüsüyle, yaşamları, hayatları şirketler tarafından gasp edilenler olarak kader ortağıyız. Birleşmeden, bütünleşmeden, ortak haklarımız için birleşik mücadele vermeden kazanamayız. Direne direne, birleşe birleşe kazanacağız.