Şeker zammını protesto ettiler
Sol Parti Eskişehir İl Örgütü, Eskişehir Şeker Fabrikası önünde yaptığı eylemle, bir ay içerisinde fiyatı yüzde 50’ye yakın artan şeker …
Sol Parti Eskişehir İl Örgütü, Eskişehir Şeker Fabrikası önünde yaptığı eylemle, bir ay içerisinde fiyatı yüzde 50’ye yakın artan şeker fiyatlarına tepki gösterdi. Sol Parti Eskişehir İl Örgütü adına konuşan Umut Mavi, ‘Krizi yaratanlar faturayı emekçi halka ödettirmektedirler. Ancak yağma yok! Krizi yaratanlar bedelini kendileri ödemelidir!” dedi.
Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası önünde toplanan Sol Parti Eskişehir İl Örgütü üyeleri, ‘Şeker fabrikası satılamaz’ pankartı ile ‘Halka ait olanı geri alacağız’ yazılı dövizler açarak, ‘Soyguna yeter’, ‘Sefalete teslim olmayacağız’, ‘Artık bıçak kemiğe dayandı’, ‘Zam, zulüm, işsizlik. İşte AKP’ sloganları attılar.
“BİR AYDA ŞEKERE YÜZDE 50 ZAM YAPILDI”
Sol Parti Eskişehir İl Örgütü adına konuşan Umut Mavi, sadece geçtiğimiz ay içinde yapılan şeker zamlarının bile AKP’nin neoliberal politikalarının halk için ne anlam ifade ettiğinin en somut örneği durumunda olduğunu ifade etti. Mavi, “Zira Türkşeker, 4 Mart’ta yüzde 20 ve 31 Mart’ta yüzde 30 olmak üzere, şekere bir ay içerisinde toplam yüzde 50’yi aşkın zam yapmıştır. Siyasi iktidarın uyguladığı bu özelleştirme ve piyasalaştırma politikaları halk için zam, zulüm, sefalet anlamına gelmektedir” dedi.
“ZENGİNE HAN HAMAM, YOKSULA DİN İMAN”
Siyasi iktidarın piyasalaştırma ve özelleştirme politikalarıyla halkın hayatını ipotek altına aldığını ve çocukların geleceğinden çaldığını vurgulayan Mavi, şu ifadeleri kullandı;
*Her sıkıştığında ‘millilik ve yerlilik’ yaygarası koparan AKP; 20 yıllık iktidarı boyunca üretken kamu varlıklarımızı emperyalist tekellerin hizmetine sunmuş, vatandaşların kamusal haklarını ticarileştirmiş, emekçi halkımızın en temel haklarını dahi piyasanın iki dudağı arasında bırakmış, özetle halka ait olan ne varsa bir avuç rantiyenin, haraminin eline teslim etmiştir.
*İnanç istismarıyla sermayenin ucuz işgücü haline getirilen emekçilerin alabildiğine sömürülmesini amaçlayan Siyasal İslam projesi, ‘zengine han hamam, yoksula din iman’ demektedir.
*Az sayıda zengin kamu ihaleleriyle, teşviklerle servetine servet katarken, emekçi halkımız giderek artan vergilerle, hayat pahalılığıyla evine ekmek götüremez duruma gelmiştir. Uygulanan talan ve rant politikalarının sonucunda, gençliğimiz işsiz, ülkemiz geleceksiz bırakılmıştır.
“ÖZELLEŞTİRİLEN TÜM KURULUŞLAR YENİDEN KAMULAŞTIRILMALI”
Ülke kaynaklarını, kamusal varlıklarını talan ederek, yandaş lobilere ve emperyalist odaklara peşkeş çekenlerin krizin sorumlusu olduğunu ifade eden Mavi, krizi yaratanların faturayı emekçi halka ödettiğini söyledi.
“Ancak yağma yok! Krizi yaratanlar bedelini kendileri ödemelidir!” diyen Mavi, ülkeyi yıkımdan kurtarmak için gerekenleri şöyle sıraladı:
* Özelleştirilen tüm kuruluşlar yeniden kamulaştırılmalıdır.
* Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi son bulmalıdır.
* Halkın sırtında kambur haline gelen zenginlere servet vergisi uygulanmalıdır.
* Katılımcı bütçe uygulanmalıdır.
* Planlı ekonomi ve yaygın kamu yatırımlarıyla işsizlik önlenmelidir.