Sandras Dağı’nda zafer çevrecilerin
Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda maden işletmesi için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının durdurulmasının ardından Muğla 3 …
Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda maden işletmesi için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının durdurulmasının ardından Muğla 3. İdare Mahkemesi çevreciler lehine karar vererek “ÇED gereklidir” dedi.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda maden faaliyetini sürdüren Efes Olivin Maden İşletmesi için verilen “”Teminat aranmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulması” kararının ardından Muğla 3. İdare Mahkemesi çevreciler lehine karar vererek “ÇED gereklidir” dedi.
Sandras’ı Koruma Platformu yaptığı açıklamada , “Sandras Dağı için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptal edilmesi için açtığımız dava doğanın lehine sonuçlandı! Sandras’ta doğa kazandı!” ifadeleri kullanıldı. Firmanın alandaki çalışmaları yeniden izin ve ÇED süreci başlatıp sonuçlandırana kadar durduruldu.
İŞTE O ZAFERİN KARAR AÇIKLAMASI
Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde platformda birleşen Köyceğiz Ortaca Dalaman ağırlıklı tüm doğaseverlerin adına CHP milletvekili Burak Erbay adına Av. İsmail Hakkı Atal’ın müvekkillik yaptığı davada karar verildi.
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile anılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, faaliyet esnasında ve sonrasında oluşması muhtemel atık ve artıklar için planlanan projeye ilişkin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, detaylı araştırmalar yapılmadan, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanuna istinaden çıkarılan tüm mevzuat hükümlerine, ilgili yönetmeliklere uyulacağı taahhüt edilerek, çevresel etkilerinin genel geçer kabullerle belirlenen standartlar üzerine kurgulandığı, faaliyet sahası flora ve fauna açısından özel öneme sahip endemik bitki türü çeşitliliği yoğun olduğundan Sandras Dağı’nda yer aldığı faaliyet sahası ve etki alanlarına ait flora ve faunanın ayrıntılı olarak irdelenmemiştir.
Flora- faunaya ait somut koruma tedbirlerine yer verilmediğinden, biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin korunması açısından kararın biyolojik açısından uygun olmadığı belirtildi.
ÇED RAPORU İLE AYRINTILI DEĞERLENDİRİLMELİ
Açıklamanın devamında,
“Maden ocağının su kaynaklarına etkisinin bir ÇED raporu ile ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Çalışma poligonları yüzde 60-65 değerlerine varan eğimlere sahip olduklarından dolayı özellikle yoğun yağışlarda oluşacak taşkın durumlarında ayrıntılı bir şekilde istinat yapılarının nasıl gerçekleştirileceği bilinmelidir.
Dere yatağına malzeme akmasının nasıl önleneceği somut veriler ve projeler ile açıklanması gerekir. Kırma ve eleme tesisinde kullanılacak günlük 20 metreküp suyun nasıl temin edileceği ve nasıl tahliye edileceği önemli.
Ayrıca tahliye durumunda fiziksel ve kimyasal olarak dere yatağına karışmasında bir sorun oluşup oluşmayacağı yönünden de ÇED raporu gerekliliğinin hasıl olduğu, dava konusu yerlerde yeni orman gelişinceye kadar toprak içinde kalan köklerin sağladığı toprağı tutma özelliğini ortadan kalkmasına neden olacaktır” ifadelerine yer verildi.
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRİLMESİ RAPORU HAZIRLANMALI
Kararda yüzeysel, derin erozyonlara, toprağın su tutma özelliğini azalmasına sebep olabileceği, tüm bu verilerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; çevresel etki değerlendirilmesi raporu hazırlanmasın uygun olacağı kanaatine varılarak, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Öte yandan aynı firmaya ait Köyceğiz Sazak Mahallesi’nin önemli alanlarını da içine alan maden ruhsat sahasının da ÇED süreci başladığı duyuruldu. Platform, “Bu dosyayı ve tüm girişimleri kamusal fayda için takip etmeğe devam edeceğiz” dedi.