Sağlıkta gelinen nokta: Ayda en fazla üç randevu

Aylardır ameliyat ve muayene randevusu alamayan vatandaşa bir de muayene kısıtlaması getirildi. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu almaya çalışanları “Bilgi, 30 günde en fazla 3 randevu alabilirsiniz” mesajı karşılıyor. Vatandaşlar, “Hani sağlıkta çağ atlamıştık, devrim yapmıştık? Hastalanmamıza bile kısıtlama getirildi” diye tepki gösterdi.

Sağlık Bakanlığı’nın sürekli dile getirdiği ‘Sağlıkta Reformu’nda yeni bir aşamaya gelindi. Kronik hastalığı olan ve takip edilmesi gereken, engelli ve kanser hastaları dahil, ayda 3 defadan fazla randevu verilmeyecek.

Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında, kamu üniversitelerinin hastanelerinde muayene ve ameliyat randevusu alamayan veya çok ileri tarihlere alabilen vatandaşlara, yeni uygulama ile randevu sınırlaması getirildi.

MHRS üzerinden randevu almak isteyen vatandaşlar “30 günde en fazla 3 randevu alabilirsiniz” mesajı karşılamaya başladı. Mesajı okuyan vatandaşlar, “Hani sağlıkta çağ atlamıştık, devrim yapmıştık? Hastalanmamıza bile kısıtlama getirildi” diye tepki gösterdi.

“VATANDAŞI CANINDAN BEZDİRDİ”

Konuyla ilgili konuşan Doktor Ergün Demir, “Vatandaşlar bazı ilaçlara ulaşamıyor. Birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksiliği nedeniyle ameliyatlar yapılamıyor. Hastalar birçok branşta ve yan dalda muayene ve ameliyat randevusu alamıyor.

Parası olanlar veya borç para bulabilenler muayene ve ameliyat olabilmek için özel sağlık kuruluşlarına yöneliyor. Katılım payı, özel sektörde kontrolsüz ilave ücret ve ilaçta fark ücreti gibi uygulamalar da vatandaşı canından bezdirdi” dedi.

“KRONİK HASTALIĞI OLANLAR NE YAPACAK?”

Yeni uygulamada kronik hastalığı olan ve takip edilmesi gereken hastalar, engelli ve kanser hastaları olumsuz bir tablo beklediğine de işaret eden Demir, “Yaşadıklarımız, sağlıkta dönüşüm programına bağlı olarak sağlık hizmetinin tüketim nesnesine dönüşmesi ve kışkırtılarak artmış olan sağlık hizmeti talebinin sonucudur.

AKP iktidarının sağlık alanında oluşturduğu tahribat hem sağlık çalışanları hem de halk tarafından giderek daha yoğun olarak hissedilmektedir. Bu tahribata artık bir son verilmeli, sağlıkta piyasacı yaklaşımdan vazgeçilmeli. Sağlıkta eşitsizlikler artarken, tıbbi hizmetlere erişimin yurttaşların büyük bir çoğunluğu için giderek daha da zorlaştığı bir sürece doğru hızla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.