Prof. Dr. Okan Tüysüz: Marmara depreme hazır değil, ülkenin felaketi olur
TMMOB Mimarlar Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu toplantısında konuştu. Marmara bölgesinin olası bir depreme hazır olmadığını vurgulayan Tüysüz, “Marmara depremi olursa asrın değil ülkenin felaketi olur. Marmara depreme hazır değil” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının bütün yönleriyle araştırılması, depreme dirençli yapı stokunun oluşturulması ve kentsel dönüşüm uygulamalarının etkinliğinin artırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıda, TMMOB’a bağlı Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ile İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, Tüm İtfaiyeciler Birliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve İHH İnsani Yardım Vakfı temsilcileri sunum yaptı.
“BAZEN ZİRAAT MÜHENDİSİ DE RAPORLARI İNCELEYEBİLİYOR”
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Emin Candansayar, yerleşime açılacak yerlerde mikrobölgeleme çalışması yapılmasının önemine dikkati çekti.
Candansayar, kentsel dönüşüm kapsamında yeni yapılan binaların deprem- yapı- zemin ilişkisinin, yapının projeye uygunluğunun kontrol edilmesi için inşaat, jeoloji ve jeofizik mühendislerinin birlikte çalışması önerisinde bulundu. Bunun mevzuatta da yer aldığını belirten Candansayar, “Mevzuatta maalesef ‘jeoloji ve jeofizik gibi’ genellemeler yazılıyor. Yer bilimcilerin olması gereken kadrolarda başka mühendisler de o işleri yapabiliyor. Bazen bir ziraat mühendisi de raporları inceleyebiliyor.” dedi.
Candansayar, meslek odalarının görev ve sorumluluklarının net olarak belirtilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu belirtilmediği için maalesef mühendislik hizmetine aykırı davranışlar görüyoruz. Bir meslek kolundaki bir arkadaş, uzmanı olmadığı bir konudaki çalışmanın altına imza atıyor, mühendislik etiğine aykırı bir şey.” diye konuştu.
“20 MİLYONA YAKIN NÜFUS TEHLİKE ALTINDA”
TMMOB Mimarlar Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, Türkiye’de 24 il ve 110 ilçenin diri fay hatları üzerinde yer aldığını, bunların bir kısmında uzun dönemde deprem olma olasılığının olduğunu kaydetti. Oda olarak 18 ile uyarıcı raporlar gönderdiklerini ifade eden Tüysüz, illerden bu konuda geri dönüş yapılmadığını belirtti. Marmara depreminin beklendiğini ifade eden Tüysüz, “Marmara depremi olursa asrın değil ülkenin felaketi olur. Marmara depreme hazır değil.” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul nüfusunun hala arttığını belirten Tüysüz, geçmişte 10 milyon şimdi ise 20 milyona yakın nüfusun tehlike altında olduğunu öne sürdü.
Risk altındaki bölgelerde nüfus artışına izin verilmemesi, İstanbul’da nüfusun artmaması için gereken neyse yapılması çağrısında bulunan Tüysüz, “Nüfusun deprem tehlikesi yüksek şehirlere yığılmasını önlememiz lazım. Yerleşim yoğunluğunu azaltmamız lazım. Sanayi ve önemli yapıları, deprem tehlikesi bulunan bölgelerden uzaklaştırmamız, uzaklaşmaları yönünde teşvik etmemiz lazım.” diye konuştu.
İstanbul’da yıkılma aşamasında olan, olası bir depremde yıkılma ihtimali olan 90 bin yapıdan bahsedildiğini anlatan Tüysüz, olası İstanbul depremine ilişkin, 2000 yılında bir araştırma yapıldığını kaydetti. Tüysüz, “2000 yılında yapılan çalışmaya göre, İstanbul depreminin 30 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 50 ile yüzde 80 arasında. 30 yıl içinde depremin olmama olasılığı ise yüzde 15 ile yüzde 50 arasında. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı senaryoya göre de depremimin büyüklüğü 7,5” dedi.
“191 OKUL FAYIN ÜZERİNDE YER ALIYOR”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, kentsel dönüşüm kanunun işlevsel hale getirilmesini, uygulanabilecek toplumsal ortamın yaratılması çağrısında bulundu. Alan, afet riskini azaltma kanunu, fay kanunu ve afet ve kentsel dönüşüm fon kanunu gibi bazı yasal düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Alan, afet sonrası kullanılması gereken hastane, okul, yurt, ulaşım, enerji alt yapısının güvenli olmadığını savundu. Oda olarak Türkiye’de 48 bin 600 okulu incelediklerinin bilgisini veren Alan, “48 bin 600 okulu inceledik, bunların aşağı yukarı yüzde 8,5’unun gözden geçirilmesi gerekiyor yani 4 bin 500’e yakın bina. 191 okul fayın üzerinde yer alıyor.” dedi.
“4-5 MİLYON CİVARINDA ÇÜRÜK YAPI STOKU VAR”
TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu da güvenli yapı denetiminin gerçekleşmediğini öne sürdü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığının binlerce dosyayı, yapı denetimi yasasının işlememesi nedeniyle, üyeleri cezalandırmak için kendilerine gönderdiğini kaydeden Muhçu, şu ifadeleri kullandı:
“Beton santralinde üretilmiş beton, yönetmeliğimize göre C35 olması gereken beton. Laboratuvar testleri sonrasın da C15, C18, C20 değerinde olduğu anlaşılıyor. Şimdi, deprem sonrası meslektaşlarımıza karşı açılan davalar var, mimar, mühendislere karşı açılan davalar. Peki ‘C35 betonu’ diye faturalandırılan bu betonu satan firma, sermayedar hakkında neden dava açılmıyor?”
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, kentsel dönüşüm yasasının çıktığı yıllarda 7 milyon çürük yapı stokunun bulunduğunu, şu anda 4-5 milyon civarında çürük yapı stokunun olduğunu kaydetti. Kentsel dönüşümü önemsediklerini vurgulayan Tellioğlu, “İstanbul Fikirtepe örneğinde de olduğu gibi vatandaşın bir kısmı maalesef ‘Başıma talih kuşu kondu’ gibi meseleyi algıladı. Bu da ayrı bir tıkanıklık oluşturdu.” dedi. Tellioğlu, müteahhitler odasının kurulmasının şart olduğunu vurguladı.
“USTA, OPERATÖR BULAMIYORUZ”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, imar affının artık gündemden çıkması gerektiğini söyledi. Üniversitelerin sayısının fazla olduğunu, mesleki liselerin sayılarının artırılması gerektiğini ifade eden Eren, “Çocukken şantiyelerin çok iyi teknikerleri vardı, mühendislerden daha iyi bilgiye sahiplerdi. Artık bu meslek branşları ortadan kalkmış durumda. Şu anda usta, operatör bulamıyoruz. Mühendis çok var ama karşımıza alıp konuştuğumuzda sorumluluk verip işin başına getirecek yeterlilikte görmüyoruz. Ama mühendis oldukları için de müdürlük istiyorlar. Gidip arazide işin başında durmayı da kabul etmiyorlar.” dedi. Eren, donanımlı ustaların daha iyi ücret için Fransa, Almanya gibi ülkelere gittiğini de sözlerine ekledi.
“ARABADA KAYBEDECEĞİN 5 BİN LİRA AMA EVDE BÜTÜN AİLEN”
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Genel Sekreteri Necati Ersoy, 2019 yılına kadar 450 bin müteahhit olduğunu, 2019’da yapı kayıt sistemine bunlardan 123 bininin kayıtlı olduğunu söyledi.
123 binin yüzde 78’inin hiçbir vasfı olmayan kuruluşlardan oluştuğunu söyleyen Ersoy, “Yapı kayıt sisteminde A ve B grubunda temsil edilen müteahhitlerin oranı yüzde1’in altında. ‘Deprem riski yüksek olan bölgelerde A grubunun dışında hiçbir müteahhit iş yapamasın’ dedik, bunu bakanlığa söyledik.” dedi.
Mevzuatın yeterli olduğunu, temel sorunun denetimsizlik olduğunu aktaran Ersoy, denetimin vatandaştan başlayarak sürmesi gerektiğini belirtti. Ersoy, “İkinci el araba alıyoruz sanayide götürmediğimiz usta kalmıyor. Ev alırken sorsana projesi nasıl diye? Önce senin sorumluluğun. Arabada kaybedeceğin 5 bin lira ama evde bütün ailen.” diye konuştu.
“MERDİVEN ALTI ÜRETİM YAPAN FİRMALAR ENGELLENMELİ”
Yetkin mühendislik ve mimarlığın da olması gerektiğini söyleyen Ersoy, “Hiç kimse belirli bir süre mesleğiyle ilgili çalışmadan, o mesleğin karar vericisi olmamalı.” dedi.
Yapı denetim sisteminin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, kaliteli malzeme kullanımının da önemli olduğunu vurguladı. Ersoy, “Çimento üretiminde birçok düzgün firmanın yanı sıra merdiven altı kuruluşlar da var. Bunlara izin verilmemesi gerekiyor. Yine demir üretiminde standartta uygun olmayan malzeme üreten firmalar var. Bunların da engellenmesi gerekiyor.” sözlerini sarf etti.
“STAJYER MÜHENDİSLİK GETİRİLMELİ”
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez Kahramanmaraş merkezli depremde, bölgede yapı denetimli 151 bin 990 bina olduğunu, bu binalardan sadece 292’sinin yıkıldığını söyledi. Gücenmez, 6 Şubat merkezli depreme kadar, olan hiçbir depremde yapı denetimli binalarda yasal hasar oluşmadığını vurguladı.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Vekili Recep Keskin ise “Stajyer mühendislik mutlaka getirilmeli. Bir mimar bir mühendis mezun olduktan hemen sonra bir evraka imza atmamalı, sorumluluk almamalı. Stajyer mühendislik çok önemli.” dedi.