Özgür Özel’den sert sözler: ‘Teröristlere rütbe taktınız’
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ömürleri bugün terörist olduğu ortaya çıkanlarla aşna fişne geçenlerin …
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ömürleri bugün terörist olduğu ortaya çıkanlarla aşna fişne geçenlerin bize söyleyecek lafı yok. Ha biz gidip de bu adı geçen teröristi görüşmemişiz, konuşmamışız, baştacı etmemişiz; sizin gibi rütbe mi taktık bunlara kardeşim? Siz teröristlere rütbe taktınız, bugün terörist oldukları ortaya çıktı” dedi.
CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Mersin’in Mezitli ilçesinde polisevine yönelen terör saldırısında hayatını kaybeden bir kardeşimiz, bir evladımız, Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet diliyoruz. Terör örgütünü, bu saldırıyı gerçekleştiren bölücü terör örgütünü, PKK’yı kınıyoruz. Bu ülke teröre uzun yıllardır çok ağır bedeller ödedi. Bu terörle mücadele eden bütün polisimizi, jandarmamızı, silahlı kuvvetlerimizi, kayıplarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz; gazilerimize şükranlarımızı, minnetlerimizi sunuyoruz ve bunun son yaşanan kayıp, son şehidimiz olmasını bir kez daha temenni ediyoruz” dedi.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NE HESAP SORMAYA ÇALIŞAN, İFTİRA ATAN HADSİZLER VAR”
Özel, şu ifadeleri kullandı:
* “Olay soruşturuldukça, sosyal medyada son derece çirkin bir saldırı altında CHP. İğrenç bir algı operasyonuna niyetleniyorlar ve öyle bir şey ki, CHP’nin 2012 yılında yapmış olduğu, 2013 yılında kamuoyuyla paylaştığı, Tutuklu Gazeteciler Raporu’nun bir sayfasından Cumhuriyet Halk Partisi’ne hesap sormaya çalışan, iftira atan hadsizler var. 188 gazetecinin ismi var bu raporda. Bunun içinden şu anda Meclis’te 3 milletvekili var. 2 tane de Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal geçen dönem milletvekilimizdi.
* Bu raporda Tuncay Özkan var, Mustafa Balbay var, Hikmet Çiçek var, Yalçın Küçük var, Nedim Şener var. Nedim Şener ile görüşülüyor, Nedim Şener var. Barış Pehlivan var. Barış Terkoğlu var, var oğlu var. Bu raporun yollandığı bize savcılıklardan soruyor ya ifade alırken: Göreviniz? Gazeteciyim efendim diyenlere ve bunu ispat edenlere mektup yazmışız; nerede çalıştın, ne yaptın, suçu ne diye. 2012 yılında buna gelen cevaplardan bir tanesini: ‘Efendim Cumhuriyet Halk Partisi’nin raporunda adı geçen birisi, şimdi terörist’.”
“BİR HESAP SORULACAKSA ŞUNA SORACAKSINIZ”
Özel, şunları kaydetti:
* “2012 yılında Mehmet Baransu’ya ne diyordunuz kardeşim? Ey Ak Partililer, ey Süleyman Soylu! 2012’de Mehmet Baransu baştacı gazetecinizdi. Silivri’de müebbet hapis, terörist. Ne diyeceğiz Mehmet Baransu’ya? Ekrem Dumanlı firari terörist, baş tacıydı. Ayırdığı koltuğa oturuyorsunuz Türkçe Olimpiyatları’nda. Ey utanmazlar, ey Cumhuriyet Halk Partisi’ne bunu söyleyecek haddi bulan ve hudutlarını aşanlar; örneğin Zekeriya Öz, o tarihin en itibarlı savcısı, bugün terörist…
* Yüksek Askeri Şura üyesi olarak en yüksek rütbeli darbeci Akın Öztürk, bugün terörist, darbeden içeride. Mehmet Dişli; kardeşi yurt dışında Türkiye’yi temsil ediyor, halen daha büyükelçi yapıyorsunuz ama Hulusi Akar’ın en yakını, 12 sene dip dibe, hiç ayırmıyor yanından; o gece darbeci, şimdi terörist. Sonra Recep Tayyip Erdoğan çıkacak, ‘Rabbim, milletim beni affetsin’ diye bu pisliklerden, hepsinden kurtulacak. 188 gazeteci ismi içinde adı geçmiş CHP’den 11 yıl önceki raporun hesabını soracaksınız öyle mi? Terbiyesizliğin lüzumu yok. Hadsizliğin lüzumu yok?
* 11 yıl önceki kişinin bugün terörist olacağını bileceksin de onla temas edeceksin falan. Rezalete bak! Ömürleri bugün terörist olduğu ortaya çıkanlarla aşna fişne geçenlerin bize söyleyecek lafı yok. Ha biz gidip de bu adı geçen teröristi görüşmemişiz, konuşmamışız, baştacı etmemişiz; sizin gibi rütbe mi taktık bunlara kardeşim? Siz teröristlere rütbe taktınız, bugün terörist oldukları ortaya çıktı. Altına Mercedes mi verdik kardeşim? Siz Mercedes verdiniz, terörist oldukları ortaya çıktı. Biz ne yaptık, bunları yanımızda mı tuttuk Ey Hulusi Akar?
* Mehmet Dişli’nin hesabını Ankara’dan sorma, Zekeriya Öz’ün hesabını Tayyip Erdoğan’dan sorma, Akın Öztürk’ün hesabını Yüksek Askeri Şûra’daki Ak Partililerden sorma, CHP’ye Allah’ın cezası bir katilin hesabını sor. 11 yıl önce sayfanızda yer aldı. Mektup yazmış gazeteciyim, içerdeyim diye. Bir hesap sorulacaksa şuna soracaksınız: 24 Mayıs tweet atıyor: ‘Başkomutanımıza tekmilimdir. Amanos dağlarında bir tane terörist kalmadı’ diyor Süleyman Soylu. Devam ediyor, 23 Ağustos günü karşısında: ‘Cumhurbaşkanımız, Başkomutanım, Amanoslarda bir tane terörist yoktur. Arz ederim’.
* Daha 2 gün önce Ortahisar İlçe Başkanlığı açılışında ‘Karadeniz’de yok, Amanoslarda yok’ Şimdi? Amanoslardan sızan terörist gitmiş, polis merkezine saldırıda bulunmuş. Kardeşim temizlemediysen, nasıl gelip tekmil veriyorsun. Orada terörist var, Mersin de terörist var, Amanoslarda terörist var. Yok diyorsun, meydan okuyorsun ve onu yakalayacağına, takip edeceğine, onu ‘varsan göster’ diye eyleme tahrik ediyorsun. Sen böyle bir teröriste yok dersen, ‘meydan okuyoruz’ dersen, tam kökünü kazımadıysan başımıza bu geliyor. Hadsizliğin lüzumu yok.
* Hani ayakkabı numarasını biliyordu teröristlerin? Hani kafalarını çıkaramıyorlardı? Hani bunların burunlarındaki kılı takip ediyordu? Nasıl oluyor da geliyor, evlatlarımızı vuruyorlar? Nasıl oluyor da oluyor, geliyorlar bir evladımızı şehit ediyorlar, az daha bombalı paket bırakıyorlar? Tam hedeflediklerini yapsalar acı çok daha büyük olacak. Herkes bu konularda haddini, hududunu, sınırını bilecek. Biz çıkıp bir şehit cenazesi üzerinden bunları söylemezken, tutup da oradan bir algı operasyonu yapmaya çalışmayın kardeşim. Aklınızı başınıza toplayın. Terörist hamileri, geçmişte teröristlerle pazarlıklar yapanlar, masalara oturup kalkanlar, seçim günü mektup yazdıranlar; bize söyleyecek bir kelimeniz yok. Allah gani gani rahmet eylesin. Aha buramız yanıyor ama bu utanmazların bu fırsatçılığına da mide bulanıyor. Bu kadar söyleyelim.
“KUYRUKLU YALAN”
* Yaklaşık 9 ay sonra seçimler yapılacak en geç. Hafta sonu Tayyip Erdoğan, diyor ki: ‘Gençler, biz göreve geldiğimizde oy kullanma yaşı kaçtı. 30′. Yalan! 21’di 18’e kim indirdi? DYP-CHP koalisyonu. CHP-DYP koalisyonunda biz indirdik. Hepimiz burada evet oyu verdik. Bizimle birlikte 6 partiye evet oy verdi. Kim karşı çıktı gençler? Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi karşı çıktı. Sadece ret oyunu veren, Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi verdi. O gün o kararı vermişlerdir ama bugün gelip, ‘o gün CHP karşı çıkıyordu, biz indirdik’ demek koca yalan, kuyruklu yalan. Bunu bütün gençler duysun.
“AL SANA ERDOĞAN ETKİSİ”
* Bir başka gündem, Nureddin Nebati. O diyor ki: Doğru söyle eğri söyle fark etmez. Haberin iyisi kötüsü hiç fark etmez, yeter ki haber olayım. ‘Erdoğan etkisi diye bir şey var’ demiş. Onun üzerine diyorlar ki: Ya bu nasıl bir etki kardeşim? Erdoğan etkisi nedir? Vallahi biz çıkardık Erdoğan etkisini. Çok net Erdoğan etkisi… Ne zaman başladı bu tek adam rejimi? 24 Haziran 2018. Nedir Erdoğan’ın etkisi?
* İşsiz sayısında 1 milyon 658 bin kişi artmış işsiz sayısı. Aha sana Erdoğan etkisi. İstihdama katkı? Hiçbir katkısı olmamış. İstihdamda çalışma çağındaki nüfusu yüzde 47.3’üne iş verebiliyoruz. İş gücü oranına katılım? 2018’de 53.1’miş, 52.6’ya düşmüş, ilerlemedi gibi gerilemiş. Kişi başına milli gelir? Geldiğinde 10694 dolarmış, şimdi 9592 dolar. Al sana Erdoğan etkisi; herkesin cebinden yılda 1100 doları almış götürmüş Erdoğan etkisi.
* Türk Lirası’nın değeri? Yüzde 76 değer kaybetmiş, dörtte birine düşmüş. 4.5 liraya almış doları Erdoğan etkisi, bugün yapmış 18.5 lira. 4.5 liradan, 18.5 lira; al sana Erdoğan etkisi. Açlık sınırı yüzde 302 artmış, ekmeğin fiyatı yüzde 400 artmış, ayçiçeğinin fiyatı yüzde 500 artmış, 5 kat artmış, patlıcanın fiyatı 7 kat artmış, kabağın fiyatı 5 kat artmış. Benzin fiyatı yüzde 225, mazot fiyatı yüzde 322, 12 kiloluk mutfak tüpünün fiyatı yüzde 261 artmış. Al sana Erdoğan etkisi!
SÖZCÜ’NÜN MANŞETİNİ HATIRLATTI
* SÖZCÜ Gazetesi’nde bir manşet: Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Aklınla Verimli Yaşa kitapçığı yapmış. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ın ne zaman iktidardan gideceğini merak edenlere ben hep şöyle söylüyorum: Attığı iftiralar, kurduğu alaycı cümleler teker teker onun karşısına çıkıp da o kendi kınadıklarıyla sınanmadan ve rezil olmadan gitmeyecek. Sonlara doğru geliyoruz. Biliyorsunuz geçmişte ne diyordu? ‘Efendim karneye bağladılar’ diyordu. Orduya ekmek kalsın diye, herkes yeteri kadar ekmek yesin diye ekmek karnesi vardı. Biliyorsunuz ekmeklik unu bile karneye bağladılar; 1 kilodan çok alamazsın, 2 kilodan çok…
* Şimdi Fatih Dönmez tutmuş açıklama yapmış, broşür hazırlatmış. Kışın kombinin derecesini indirin, yazın klimanın derecesini yükseltin. Kısa mesafelerde yürüyün ya da bisiklet kullanın, arabaya binmeyin. Yoğun trafikte aracınız beklemedeyken kontak kapatın. Banyoya kum saati koyun, 4 dakikadan fazla duş yapmayın. Geçende Almanya’da, Fransa’da ailecek çok hızlı şekilde duş olması bilmem ne ile ilgili mevzu varken, bütün gün döndürdüler; kum saatini döndür diyor. Hanım, 4 dakika süren var; çevir bitti, çık dışarıya. Neden? Çocuk yıkanacak 4 dakika… Bunu öneriyorsunuz ya, bunu öneriyorsunuz…
* Duvarları açık renge boyatın, kışın perdeleri açık tutun, radyatörün önünü açın, arkasına yalıtım levhası koyun. Ütü bitmeden 2 dakika önce prizden çekin, soğuyana kadar ütüyü beleşe getirin. Bulaşıktaki kaba atıkları peçete ile temizleyin, gazeteyle temizleyin, suyu sonra açın. Bizim vatandaş kemer sıkacak, beyler zevkusefa yapacak. Bu tasarruf tedbirleri aslında söylenmesi, alınması yanlış tedbirler değil de dünya ile alay edenin atadığının bastırdığı broşür olunca böyle kara mizaha dönüşüyor.”