Özel: Katarlıların gönlünü yapmaya çalışıyorlar

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Atatürk Havalimanı’nda başlayan yıkım çalışmalarına ilişkin olarak, “Paldır küldür yapacağın bir iş varsa, Katar’ın gönlünü yapacağına, havalimanının pistlerini kıracağına şunları yap. Öğretmene atama sözü vereli 3 ay oldu. 3600 ek gösterge sözü verileli 4 yıl oldu. Emekliye müjde sözü verileli 18 gün oldu. Bu verdikleri sözü tutmak yerine Katarlıların gönlünü yapmaya çalışıyorlar” ifadesini kullandı.

CHP’li Özel, partisinin Bartın İl Başkanlığı’nda yaptığı basın toplantısında, şunları kaydetti:

“ATATÜRK’ÜN ADINDAN DUYULAN RAHATSIZLIK SİCİLLERİNDE KARA LEKE”

“Atatürk Havalimanı, 1912 yılında iki hangar ile askeri amaçlarla hizmete başlamış, 1933’te sivil uçuşlara açılmış bir havalimanı. Açılışının 110’uncu yılında yok edilme girişimiyle karşı karşıya. Yeni havalimanına taşındılar ama o havalimanına Atatürk’ün adını taşımadılar. Atatürk’ün adından durulan rahatsızlık, 20 yıllık AK Parti iktidarının sicilinde kara bir lekedir.

Atatürk Havalimanı’nın pistlerini yok etmeye çalışıyorlar. Bahane; Millet Bahçesi yapacağız. Cumhuriyet Halk Partisi, pistleri koruyarak, bunun dışında kalan alanları kullanarak ve adı Atatürk olarak korunacak ve kollanacak bir projemiz var.

Ama işe dozerle başlıyorlar. Talimat Katar’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden. Milletimiz buradaki oyunu görsün. Siz çevreci olacak olsanız başta yalana sarılmazsınız. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne şunu soruyoruz. Bu pistleri kırmak için sizi peşinizden kovalayan mı var? Var, millet kovalıyor.

İktidardan gidecekler, Katar bunlara istediklerini yaptırıyorlar. Paldır küldür yapacağın bir iş varsa, Katar’ın gönlünü yapacağına, havalimanının pistlerini kıracağına şunları yap. Öğretmene atama sözü vereli 3 ay oldu. 3600 ek gösterge sözü verileli 4 yıl oldu. Emekliye müjde sözü verileli 18 gün oldu. Sağlık personelinin özlük haklarını düzeltme sözü vereli 6 ay oldu. Bu verdikleri sözü tutmak yerine Katarlıların gönlünü yapmaya çalışıyorlar.”

“DİMDİK DURUYORUZ”

“Genel Başkanımız SADAT’ın önünde. Uluslararası alanda savunma danışmanlığı yapan, güvenlik güçlerine eğitim veren bir şirket. SADAT’ın 15 Temmuz sonrası ordunun yeniden yapılandırılmasında kritik rol oynadık dediği laf boşa laf değildir. Saray’ın ve SADAT’ın Milli Savunma Bakanlığı’nda zabitleri, memurları, nöbetçileri vardır. Ordumuzun içinde SADAT, tepesinde tarikat ve cemaatlerin alan bölüştükleri bir alan vardır. Onların SADAT’ın önünü açan tutumlarını takip ediyoruz.

Bunun karşısında Kuva-yı Milliye ruhuyla dimdik duruyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 2002 yılına kadar bu millet için bu devlet 713 milyar dolar para harcadı. 2002’den bugüne kadar AK Parti iktidarı bunun 3 katını harcadı. Biz yaptık dedikleri her eserde ‘yap, işlet, torunuma borç devret’ uygulaması var. Bu kötü yönetim yüzünden kısa vadeli dolar hareketi yüzünden Hazine’ye 272 milyar TL ilave yük geldi.

Eğer ekonomi doğru yöneltilseydi, bu paranın 86 milyarını 13 milyon 650 bin emeklisine net asgari ücret bayram ikramiyesi verebilirdik. 64 milyar ile çiftçilerimize ne veriliyorsa 3 katını verirdik. Kalan 59 milyar lire 6,5 milyon işçimizin asgari ücretini 5000 TL’ye çıkarabilirdik. Yine paramız kalırdı. Elimizdeki paranın son bölümüyle de açlık sınırı altındaki 4 milyon ailenin her birine 5000 TL gıda çeki, yanına da 4000 TL enerji çeki verebilirdik.”

“DIŞ POLİTİKAMIZDA SAVRULMA YAŞANIYOR”

“AKP Genel Başkanı, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda, kendi beyanlarına ve ülkemizin tutumuna uygun olmayan savrulmalar içinde. İsveç ve Finlandiya’nın başvuruları sırasında, Türkiye’nin kendilerine yapmış oldukları terör örgütlerine hamiliklerine ilişkin hatırlatmalarını doğru karşılıyoruz.

Mesela Almanya, sana FETÖ’cüleri veriyor mu? Zekeriya Öz’ü bize veriyorlar mı? Vermiyorlar. 1 dakika görüşmek için can attığın Biden, sana dönüp de Fetullah Gülen’i veriyor mu? Vermiyor. NATO üyelerinde PKK’lısı, FETÖ’cüsü cirit atıyor. İç politikaya malzeme yapmak için bugün yaptığın savrulmayı herkes biliyor. Putin’den ne talimat geliyorsa, dış politikamızda o savrulma yaşanıyor.”