Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4951

EURO

36,4206

ALTIN

2.957,31

BIST

9.298,54

Ovacık-Çukuralan madeninde hukuksuz ÇED gerilimi

İzmir’in Bergama Ovacık Köyü ile Dikili Çukuralan Köyü arasında faaliyet gösteren Koza Altın Madeni yeniden kapasite artırımına gitmek istedi …

Ovacık-Çukuralan madeninde hukuksuz ÇED gerilimi

İzmir’in Bergama Ovacık Köyü ile Dikili Çukuralan Köyü arasında faaliyet gösteren Koza Altın Madeni yeniden kapasite artırımına gitmek istedi. Danıştay’ın onadığı kararla talep yargı tarafından reddedildi. Buna karşın, kayyum tarafından yönetilen maden şirketi ısrarcı olurken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da hukuka aykırı olarak ÇED süreci başlattı. Yüksek mahkeme kararı hiçe sayılarak yapılan ÇED toplantısında, çevreci vatandaşlar ve köylülerle maden çalışanları arasında gergin tartışmalar yaşandı.

İzmir Bergama’nın Ovacık Köyü’nde yıllardır faaliyet gösterirken, Dikili’nin Çukuralan Köyü’ne doğru genişleyerek orman, tarımsal alan ve yer altı sularını ağır metal atıklarıyla kirlettiği saptanan Koza Altın Madeni, kapasitesini artırmak için yeni bir hamle daha yaptı.

Şirket, hukuka aykırı olarak kırma – eleme tesisi kapasitesini 500 ton/yıl seviyesine çıkarttı.

ŞİRKET VE BAKANLIK YÜKSEK MAHKEME KARARINI HİÇE SAYDI

Daha önce Çukuralan Altın Madeni’nde yapılması planlanan 360.000 ton/yıl kapasiteli kırma eleme tesisi için İzmir Valiliği’nin vermiş olduğu “ÇED Gerekli Değildir” kararına çevreciler tarafından dava açılmıştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de müdahil olduğu davada, mahkeme projeyi iptal etti ve iptal kararı Danıştay tarafından onanıp kesinleşti. İptal kararının gerekçesi, yeraltı sularının ve Madra Barajı’nın kirlenerek olumsuz yönde etkileneceği tespitlerine dayandırıldı.

Ancak maden şirketi, mahkeme kararına rağmen kırma eleme tesisi kapasitesini 500.000 ton/yıla çıkarttı, bakanlık ise yeniden ÇED süreci başlattı. Bu doğrultuda, Çukuralan’da ÇED toplantısı yapıldı.

“ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ”

Çukuralan Köy Kahvehanesi’nde yapılan toplantıya bakanlık temsilcilerinin yanı sıra Ege Çevre Platformu, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Bergama Çevre Platformu, Dikili Kültür ve Çevre Platformu, Dikili Kadın Platformu, Çandarlı Halk Meclisi, yörede yaşayan vatandaşlarla maden çalışanları katıldı.

Madene karşı yürütülen ekoloji mücadelesinin en başından beri öncüleri arasında yer alan Dikili’nin eski belediye başkanı Osman Özgüven ve Bergama’nın önceki dönem belediye başkanı Mehmet Gönenç de toplantıya katılarak çevrecilere destek verdi.

Ekolojik sistemi koruma mücadelesi veren yurttaşlar, “Temiz Çevre İnsanlık Hakkıdır”, “Kanser Olmak İstemiyoruz”, “Ölüler Altın Takmaz”, “Havama, Toprağıma, Suyuma Dokunma” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

“TARIM VE İÇME SUYUMUZ ZARAR GÖRECEK”

Toplantıda, Koza Altın İşletmeleri temsilcilerinin yaptığı sunumun ardından söz alan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Maden açıldığı yıldan bu yana, bölgede bulunan çamfıstıklarında 10’da 9 kayıp var. Bu 500 bin tonluk kırma eleme tesisinden sonra bölgede tarımla uğraşmak daha da zorlaşacak. Köylünün geliri daha da küçülecek. İçme suyumuz, dünyada suyun bu kadar değerli olduğu zaman diliminde zarar görecek. Şirket bir gün gidecek ve yöre halkını kaderine terk edecek. Bu sebeple projeye karşıyız” dedi.

“YAŞAM GİDİYOR, İNSANLIK GİDİYOR”

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu Üyesi Hüseyin Acar, “Buraya halkı ikna etmeye gelmişler. Ama bizler biliyoruz ki, Kaz Dağları’ndan buraya, bu firmalar yeraltı kaynaklarını yağmalıyorlar. Zenginleşen onlar, yağmalanan bizim yeraltı kaynaklarımız oluyor” dedi.

Platform üyesi Hüseyin Öğe, “Mesele sadece çalışmak değil, yaşam gidiyor. Biz gidiyoruz, insanlık gidiyor. Burada kimyasal atık kullanılmadığını mı sanıyorsunuz” diye konuştu.

Çandarlı Halk Meclisi Üyesi Eyyüp Sabri Gamsız, “Firma bir süre sonra gidiyor ama bu bölgede yaşayan insanlar sefaleti yaşıyor. Siz gittikten sonra bunun acısını bizler, torunlarımız yaşıyor. Ben Çandarlı’da yaşıyorum. Buradaki yeraltı sularını içiyoruz” dedi.

BAKANLIK YETKİLİSİNE UYARI: “TARAF TUTUYOR GİBİ KONUŞUYORSUNUZ”

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu üyesi Atilla Yıldırım, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilisini eleştirerek, “Taraf tutuyor gibi konuşuyorsunuz. Bakanlık görevlisi olarak firmayı savunur gibi konuştunuz. İleride bu işin sonuçları belli olacak. Tedbirli konuşmakta fayda var” ifadelerini kullandı. Bakanlık görevlisi ise, “Ben mevzuatı anlatmak istemiştim. Öyle bir izlenim yarattıysam özür dilerim” dedi.

MADEN ÇALIŞANLARI VE ÇEVRECİLER ARASINDA TARTIŞMALAR YAŞANDI

Doğa ve yaşam hakkı savunucusu yurttaşlardan Akif Yalın, “Burada olan sorumlulara sormak istiyorum: Bu doğal yapı kaç milyon yılda bu hale geldi? Siz onu 10 senede talan ediyorsunuz ve yaşanmaz hale getiriyorsunuz” diye tepki gösterdi. Bu konuşmanın ardından ise ortam gerildi. Maden çalışanı olduğu belirtilen bir kişi konuşmalara sert sözlerle müdahale etmek isteyince bakanlık ve firma yetkilileri tarafından uyarıldı.

MUHTAR: “BURANIN ÇEVRECİSİ DE BEKÇİSİ DE BİZLERİZ”

Nebiler Mahalle Muhtarı Safa Eşit, “Burada 500 bin ton malzeme kırılacak denildi. Bu zaten kırılıp geliyor buraya. Buraya kamyonla geliyor, kamyon lastik eskitiyor, mazot yakıyor. Bu köyün içinden 500 ton malzeme geçmesi, buranın trafiğini engelliyor. Yollara zarar veriyor. Burada birçok çalışan var, kapanırsa kim ekmek verecek bunlara? Buranın bekçisi de çevrecisi de bizleriz” dedi.

Tartışmalar eşliğinde süren toplantı, bakanlık yetkileri tarafından tutulan tutanakların ardından sona erdi.