Öğretmenler uzman ve başöğretmen ayrımına tepkili
19 Kasım’da gerçekleşecek olan uzman ve başöğretmenlik sınavına tepkiler sürüyor. SÖZCÜ’ye konuşan öğretmenler, enflasyon altında ezildiklerini …
19 Kasım’da gerçekleşecek olan uzman ve başöğretmenlik sınavına tepkiler sürüyor. SÖZCÜ’ye konuşan öğretmenler, enflasyon altında ezildiklerini belirterek, “Uzmanlık, yüzlerce sayfa belge ezberlemeyle, 100 soruluk bir sınavdan 70 almakla olmuyor. Uzmanlık, memleketin her köşesindeki pırıl pırıl çocukları topluma yararlı bireyler olarak kazandırmakla olur” dediler.
Cem YILDIRIM/ANKARA
19 Kasım’da gerçekleşecek olan uzman ve başöğretmenlik sınavına tepkiler sürüyor.
Tepkili öğretmenler şunları söylediler:
‘HAK KAYBINA UĞRUYORUM’
Mehmet Turan Ayrancı: Tekirdağ’da görevli mesleğimde 8.yılını doldurmuş öğretmenim. Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre 8 yıldır uzmandım. Öğretmenlik meslek kanununu ile birlikte uzmanlığım elimden alındı, hak kaybına uğradım. Artık uzman sayılabilmem için 10 yıl bekleyerek eğitim hayatımda ve sonrasında girdiğim binlerce sınavın ardından yeniden sınava girmem gerekiyor.
Meslek kanununa göre uzmanlığımı yeniden elde ettikten sonra ise görev ve sorumluluklarımda hiç bir değişiklik olmuyor. Emekli olurken uzmanlığım tekrar elimden alınıyor. Ben unvana gerek duyulmadan öğretmenin alım gücünün artırılmasını ve bunun sınava bağlı olmamasını istiyorum.
Yusuf Özey: Mersin’de 13 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Sınavlı kariyer sistemi maalesef öğretmenlerin beklentilerini karşılamamaktadır. Bizler ücretli, sözleşmeli, piktes ve kadrolu öğretmen ayrımının kaldırılmasını beklerken, şimdi de uzman ve başöğretmen ayrımına tabi tutulacağız.
Sürekli değişen eğitim politikaları, eğitim fakültelerinin ihtiyaç fazlası öğretmen alımları, başka bölümlerden mezun olanlara formasyonla öğretmenlik yolunun açılması, maaş artışlarının enflasyon altında kalması, işsiz öğretmenler sorunu ve özlük haklarımızın yetersizliği öğretmenlerin öncelikli sorunlarıdır.
Timur Yılmaz: Ordu’da 20 yıllık öğretmenim. Öğretmenlerin kariyer sorunu yoktur. Öğretmenlerin yetersiz maaş, konut, ulaşım, psikolojik şiddet, gelecek kaygısı, gibi nedenlerden kaynaklı itibar kaybı sorunu vardır. Öğretmenlerin talebi kariyer değil insanca yaşayabilecekleri bir maaşa kavuşmaktır.
En ücra yerlerde bile kiraların 5.000 TL ‘den başlayıp 10.000’lere çıktığı yerde minimum yeni göreve başlayan öğretmenin maaşı 15 bin liraya çıkarılmalıdır. Uzmanlık, yüzlerce sayfa belge ezberlemeyle, 100 soruluk bir sınavdan 70 almakla olmuyor. Unutulmamalıdır ki her öğretmen uzmandır.
Şafak Ayyıldız: Mesleğimin 33. Yılındayım. Öğretmen, toplumun birleştirici gücüdür. Eşit davranma odaklı çalışır. Adalet terazisi şaşmasın diye kılı kırk yarıp değerlendirme yapar. Şimdi bizi uzman, başöğretmen diye ayırmak neden? 10 yıllık bir öğretmen zaten işinde uzmandır. 20 yıl çalışan bir öğretmen, başöğretmendir.
Öğretmenin; her branşı kapsamayan, öğretmenlik bilgisini ölçmeyen bir sınavla bu sıfatları alması isteniyor. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlere bir de bu ayrışmalar ekleniyor. 33 yıl eğitim verdim. Bu sınav benim bilgimi ölçmeye, tecrübemi değerlendirmeye yeterli bile değil. Bizim toplum olarak tecrübeye saygı ve birleşmeye ihtiyacımız var.