Muskacı şeyh beraat etti, yargılama masrafı milletin cebinden çıktı

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin 5 Nisan mahallesinde avlulu bir evde para karşılığında fiş keserek özellikle kadın ve çocuklara muska yazdığı belirlenen 7 çocuk babası 58 yaşındaki A.A.’nın yargılanmasına Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Duruşmaya daha önce ifadesi alındığı için katılmayan sözde şeyh ile ilgili savcı mütalaasında, sanık hakkında her ne kadar cezalandırılması istemiyle dava açılmış ise de; kendisine veya başkasına menfaat sağladığına dair bir delil bulunmadığını belirtti.

Savcı, fiş keserek muska yazdığı iddiasıyla ilgili kimsenin kendisinden şikâyetçi olmadığını, bu nedenle üzerine atılı suç yönünden cezalandırılmasını gerektirecek kesin, inandırıcı ve kuvvetli suç delillerinin bulunmadığı için delil yetersizliğinden beraatına karar verilmesini istedi.

Mahkeme sanığın duruşmaya katılmadığı için son sözünün sorulamadığını, bunun yerine kain olmak üzere önceki savunmasının okunduğunu belirtti.

“BİZ AİLECEK EHLİBEYTİN SOYUNDAN GELİYORUZ”

Sanık A.A. daha önce alınan ifadesinde, kendisinin Kötekan Dergâhına bağlı olduğunu, ailesinin Ehlibeytin soyundan geldiğini belirterek savunmasında şunları söyledi: 

“Bu dergâh bana aittir. Ben ve ailem seyidiz. Dergâhıma bağlı olan insanları dergâh olarak kullandığım bu adreste kabul ederim. Birlikte zikir eder, sohbet yaparız.

Sohbetlerimizde insanlar gelip bana dertlerini ve sıkıntılarını anlatırlar. Ben de onlarla birlikte bu sıkıntılarına ve dertlerine çözüm için birlikte dualar ederiz.

Sıkıntıda olanlar benden kendilerine dua yazmamı isterler. Ben de onlara şifa olsun diye okunması gereken duaları okurum. Bunun haricinde kesinlikle kimseden yazmış olduğum dualar ya da farklı şekilde maddi menfaat temin etmek amacıyla para talep etmedim ve kimseden bu iş karşılığında ücret almadım. Hatta para vermek isteyenler olduğunda reddettim.

Hakkımda çıkan haberler asılsızdır. Ben kimseye muska ve büyü yapmadım. Sadece şifa bulmaları için dua yazdım.

Evimdeki aramada polisin ele geçirdiği malzemelerin hepsini dua yazmak için kullanıyordum. Bir kısmı da zaten zikir esnasında çalınan müzik aletlerinin parçalarıdır”

MÜVEKKİLİME İTİBAR SUİKASTI YAPILIYOR

Sanığın avukatı müvekkiline itibar suikastı yapıldığını belirterek, “Toplumun dini duyguları olduğundan bazı şahsiyetlerde bu duyguları temsil ettiklerinden dolayı müvekkilin ailesi de seyid oldukları için toplumda itibarları söz konusudur. Müvekkilimin çevresinde saygınlığı vardır. Kendisine itibar suikastı yapılmaktadır” diyerek beraatını istedi.

MAHKEME MASRAFLARI DEVLETE KALDI 

Mahkeme sanık hakkında 677sayılı yasaya muhalefet suçundan dava açılmış ise de, savunmasının aksini gösterecek mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini, şüphe ile sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceğinden hakkında delil yetersizliğinden beraatına karar verdi.

Mahkeme sanığın kendisi avukat ile temsil ettirdiğinden 17.900 lira vekâlet ücretinin de hazineden alınarak sanığa verilmesine, tüm yargılama giderlerinin de kamu üzerine bırakılmasına karar verdi.

SIRA FİŞLERİ, MUSKALAR, ARAPÇA KAŞELER ELE GEÇİRİLDİ

Adına kayıtlı Audi ve Tiguan marka iki adet jeep bulunan A.A.’NIN fiş karşılığı muska yazdığı ileri sürülen avlulu evde yapılan aramada 96 adet jelâtine sarılmış ve 1 adet de kâğıda sarılmış Arapça yazılar içeren muskalar, 23 adet de dua hazırlamada kullanıldığı belirlenen kurşun, yine ipe sarılı halde 3’lü muska, 4 adet Arapça yazılı kaşe, 30 adet sıra fişi olarak kullanılan kâğıtlar, çok sayıda halka, bir adet görüntü kayıt cihazının ele geçirilmişti.

İddianamede, sanığın görüntü kayıtları, dergâh olarak kullandığı evdeki aramada ele geçirilen malzemeler dikkate alındığında, sanığın 677 sayılı kanuna muhalefet suçunu işlediği, “Alelümum tarikatlarla şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak maksadıyla nüshacılık gibi unvan ve sıfatların istimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisası memnudur” hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle cezalandırılması isteniliyordu.