Musa Anter cinayeti davası: 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak, 21 Eylül’e ertelendi
Musa Anter, 1992 yılında öldürülmesi sonrası açılan ve yıllardır süren davada pes dedirten bir gelişme yaşandı. 20 Eylül’de zaman aşımına …
Musa Anter, 1992 yılında öldürülmesi sonrası açılan ve yıllardır süren davada pes dedirten bir gelişme yaşandı. 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak dava 21 Eylül’e ertelendi.
Yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesinden sorumlu tutulan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında olduğu 18 sanık hakkındaki davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken, Musa Anter’in oğlu müdahil Dicle Anter ve sanık ve müdahil avukatları ile HDP ve CHP’li bazı milletvekilleri salonda hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen evrak okuduktan sonra taraflara söz verdi.
“İNSANLIK SUÇLARINDA ZAMAN AŞIMI OLMAZ”
Söz alan Dicle Anter, duruşmanın uzun yıllardır devam ettiğini fakat herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek, “Hamit Yıldırım 5 yıl tutuklu kaldı, tahliye edildi. Yıllar geçti, bugünlere geldik. Musa Anter cinayeti, 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak. Ama insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz, cinayetin aydınlatılması için mücadelemiz devam edecek.” ifadelerini kullandı.
Anter, “Dönem değişse de adalet yerini bulacak mı bilmiyoruz çünkü şu anki muhalefet içinde de o dönemin yetkilileri var. Bu davanın peşini bırakmayacağız, biz olmasak gelecek nesiller bırakmayacak.” diye konuştu.
Anter’in avukatı Öztürk Türkdoğan da davanın “zaman aşımı” nedeniyle bitirilmesinden kaygı duyduğunu, dosyanın “insanlığa karşı işlenen suç” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve süreden muaf tutulması gerektiğini savundu. Türkdoğan, şunları söyledi:
SUÇ 1995 YILINDA İTİRAF EDİLMİŞ
“12 Ekim 1995’teki Meclis Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nda, özellikle Anter cinayetine değiniliyor ve ‘toplumun bir kesimine korku salma suçunun işlediği’ ifade ediliyor. Bu suç, 1995’te itiraf edilmiş oluyor. Ama bu raporun gereği yerine getirilmedi. İnsan hakları örgütlerinin, ailelerin çabalarıyla bu davalar açtırıldı. Ancak şimdi de zaman aşımı sorunuyla karşı karşıyayız. Biz hakikatin açığa çıkmasını istiyoruz. Aksi halde davayı kapatmanız yeni ihlaller yaratacaktır ve bu dava hiç bitmeyecek, ikinci nesil bu davayı izlemeye devam edecek. Gerçeği mahkemeniz açığa çıkaracak.”
Dosyanın zaman aşımından dolayı düşmesine karşı davanın ayrılıp yeni bir esas numarası verilip yargılamaya devam edilmesi gerektiğini savunan Türkdoğan, firari sanıklardan Aziz Turan’ın (Abdülkadir Aygan) ifadesinin alındıktan sonra karar verilmesini talep etti.
Sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı da “zaman aşımı” kararının uygulanmasını talep etti. Sanık Hamit Yıldırım’ın avukatı da müvekkili hakkında medyada “tetikçi, katil” ifadelerinin kullanılmasının masumiyet karinesine zarar verdiğini, müvekkilinin atılı suçların hiçbirini işlemediğini savundu.
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Anter’in ölümüne ilişkin kamu davasının konusunun “insanlığa karşı işlenen suç” olması ve davanın zaman aşımına tabi olmaması yönündeki taleplerin sonraki celsede değerlendirileceğini bildirdi. Mahkeme, duruşmayı 21 Eylül’e erteledi.
SAVAŞ GEVREKÇİ VE HAMİT YILDIRIM
Anter’in ölümüyle sonuçlanan saldırıya ilişkin dava Diyarbakır’da açılmış, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilmişti. İddianamede, eylemi Mahmut Yıldırım’ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım’ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi’nin ise emri altında bulunan Abdülkadir Aygan’ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor.
Sanıkların, “taammüden adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra “halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek” ve “adam yaralamak” suçlarından da cezalandırılmaları isteniyor. (AA)