Kuma kavgasında annesini döven babasını öldürmüştü, mahkeme kararını verdi
Diyarbakır’ın Eğil İlçesinde 5 aylık hamile annesine şiddet uygulayan köy muhtarı ve korucubaşı olan babası Selahaddin Umay’ı öldüren 14 yaşındaki M.A.U ,“üstsoydan akrabayı kasten öldürmek” suçundan 5 yıl hapisle cezalandırıldı, ancak tahliye edilmedi.
Biri resmi, ikisi imam nikâhlı üç eşli Selahaddin Umay, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de Eğil İlçesinde AKP’den belediye başkan aday adayı olmuştu. Eğil İlçesi Yukarı Haydan Köyünde 7 ay önce köyün muhtarı olan babası Selahaddin Umay’ı 5 aylık hamile olan annesine şiddet uyguladığı için tek el ateş ederek öldüren 14 yaşındaki M.A.U Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.
Suça sürüklenen çocuk alınan ifadesinde, babasının 3 eşli olduğunu, babasının eline geçirdiği cisimlerle sürekli kendisine, annesine, kardeşlerine, üvey annesi ve onların çocuklarına şiddet uyguladığını söyledi.
Annesinin ve kendisinin birçok kez yaralanmasına rağmen babasının hastaneye gitmelerine, jandarmaya haber vermelerine de engel olduğunu belirten M.A.U şunları söyledi:
“Annem ile kuması olan ve babamın çok sevdiği eşi Hanım tartıştılar. Babam, Hanım Umay’dan olan bebek Recep Tayyip’i tutmamı istedi. Bahçede çalıştığım için üzerim kirliydi. Bebeği anneme verdim. Üvey annem babama kızdı ve annemi kastederek, ‘Bebeğimi bu cibilliyetsize niye veriyorsun?’ dedi.
Annem de buna kızdı ve bebeği babama geri verdi. İkisi tartışınca babam karpuz kestiği bıçağın sapıyla annemin kafasını yardı. Annemi sürekli sopa ve kemeriyle dövdüğü için babamın peşinden gittim. Annem hamile olduğu için çok korktum. Onu dövmesini istemiyordum.
Babam resmi nikâhlı eşi Ayten’i de tekme, tokat; sopa eline ne geçirirse feci şekilde dövüyordu. Beni tekme, tokat ve sopalarla dövmüştü. Annemin daha önce de kafasını yardı. Tabanca kullanmayı filmlerden ve oyuncaklarımdan öğrenmiştim. Tek suçum tetiği çekmemdir.
O tetiği çekmeseydim babam annem ve beni öldürecekti. Babam 5 aylık hamile annemin kafasına bıçağın kabzasıyla vurunca başından kanlar aktı.
Engel olmaya çalıştım ama başaramadım. Annemi kanlar içinde görünce 112’yi arayıp yardım istedim. Babama ambulansı aradığımı öğrenince çok kızdı ve üzerime yürüdü. Ben de amcama ait tabancayla korktuğum için onu öldürdüm”
AMBULANS ÇAĞIRDIK DİYE BABAM ÇILDIRDI
M.U.A’nın kız kardeşi Y.U da babalarının kendilerine şiddet uyguladığını doğrulayarak, “Kardeşim babama ambulans çağırdığını söyleyince babam öfkeden deliye döndü. ‘Seni de anneni de öldürürüm’ diyerek üzerine yürüdü. Kardeşim de geriye doğru yürüyerek ‘Üzerime gelme baba’ dedi. Onu da döveceğini düşünerek üzerindeki silahı doğrultunca babam daha da öfkelendi ve daha çok üzerine yürüyünce kardeşim de ‘Daha fazla gelme sıkarım’ dedi. Kardeşimi vazgeçirmek için babamın önüne attım kendimi ama kardeşim çok korkmuştu. Tetiğe bastı” dedi.
ANNESİNİ KORUMAK İÇİN VURDU ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM
Ölen muhtarın resmi nikâhlı eşi Ayten Umay’da eşinin dini nikahlı iki eşi arasında tartışma çıktığını belirterek, “İki kuma birbirine haraket ediyordu. Eşim hem bana, hem de ikinci eşi Esra’ya şiddet uyguluyordu. M.A.U’da buna dayanamadı. Babası onun da üzerine yürüyünce ‘Gelme sıkarım’ dedi. Eşim ciddiye almayınca o da babasını boynundan vurdu. Annesine şiddet uygulandığına her defasında tanıklık eden M.A.U kendini ve annesini koruma amacıyla babasını vurmuş olabilir. Şikâyetçi değilim” dedi. Çocuğun öz annesi Esra Akgündüz de, “Oğlumun gözü önünde beni dövdü. Kafamdan kanlar gelince oğlum da bir anlık öfke ile babasını vurdu” dedi.
AKLİ DENGESİ YERİNDEDİR RAPORU VERİLDİ
Mahkeme, alınan tanık ifadeleri ve toplanan delillere göre, Selahaddin Umay’ın 5 aylık hamile eşinin karnına tekne atıp kafasına bıçak sapıyla vurup kanattığını, ilk eşi ile ikinci eşine ve bunların çocuklarına sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ancak kendisinden yaşça küçük olan üçüncü eşi Hanım’a ve onun çocuklarına pozitif ayrımcılık yaparak şiddet uygulamadığı ve şiddet sonrası hastaneye ve jandarmaya gitmelerine de izin vermediğinin sabit olduğunu belirtti. M.A.U’nun hamile annesini kanlar içinde görünce engelleyemediği babasını öldürdüğünü belirten mahkeme, çocuğun alınan adli tıp kurumu raporuna göre psikopatolojik bir rahatsızlığının bulunmadığını, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek derecede yeteneklerinin geliştiğine vurgu yaptı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETTEN 5 YILA İNDİRİLDİ
Mahkeme, öldürülen babanın gerek kendisini öldüren oğluna, gerekse eş ve diğer çocuklarına sürekli şiddet uyguladığı ve sonrasında hastaneye ve kolluk kuvvetlerine gitmelerine de engel olduğunu ifade etti. Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun, babasının haksız tahrik eylemi karşısında duyduğu öfke ve şiddetli elem halinin etkisi altında babasından kaynaklanan haksız tahrik altında öldürdüğüne kanaat getirdi. Mahkeme, çocuğu önce nitelikli kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı, ardından babasından kaynaklanan haksız tahrik altında cinayeti işlediği için cezayı 18 yıla düşürdü. Çocuğun suçu işlediği tarihte 12-15 yaş grubunda olması nedeniyle cezası 7 yıla indirildi. Mahkeme, duruşmalardaki iyi hali, pişmanlığı ve bu cezanın küçüğün geleceği üzerindeki olası etkilerini de lehine taktiri indirim nedeni kabul edilerek cezayı 5 yıl 10 aya indirdi, ancak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Çocuğun avukatı ise karara karşı tahliye talebinde bulunarak Bölge İstinaf Mahkemesine başvurdu.