Jorge Jesus’tan taraftara Altay Bayındır ültimatomu: Böyle bir ortamda olmam!

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, Rennes ile 3-3 berabere kaldıkları maçtan sonra değerlendirmelerde bulundu. Rennes’e karşı 3-0’dan geri dönmelerinin sırrını açıklayan Jesus, Altay Bayındır’a tepki gösteren taraftarlar için sert konuştu.

UEFA Avrupa Ligi’nde Rennes’e karşı 3-0 geriye düştüğü maçtan 3-3’lük beraberlikle ayrılan Fenerbahçe’de, Teknik Direktör Jorge Jesus maç sonu açıklamalar yaptı.

Devre arasında oyuncularıyla yaptığı konuşmaya dair detaylar veren Portekizli teknik adam, 3-0’dan sonra, tribünlerin kaleci Altay Bayındır’ı protesto etmesine çok sert tepki gösterdi. “Böyle bir ortamda bulunmak istemem” diyen Jesus’un sözleri şok etkisi yarattı.

Portekizli çalıştırıcı, Rennes’in ilk yarıdaki baskısını 90 dakika boyunca sürdüremeyeceğini bildiğini söylerken, “Fenerbahçe hem mental hem de psikolojik olarak çok güçlü. Bize karşı kazanmak kolay değil.” dedi.

Jorge Jesus’un maç sonu açıklamaları:

“Bir kere daha Fenerbahçe güzel bir maç çıkarttı. Maçın her anı güzeldi. Skoru 3-0’dan çevirebilmeniz için inanmanız gerekir. Bugün de bunu yaptık. Kazanamadık ama beraberliği sağladık.”

“BÖYLE BİR ORTAMDA OLMAK İSTEMEM”

“Aynı zamanda taraftarlara seslenmek istiyorum. Oyuncular arasında ayrım yapmayın. İyi anlarda, bizim iyi olmamız için destek oluyorlar. Ama oyuncular arasında ayrım yapılmasını istemiyorum. Bugün Altay’a tepkiler oldu. Ona gösterilen tepkiler, bana gösterilmiştir. Ben de böyle bir şey görmek istemem, böyle bir ortamda bulunmak istemem. O tepkiler Altay’a değil, aynı zamanda bana da yapıldı. Bu şekilde olmaması gerekiyor. Evet, takımlarını seviyorlar. Ama oyuncular arasında ayrım yapmasınlar. Çünkü ben yapmıyorum.”

“FUTBOLDA TIMEOUT YOK”

“Rennes maçın başında bizi şaşırttı. Majer’i oynattıkları pozisyon beklemediğimiz bir durumdu. İlk 30 dakika defansif dengeyi sağlamakta zorlandık ve Rennes takımı 3 tane kolay gol attı. Bizim de müdahale etmemiz gerekiyordu. Futbolda timeout yok, dolayısıyla maç içinde oyuncularımla iletişimde bulunup Arao ile Crespo arasında pozisyon değişikliği yapmak zorunda kaldım. Çünkü Majer, Crespo’nun arkasında sürekli boş pozisyonda kalıyordu. Son 15 dakikada 3-1’e getirince maçı tekrardan çevirebileceğimize inandık. Devre arasında neleri düzeltmemiz gerektiğini konuştuk. Bir gol atarsak beraberlik veya galibiyet getirebileceğimize inanıyorduk. Miha’nın frikik golünden sonra daha da inandık. Bir şeyler değiştirmemiz, müdahale etmemiz gerekiyordu. Bunu da yaptık.”

“ZICO’NUN REKORUNU TAKİP ETMEK MUTLULUK”

“Zico’nun rekorunu kırmak isterim. Bu kazanarak devam ettiğimizin bir göstergesi olurdu. Zico benim iyi bir arkadaşım. Flamengo’da çalışırken, o kulübün 1 numaralı idolü ve röportajlar gerçekleştirdim. Bu rekorda onun adımlarını takip etmek benim için bir mutluluk.”

“RENNES ÜST SEVİYE BİR TAKIM”

“Maçın ilk yarısında rakibimiz çok fazla boşluk buldu. Majer oyundan düşmeye başladıktan sonra biz daha fazla boşluk bulduk. Bu da işimizi kolaylaştırdı. Taktiksel pozisyonumuz daha iyi seviyeye çıktı, daha fazla şut çekmeye başladık. Maç da değişmeye başladı. Daha fazla top tutmaya başladığınız zaman gole yaklaşmış oluyorsunuz. Rennes Avrupa’nın en üst seviye takımlarından biri. Fransa Ligi’nde PSG ligi birinci, Rennes ikinci veya üçüncü bitirecektir. Fransa’da PSG’den sonra en fazla gol atan takım. Bu da onların ne kadar iyi bir takım göstergesi. Maça iyi bir başlangıç yapamamıştık ama hatalarımızı düzelttik. Bugün ikinci yarıda farkı yaratan faktörler bunlardı. Bunların olacağını devre arasında oyuncularıma söylemiştim.”

“BİZE KARŞI KAZANMAK KOLAY DEĞİL”

“Rakibimiz ilk yarıda üst düzey bir önde baskı yaptı. Tıpkı Fenerbahçe’nin rakiplerine yaptığı gibi. Bizi oynatmadılar dolayısıyla biz de topu tutamadık. Ama biliyordum ki, hiçbir takım 90 dakika boyunca bu tempoda baskı yapamaz. Aynı şey Fenerbahçe için de geçerli. O yüzden futbol bir oyun ve bu oyunu hem negatif hem de pozitif yönleriyle oynamayı bilmeniz gerekiyor. Fenerbahçe hem mental hem de psikolojik olarak çok güçlü. Bize karşı kazanmak kolay değil.”

“İŞİN SIRRI İNANMAK”

“Her oyuncu, teknik direktör böyle bir skoru koruyamadığı zaman suçlu hisseder. Antrenörler ve oyuncular böyle durumlarda sorumluluğu üstlerine alırlar. Ama bence Fenerbahçe’nin hakkının verilmesi gerekiyor. Futbol böyle bir oyun. Hakem son düdüğü çalmadan hiçbir maç bitmiyor ve Fenerbahçe gibi bir takıma karşı oynuyorsanız. Fenerbahçe gibi savaşan, inanan, sonuna kadar maçı çevireceğine inanan takımlara karşı oynuyorsanız, bu durum daha da zorlaştırıyor size. İşin sırrı inanmak. Bugün kaybetmedik. İki takım grubun son maçında birincilik için mücadele edecek. Ama bu sezon takım Avrupa’da iyi ilerliyor. Umarım son maçtan sonra altın anahtarı alan taraf biz oluruz.”

“HANGİ POZİSYONA TRANSFER İSTERSİN DESELER…”

“Biz üç günde, dört günde bir maç yapmanın bedelini ödüyoruz. Bu tarz durumlarda takım içerisinde daha çok süre alan oyuncular, sakatlık riskinin limitinde olurlar. Bu durum beklediğim bir şeydi. Atilla, Gustavo ve Serdar Aziz neredeyse her maç 90 dakika oynuyorlar. Dinlenme fırsatları olmuyor. Her an sakatlanabilecekleri ihtimalini öngörüyorduk. Şu anda saha içerisinde üç stoperle oynuyoruz ama savunma anına arka hattı dörtlüyoruz. Elimde bir stoper daha olsaydı iyi olurdu. Luan Peres’in ne zaman döneceğini bilmiyoruz. Gustavo da kas sakatlığı yaşadı. Minimum 2 maç olmayacak gibi duruyor. Bu tarz şeylerin üstesinden gelmeyi bilmemiz lazım. Ama bana ‘takıma bir oyuncu katılacak, hangi pozisyondan olmasını istersiniz’ deseydiniz, hiç şüphesiz ‘stoper’ derdim.”

“SADECE KAZANINCA ALKIŞLAYAN TARAFTAR SIFIRDIR”

“Futbolda da Fenerbahçe taraftarı içinde bu şekilde olması gerekiyor. Para size galibiyet getirmiyor ama en iyi oyuncuları almanıza yardımcı oluyor. Rennes’in ön bölgedeki 3 oyuncusunun toplamı 70 milyon Euro. Rennes takımı bir oyuncuya 20-30 milyon ödeyebiliyorlar. Biz herhangi bir takıma karşı oynamadık çok iyi bir takıma karşı oynadık. Taraftarın takıma hep inanması gerekiyor bugün de bunu yaptılar. Oyuncuları ve taraftarı tebrik ediyorum. Biz bugün taraftar inandığı için beraberliği yakalayabildik. Sadece kazandığı zaman takımını alkışlayan taraftar benim için sıfırdır. Her maç eşit olması gerekiyor. Ben buraya bu yüzden geldim. Ben buraya gelirken Fenerbahçe taraftarının takımlarını ne kadar çok sevdiğini bildiğim için geldim”