İmamoğlu: Kamuda yönetici olduğum yerde akrabam kapıdan içeri giremez
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Eş, dost, akraba işini kamuda asla sevmedim, sevmem. Akrabalık yeri değildir siyaset. Benim eşim şahit; bilir. Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, yönetici olduğum yerde. Akrabam gitsin işini yapsın, gücünü yapsın. Burası herkesin eşitlendiği bir yerdir” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte Enstitü İstanbul İSMEK kursiyerleriyle buluştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Yaşam Merkezi’nde faaliyet gösteren Enstitü İstanbul İSMEK kursiyerleri ile buluştu.
100’den fazla kadın kursiyerle bir araya gelen İmamoğlu çifti, katılımcılarla sohbet etti.
İmamoğlu, 38 ilçede, 150 noktada hizmet verdiklerini belirterek önümüzdeki dönemde 20 noktada daha hizmet verir hale gelecekleri söyledi.
“YÖNETİCİLERİN KUTSALLAŞTIRILMASINA KARŞIYIM”
– Yöneticilerin kutsallaştırılmasına karşı olduğunu dile getiren İmamoğlu, “Bizim kutsallarımız var. İnancımız kutsal. Bayrağımız, vatanımız; bunlar kutsallarımız bizim. Ama yönetici kutsal değil. Yönetici… Tamam; Ekrem İmamoğlu’nu severiz sayarız.
-Tamam; eyvallah bir kardeşiniz. Bir vatandaşınız, küçükler için ağabey olabilir, arkadaş olabilir. Bu kadar. Herkes için aynı şey geçerli. İmtina ettiğim şey nedir? Ramazan ayındayız. Hak yemek; Allah muhafaza. Ben kimsenin hakkını yemem, hakkımı da yedirmem.
-Yönetici olarak da bir kişinin hakkını, bir başkasının yemesine müsaade edemem. Benim adaletim bu olmak zorunda” diye konuştu.
“BU MEMLEKET, PARTİZANLIKTAN ÇOK ÇEKMİŞTİR”
İBB tarihinde ilk olan Yuvamız İstanbul kreşlerini, öğrenci yurtlarını ve 100 bin üniversite öğrencisine karşılıksız olarak verdikleri bursları, bu anlayışın yerleşmesi adına önemsediklerini vurgulayan İmamoğlu, “Bu memleket, partizanlıktan çok çekmiştir. Ve hala çeker durumda. Benim öyle bir duygum yok. Parti, benim için hizmet ederken bir araç. Ama benim için amaç değil. Benim için amaç; bu şehirde yaşayan herkesin gönlüne girebiliyor musun? Mutlu edebiliyor musun? Adil bir yönetici olduğunu onlara gösterebiliyor musun? Benim için en kıymetli şey bu. O zaman ben başımı, huzur içinde yastığa koyabilirim” dedi.
“SIFIR TORPİL”
Kreşlere ve yurtlara alımlarda, “sıfır torpil” uygulamasıyla hareket ettiklerini belirten İmamoğlu, “Yöneticilerim burada. Ekrem İmamoğlu, ‘Şunu kreşe alın’ diye bir tane demişse, Allah benim evime gitmemi nasip etmesin. Hakkı olanı alın. 100 bin öğrenci bursa başvuruyorlar. Evrakları, belgeleri neyse, sistem üzerinden bursunu alıyor. Bu sene 7 bin 500 yüz lira verdik, seneye 15 bin lira vereceğiz” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, özetle şöyle konuştu:
-2019’da görevi devraldıktan sonra, ne yazık ki bizde oluyor bu işler, bazı ilçe belediyelerinin binalarında verdiğimiz hizmetleri sona erdirdiler. O binalardan bizi çıkardılar. Birçok merkezimiz eksildi.
-Ama yeni yerler yaptık. Şimdi daha da fazla yapacağız burası gibi ve inşallah o eksiği kapatacağız. İnşallah önümüzdeki dönem, 20 noktada daha hizmet verir hale geleceğiz. Çünkü çok talep ediliyor.
“5 YIL DAHA HİZMET ETMEK İSTİYORUZ”
-1 Nisan Pazartesi sabahı, Allah nasip ederse, insanlarımız desteklerse, bir 5 yıl daha hizmet etmek istiyoruz sizlerin takdiriyle. Zor bir zamanda iş yaptığımızı düşünüyoruz. Pandemi yaşadık 1,5 sene. Evlerimizden çıkamadık.
-Gelirlerimiz düştü. Dayanışma süreci orada büyüdü. Biz, bizden önceki 5 yıla göre, bu dönem İBB’nin vatandaşa direkt desteklerini 6 kat artırdık.
-Artırmak zorunda kaldık. Niye? Hem ekonomik yoksulluklar buna sebep oldu hem de pandemi gibi bir dönem buna sebep oldu. İnsanların, gençlerin umutsuz olduğu değil de yurt dışına gideyim, edeyim değil de ‘Ne yurt dışısı?
-Bizim cennet vatanımızdan güzel vatan mı var’ deyip, burada ekmeğini çıkardığı, yeteneklerinin karşılığını bulduğu, hakkının yenmediği, liyakatle, ‘Ben çalışırsam, burada hakkımı alırım kardeşim. Ben çalışırsam, devletin istediğim yerine çıkarım’ diyebildiği bir ülke var ederiz inşallah.
“KAMUDA EŞ, DOST, AKRABA İŞİNİ ASLA SEVMEDİM, SEVMEM”
-Gençlerin, ‘Ben çalışıyorum da yani ne yaparsam boş, tanıdığım yoksa olmaz…’ Bakın bu duygu, çok kötü bir duygu. Bütün çalışma arkadaşlarım bilir, belki yüzde 3-4’ünü tanıyorumdur. Çoğunu inanın yetenek gibi aradık, sorduk.
-CV’lerine baktık, davet ettik. Şimdi her birisi yöneticimiz oldu. Eş, dost, akraba işini de kamuda asla sevmedim, sevmem. Akrabalık yeri değildir siyaset. Akrabalık yeri değildir kamu kurumu. Benim eşim şahit; bilir.
-Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, yönetici olduğum yerde. Akrabam gitsin işini yapsın, gücünü yapsın. Burası herkesin eşitlendiği bir yerdir.
-O bakımdan, inşallah herkesin liyakatinin karşılığını elde ettiği, çocuklarımızı ve gençlerimizin hakkını aldığı günleri hep beraber görürüz. Ben de bunun karşılığını vermek adına, bir nefer gibi çalışmaya, hepinizin huzurunda söz veriyorum.