İftarda kalbinizi tehlikeye atmayın
Uzun süreli açlığın ardından iftarda ağır yemekler tüketmenin ve üst üste sigara içmenin kalp krizine neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Osman Erk, hayati uyarılarda bulundu.
Uzmanlar orucun vücutta yağ yakımından LDL (kötü) kolesterolü düşürmeye kadar genel sağlığa önemli faydaları olduğunu belirtiyor. Ancak iftar ve sahurda sağlıksız beslenme ve bazı yanlış alışkanlıklar bu olumlu etkileri tersine çevirebiliyor.
Örneğin bazen özellikle iftar sonrası kalp krizi riskinin artabileceğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, şu bilgileri paylaştı:
Nelere dikkat edilmeli?
İftarda hızlı ve çok değişik yiyecek, içecek tüketmek sağlığa zararlıdır. Yavaş yavaş, uzun süreye yayılan bir yemek süreci uygundur. Fazla yağlı, kızartma yemek ve üst üste sigara içmek de çok tehlikelidir. Sigaradaki karbonmonoksit gazı ani ritim bozukluğuna neden olur. Aynı zamanda nikotin zehirlenmesi sonucu koroner damar spazmı gelişerek ölüme yol açabilir. Ramazan’da ortaya çıkan kalp krizlerinin en önemli sebepleri bunlardır.
MUTLAKA MOLA VERİN
Oruç, su ve hurma ile açılmalı; daha sonra ev yapımı çorba içilmelidir. Çorbadan sonra 10-15 dakikalık bir mola verip ana yemeğe geçilmelidir. Ardından yeşillikler ve çiğ sebzelerin yer aldığı salatalar, sebzeler, baklagil gibi sağlıklı gıdalar ön planda olmalıdır. 1-2 dilim tam tahıllı ekmek, sebze yemeği ya da baklagil ile kısık ateşte uzun süre kaynatılmış et yemekleri iftar için en uygun besinlerdir. İftar ve sahurda bir avuç kuruyemiş (ceviz, fındık, fıstık, badem) tüketilebilir. Tatlı olarak sütlü tatlılar tercih edilmelidir. İftarda meyve ise yemekten 2 saat sonra tüketilmelidir. Tatlı meyvelerin fazlası sakıncalıdır. Tarçınlı, hafif ve az miktarda sütlü tatlı, 1-2 adet taze organik meyve sağlıklı ve yeterli olacaktır. Çay ve kahve de iftardan en az 1-2 saat sonra tüketilmelidir. İftardan itibaren sahura kadar belli aralıklarla su içilmelidir.
Bu gıdalardan uzak durun
Ramazan’da da kalorisi bol fakat besin değeri düşük, glisemik indeksi ve glisemik yükü yüksek, kolay acıktıran, içinde bol miktarda katkı maddesi bulunan işlenmiş, ambalajlı ve hazır gıdalardan uzak durulmalıdır. Bu besinler şöyle sıralanabilir: Rafine şekerler (toz şeker, kesme şeker, bal, reçel, marmelat, çikolata), rafine tahıllar (beyaz ekmek, beyaz pirinç, makarna), beyaz undan yapılmış pastane ürünleri (çörek, börek, simit, pasta, pizza, kek, kurabiye, bisküvi) meyve suları, gazlı içecekler, enerji içecekleri), sütlü ve şerbetli tatlılar (çok az miktarda ve tarçın ile tüketilebilir). bol miktarda tuz, katkı maddesi, nitrit, nitrat ve koruyucular içeren işlenmiş et ürünleri (salam, sucuk, kurutulmuş et), fazla tuz içeren gıdalar (salamura zeytin, turşular, konserve gıdalar, işlenmiş hazır gıdalar), bol miktarda katkı maddesi, koruyucu ve tuz içeren hazır çorba ve hazır yoğurtlar.
Kimler oruç tutmamalı?
Diyabet, dirençli hipertansiyon hastaları, kronik böbrek yetersizliği olanlar, kalp yetersizliği olan hastalar, nörolojik hastalığı olanlar, kanser tedavisi görenler, ülseri olan ve kanama geçiren hastalar, çocuk, hamile ve emziren kadınların oruç tutmaları sakıncalı olabilir.