Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4317

EURO

36,1497

ALTIN

2.959,80

BIST

9.367,77

Hormon bozucuların farkında mısınız?

Tükettiğimiz besinden kullandığımız parfüme kadar hemen her şeyde bulunan kimyasalların hormonlarımıza zarar verdiğine dikkat çeken Çocuk …

Hormon bozucuların farkında mısınız?

Tükettiğimiz besinden kullandığımız parfüme kadar hemen her şeyde bulunan kimyasalların hormonlarımıza zarar verdiğine dikkat çeken Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, “Bu durum da erken ergenlik, diyabet, kanser gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor” dedi.

Vücudumuzun büyüme, gelişme, üreme, metabolizma gibi bütün temel fonksiyonlarını endokrin sistem ve hormonlarımız kontrol eder. ‘Hormon bozucular’ olarak adlandırılan dışarıdan aldığımız kimyasal maddeler ise bu işleyişe zarar verir. Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, son 30 yılın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul edilen ‘hormon bozucuların’ zararlı etkilerinden korunma yollarını şöyle anlattı…

Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz

NASIL KORUNABİLİRİZ?

– Ellerimizi sık sık sabunlu suyla yıkamalıyız. Özellikle yemek öncesi el yıkamak, vücuda zararlı maddelerin alınmasını engeller.

– Hayvansal gıda tüketilirken hayvanların yağ dokusu içinde zararlı kimyasalların artık halinde kalabileceğini unutmayın. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek daha sağlıklıdır. Ancak onların da mevsiminde ve organik olanlarını tüketmeye dikkat etmek gerekir. Tarım ilacından daha fazla etkilenen çilek, elma, kiraz, ıspanak, üzüm, patates, biber, şeftali mutlaka organik olmalıdır. Tarım ilaçlarının sinir sistemi, tiroid hastalıkları ve kanser riskini artırdığı unutulmamalıdır.

BALIK TÜKETİRKEN…

4 Kurşun, nikel, civa gibi birçok metal denizlerdeki yaşamı olumsuz etkiliyor. Mezgit, kefal, levrek, kalkan gibi derin su balıklarında ve bu balıkları yiyerek beslenen ton, kılıç gibi balıklarda ağır metallere rastlanma oranı daha yüksektir. Hamsi, palamut, istavrit gibi balıklar yüzey balıkları olduğu için ağır metal oranları daha düşüktür. Ağır metallere maruz kalmak alerjik reaksiyonlara, böbrek-karaciğer patolojilerine, sinir sistemi ve beynin fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesine sebep olur.

PARFÜM VE DETERJANLAR DA MASUM DEĞİL

– Kozmetikler ve deterjanlar da kimyasal madde yüklüdür. Kişisel bakımda doğal kremler, temizlik maddeleri ve çamaşır deterjanları tercih edilebilir. Örneğin parfümlerdeki fitalatlar hormon bozucudur ve yüksek miktarları sağlığa zararlıdır. Bu nedenle parfümü çok fazla püskürtmemeye, direkt cilde sürmemeye dikkat edilmelidir. Çocuklara da doğal olmayan kokulu ürünler kullanılmamalıdır.

PLASTİKLERDEN UZAK DURUN

– Yemekler mikrodalgaya plastik kaplarla konulmamalı, bu kaplar bulaşık makinalarında yıkanmamalı. Çünkü ısınma sırasında plastik içindeki kimyasallar yemeğe ve suya karışarak zararlı olabilir. Yemekler ve su plastik kaplarda ve pet şişelerde bekletilmemeli. Bunların yerine cam veya paslanmaz çelik tercih edilmeli.

– Hazır konserveler yerine taze gıdalar tüketilmeli. Konserve kutuların paslanmasını önlemek için kullanılan bisfenoller östrojenik etki göstererek obezite ve diyabet riskini artırır.

YAPIŞMAZ TAVALARA DİKKAT!

– Teflon tencere ve tavalarda böbrek ve karaciğere zarar veren perflorooktanik asit (PFOA) isimli madde yerine politetrafloroetilen (PTFE) isimli genellikle zararsız bir madde kullanılmaya başladı. Ancak 300 derece üstü ısılarda bu madde de toksik olabilir. Teflonları boşken ısıtmayın. İçinde mutlaka yağ ve yemek olsun. Az, orta ateş kullanın.