Gönüllü bahçıvanlık yaparak stres atıyorlar

İstanbul’un trafik ve iş stresinden bunalan farklı meslek gruplarından insanlar, Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde gönüllü bahçıvanlık yaparak kısa süreliğine de olsa şehir hayatından uzaklaşıp, doğayla buluşuyor.

Bağ, bahçe, fidanlıklarda hem ekim hem de dikim çalışmalarına yardımcı olan gönüllü bahçıvanlar, ağaç, sebze, fide, çiçek dikme, çim ekme ve bunların bakım işlerini yaparak, bitkilerin yetişmesini sağlama becerisini kazanıyor.

Farklı meslek gruplarından insanlar, gönüllü bahçıvanlıkla küresel iklim değişikliği konusunda da farkındalık yaratmak için toprakla buluşmanın önemine dikkati çekiyor.

Ağaç dikmeyi, çiçek sulamayı, bitkileri budamayı öğrenen bahçıvanlara toprak ve bitkilerle buluşmak adeta terapi gibi geliyor. Bahçıvanlar günün istedikleri saatinde bahçede bitki ve çiçeklerle buluşmanın keyfini yaşıyor.

“MUTLUYUM”

Gönüllü bahçıvanlardan İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencisi Rana Abdulhamit, bahçıvanlığın hem eğitimine hem de psikolojisine fayda sağladığını söyledi.

Abdulhamit, “Bahçenin bir farklı ruhu var. O yüzden burada bahçıvanlık eğitimi alıp bahçede çalışıyorum. Gönüllü bahçıvanlık terapi gibi geliyor. Stresli olduğum zaman bitkilerle ilgileniyorum ve onları tanıyorum. Okuldaki eğitimden çok farklı bahçıvanlık. Mutluyum ve arkadaşlarıma da bahçıvanlık yapmalarını tavsiye ediyorum. Doğayla iç içe oluyorsunuz ve doğayla iç içe olmak beni mutlu ediyor.” dedi.

“STRES ATMAK İÇİN ÇOK GÜZEL BİR YER”

Gönüllü bahçıvanlardan tekniker Emrah Kurtoğlu da “Şehrin gürültüsünden uzak, stres atmak için çok güzel bir yer. Bahçedeki işler mevsimsel olarak değişiyor. Gönüllü bahçıvanlığı herkese tavsiye ederim. Bahçede kimyasal herhangi bir gübre kullanılmıyor. Doğaya dost bir bahçede çalışıyoruz. Bahçede birçok hayvanla da iç içe olabiliyorsunuz ve onları besleyebiliyorsunuz. Bu da size artı bir motivasyon sağlayacak ve stresten uzaklaştıracaktır” diye konuştu.

Tasarımcı ve sanatçı Sertaç Akçay ise bahçede hem gönüllü bahçıvanlık yaptığını hem de bahçeye biyolojik gölet inşa ettiklerini belirtti.

Akçay, “Gönüllü bahçıvanlık yaparak toprakla uğraşmayı ve tabiatla meşgul olmayı seviyorum. Doğanın beni, kendi özüme daha fazla yaklaştırdığını düşünüyorum. Bu yüzden tabiatla uğraşıyorum. Modern insan sürekli masa başında çalıştığı için tabiat bunun en iyi antidotlarından birisi olduğunu düşünüyorum. Böyle bir alan ve kuruluş hepimiz için fırsat. Hepimiz burada tıbbi bitkiler ve geleneksel tıpla tanışabiliriz. Hem toplumumuz hem de dünyamız için yapabileceğimiz en güzel hamlelerden biri olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.

YEDİ BÖLGEYE AİT BİTKİLER BU BAHÇEDE YETİŞİYOR

Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde Biyolog Dr. Tuğçe Ağba Sevencan, bahçelerinin 14 dönümlük alanda 2005 yılında faaliyete geçen Türkiye’nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi olduğunu söyledi.

Sevencan, bahçıvanlık eğitimiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Gönüllü bahçıvanlık eğitimimiz en talep gören eğitimlerimizden biri. Özellikle pandemiyle bahçemizde inanılmaz bir yoğunluk başladı. İstanbul gibi bir yerde toprağa dokunabilmek, bitkilerle haşır neşir olabilmek hem terapi anlamında hem bitkilere ilgi anlamında çok önemli. Bu sebeple herhangi bir yaş ve bir meslek kriteri olmadan herkesi bahçemize gönüllü olarak çalıştırabiliyoruz. Günlük veya saatlik olarak bunlar planlanabiliyor. Tercihen bahçede o gün yapılacak işlerden, hasatlar, çim biçme veya budamalar olabilir. O gün bahçede ne yapılıyorsa bizlere destek sağlıyorlar. Aslında bu faaliyet hem çocuklar hem yetişkinler hem de özel gruplar için. Özel eğitim çocuklarını, engelli gruplarını da alıyoruz.” (AA)