Eşini benzin dökerek diri diri yakmıştı: İstinaf kararı onadı

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde iki yıl önce tartıştığı eşini üzerine benzin döküp diri diri yakarak öldüren Can Yılmaz’a verilen indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası İstinaf Mahkemesi’nce onandı. Eş şiddetine dayanamayan Güllü Yılmaz, kadın sığınma evine yerleşmiş, ancak kocası tarafından ikna edilerek çıkarıldıktan sonra canice öldürülmüştü.

Ergani’de tartıştığı eşini benzin dökerek çakmakla tutuşturup diri diri yakan Can Yılmaz’a (33) verilen indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararını Bölge İstinaf Mahkemesi inceledi.
Mahkeme, Güllü’nün aile bütçesine katkıda bulunmak için çalıştığını, işsiz kocası Can’ın kıskançlık krizine girip eşinin kendisini aldattığını düşünerek sürekli tartıştıklarını, gördüğü şiddete dayanamayan Güllü’nün kadın sığınma evine yerleştiğini vurguladı.

İstinaf Mahkemesi, sanığın eşini ikna ederek eve dönmesini sağladığını, ancak kısa süre sonra yeninden şiddet uyguladığını kaydetti.

POLİSE SON SÖZÜ: ÇOCUKLARIM DAHA ÇOK KÜÇÜK SİZE EMANET

Sanığın önce evi ateşe verdiğini, ardından Güllü Yılmaz’ın vücudunun alev almasıyla can havliyle kendini kurtarabilmek için pencereden attığını belirten İstinaf Mahkemesi, otopsi raporuna göre vücudunun yüzde 60’ında 2 ve 3. derece yanık nedeniyle öldüğüne dikkat çekti.

Kadının ölmeden bilincinin açık olduğu ve polislere son sözünün, “Kocam benzin döküp beni yaktı, çocuklarım çok küçük, ölmek istemiyorum, onlar size emanet” dediği belirtildi.

Sanığın, eşinin kendisini başka bir erkekle aldattığı iddiasını destekleyecek hiçbir delilin bulunmadığı gibi eşi öldükten sonra böyle bir ifade vermiş olmasının, ağır bir cezadan kurtularak haksız tahrik indiriminden yararlanabilmek için sarf ettiğinden bu ifadesine itibar edilemeyeceğinin altını çizdi.

“CANAVARCA HİSLE İŞLENEN BİR CİNAYETTİR”

İstinaf Mahkemesi, sanığın ailesine yönelik sürekli şiddet uyguladığı için hakkında tedbir kararları verildiğini, eşinin kadın sığınma evine yerleştiğini, sanığın eşini buradan çıkarıp öldürmüş olması ve buna benzer eylemlerini çocuklarına karşı da işlemiş olması nedeniyle indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmediğini vurguladı.

Mahkeme, sanığın “Canavarca hisle eziyet çektirerek” öldürme suçundan mahkûm olduğunu, suçun canavarca hisle işlendiğini, ancak eziyet çektirerek işlendiği hükmünün hukuka aykırı olduğundan “Eziyet çektirerek” cümlesinin hükümden çıkarılarak “Canavarca hisle” işlendiği şeklinde kararın düzeltilerek onanmasına oy çokluğuyla hükmetti.

“YANGIN ÇIKARIP ÖLDÜRMEKTEN CEZALANDIRILMALIDIR”

Üye hâkim ise karara muhalefet şerhi yazdırdı. Sanığın banyodaki benzin şişesini önce eşine, ardından 12 yaşındaki kızının üzerine dökerek elindeki çakmağı ateşlediği için alev alan kadının can havliyle kendini pencereden atmış olması nedeniyle kadının yüzde 60 yanık ve gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğünü belirtti.

Sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu değerlendirilebilir olsa da, evde yangın çıkacağının mutlak zorunlu olacağı ve evdeki birçok eşyanın yanmış olması da dikkate alındığında, sanığın yangın çıkarmak suretiyle canavarca hisle kasten eşini öldürmek suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti.

“KIZINI ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS ETTİ YARALAMA OLMAZ”

Üye hakim 12 yaşındaki kızı D.Y’nin de yangında yaralanmasına neden olan sanık babanın olası kastla kasten yaralama suçundan 6 ay hapisle cezalandırılması yönündeki karara da katılmadığını belirtti.

Üye hakim, sanığın kızının üzerine de benzin dökerek öldürme kastıyla hareket ettiği için kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği yönünde alınan karara muhalif kaldığına dair şerh yazdırdı.

Dosya geçtiğimiz hafta nihai kesin karar verilmek üzere Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderildi.