Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4910

EURO

36,3975

ALTIN

2.965,97

BIST

9.261,52

En sinematografik lokasyonlar

En sinematografik lokasyonlar

Film kahramanlarının peşine takılıp kameranın gezdiği coğrafyalarda kaybolma hayalleri kurmaya ne dersiniz? Sinema tarihinden, çekildiği bölgeler ya da şehirlerle de öne çıkan 10 kült filmi hatırlama ve unutulmaz filmler diyarına seyahat zamanı…

Bernardo Bertolucci’nin orijinal adı The Sheltering Sky olan bu unutulmaz filmi, tam da gezginlerin ruhunu okşayan bir diyalogla açılıyor. John Malkovich ve Debra Winger’ın canlandırdığı başkahramanlar Fas’ın Tanca limanına inerek yol arkadaşlarına belki de eve hiç geri dönmeyecek seyyahlar olduklarını söylüyorlar. Fas’ın egzotik sokaklarından Sahra Çölü’nün kızıl kumlarına, Cezayir ve Nijer sınırına kadar uzanan birçok farklı lokasyonda çekilmiş olan Çölde Çay’ın mekanlarını deneyimlemek isterseniz, özellikle kahramanların Tanca’da kaldıkları tarihi El Minzah Oteli’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Indiana Jones (Son Macera) – Petra, Ürdün
Dünyanın en gizemli antik kentlerinden biri olan Ürdün’deki Petra Antik Şehri’ni tüm dünya neredeyse Harrison Ford ve Sean Connery’nin başrolünde oynadıkları Indiana Jones filmiyle tanıdı. Senaryo gereği kayıp kutsal kasenin peşine düşen karakterlerin filmin sonunda bir kanyona gizlenmiş olan Petra harabelerine gelmeleri tesadüf olmasa gerek. Kayalıkların içine kazılmış, pembe, turuncu ve kırmızı taşlardan yontulmuş tapınaklarıyla Petra, gerçekten de hazinelerin saklandığı gizli bir bölge gibi. Petra, hem filmin hem de bölgede geçmişte hüküm sürmüş Nebati Krallığı’nın izlerini sürmek isteyen seyahatseverlerin gözdesi.Brugge, Belçika’nın kuzeyinde yer alan, içinden geçen kanallar nedeniyle Kuzey’in Venedik’i olarak nitelendirilen bir masal kenti. Başkente trenle bir saat mesafedeki Ortaçağ şehri Brugge, özellikle In Bruges filminden sonra ziyaretçi akınına uğradı. Usta İngiliz oyuncular Colin Farrell ve Ralph Fiennes’in rol aldığı film, özellikle şehir meydanında yer alan Belfort kulesinde çekilen unutulmaz sahnesiyle sinemaseverlerin akıllarında yer etti. Bir gün Brugge’ü ziyaret ederseniz siz de oyuncular gibi 83 metrelik bu çan kulesine tırmanıp şehrin dantel gibi işlenmiş mimarisini tepeden seyretmelisiniz.
Zorba – Girit, Yunanistan
Nikos Kazancakis’in başyapıtı, aynı adlı romandan uyarlanmış olan Zorba filmi, yalnızca unutulmaz müziğiyle değil, filmin çekildiği lokasyonla da akıllarda. Yunanistan’ın Girit Adası’nda çekilmiş olan filmin belki de en ünlü sahnelerinden biri, hikayenin kahramanı Zorba’nın (yani ünlü aktör Anthony Quinn’in) sirtaki yaptığı o anlar. Kokkino Chorio köyünün Stavros plajında 1964 yılında çekilen bu görüntüler siyah-beyaz olsa da, Yunan adalarının güzelliğini gözler önüne seriyor. Bugün Stavros plajı aynı bakirlikte değilse de şirin lokantaları, pansiyonları ve masmavi deniziyle yaşamdan keyif almayı bilen Zorba’yı yad etmek isteyenleri ağırlamaya devam ediyor.Kült filmlerden bahsedince Yüzüklerin Efendisi’nden söz etmeden olmaz. Muhteşem doğası, ormanları, şelaleleriyle adeta doğal bir film platosunu andıran Yeni Zelanda’da çekilmiş olan Yüzüklerin Efendisi serisinin üç filmi de ülkenin farklı bölgelerinde kameraya alındı. Wellington’daki Kaitoke Bölgesel Parkı, Nelson Lakes Ulusal Parkı, Christchurch’deki Mount Sunday ve Pelennor Fields gibi bölgelerde çekilen Yüzüklerin Efendisi’ne ait görülmesi gereken en önemli lokasyonlardan biri de adanın kuzeyinde yer alan Matamata bölgesi. Burada yer alan Waikato kasabası, serideki Orta Dünya’nın Shire bölgesini, yani Hobbit’lerin yaşadığı yeri temsil ediyor. Dağların içine kazınmış yuvarlak kapılı ve pencereli evleri görmek için bile ziyaret edilesi bir kasaba.
Karayip Korsanları – Saint Vincent ve Grenadin Adaları
Korsancılık oynamak için Karayipler’den daha uygun bir lokasyon olamaz. Hele hele Johnny Depp’in Karayip Korsanları serisinden keyif alıyorsanız o halde Güney Amerika’nın yukarısındaki bu minik takımadaları bir gün mutlaka ziyaret etmelisiniz. Karayip Korsanları, Saint Vincent adasında yer alan Wallilabou Körfezi’nde çekildi. Yemyeşil dağlar, denize uzanan palmiyeler ve gerçekten de korsanlar zamanından kalan, okyanusa yöneltilmiş tarihi toplarıyla ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkaran Wallilabou Körfezi, lüks yatların demirlediği turistik bir bölge. Buradan kiralayacağınız teknelerle filmin çekildiği sahilleri gezebilir, sakin restoranlarda balık yiyip Karayipler’in tadını çıkarabilirsiniz.Söz konusu Paris olduğunda, burada çekilmiş olan onlarca filmi saymak mümkün elbette. Ancak unutulmaz müzikleri, Audrey Tautou’nun canlandırdığı sevimli kahramanı ile Amélie, sinemaseverlerin Paris’le özdeşleştirdiği en önemli filmlerin başında geliyor. Özellikle Amélie’nin çalıştığı Café des 2 Moulins isimli kafe görülmeye değer. Arnavut kaldırımlı iki sokağın kesişiminde yer alan bu kafe filmin meraklıları tarafından öyle ilgi görüyor ki, gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. İster Amélie’nin çalıştığı barın önünde, ister sokağı kesen masalarda oturun, kendinizi filmin içinde hissedeceğinize garanti verebiliriz.
Benim Afrikam – Nairobi, Kenya
Meryl Streep ve Robert Redford’un müthiş performanslarıyla izleyenleri büyülediği Benim Afrikam filmi, oyunculukların başarısı kadar çekildiği yerin, yani Kenya’nın olağanüstü doğasına ait görüntülerle de klasikleşti. Kenya’nın başkenti Nairobi yakınlarında toprak sahibi olan ve 1910’larda bölgede yaşayan Danimarkalı yazar Karen Blixen’in Afrika anılarını anlattığı kitabı Out of Africa’dan uyarlanan film gerçek olaylardan esinleniyor. Blixen’in o yıllarda yaşadığı çiftlik, halen filmin meraklılarının ziyaretine açık. Günümüzde Karen Blixen Müzesi olarak ziyaretçileri ağırlayan ev, Ngong Tepeleri’nde yer alıyor.Usta yönetmen Stanley Kubrick’in korku romanlarının duayeni Stephen King’in The Shining kitabından uyarladığı ve Jack Nicholson’ın başrolde yer aldığı Cinnet filmi, korku filmleri alanında kültlerden sayılıyor. Ana karakterin, oğlu ve eşiyle birlikte kışın bekçilik yapmak üzere geldiği otelde, izole ve ürpertici ortamdan yavaş yavaş aklını yitirdiği filmin çoğu sahnesi her ne kadar stüdyoda çekildiyse de, dış mekan olarak Oregon’daki Timerline Lodge oteli kullanılmış. King’in kitabı yazarken kaldığı Kolorado’daki Stanley Hotel de hikayeye esin kaynağı olduğu için filmin meraklıları tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Filmin korku dolu sahnelerini kafanızda canlandırmak için bu otelin ürpertici koridorlarında yürümeye ne dersiniz?
Harry Potter – Oxford, İngiltere
Harry Potter çocuklar için kaleme alınmış bir masal kahramanı olsa da, onun hikayelerini biz büyükler de çocuklar kadar büyük bir ilgiyle izledik. Harry Potter öyle bir fenomen haline geldi ki, tüm dünyadan hayranları filmin çekildiği lokasyonları görebilmek için İngiltere’yi ziyaret etmeye devam ediyorlar. Hikayede Hogwarts olarak geçen ve Harry Potter ve arkadaşlarına büyücülük öğreten kolej, aslında Oxford’da yer alan tarihi Christchurch Koleji. 500 yıllık bir tarihe uzanan ve muhteşem bir mimariye sahip olan bu okul, Harry Potter hayranlarının koleji ziyaret edip gezmelerine izin veriyor.
Kaynak: Brandlifemag