Dünya Kupası için İspanya’dan Katar’a yürüyen Santiago Sanchez, İran’da gözaltına alındı
İspanya’dan yürüyerek Katar’da yapılacak Dünya Kupası’na giden, Türkiye’den çıkıp İran’a geçtikten sonra haftalardır haber alınamayan Santiago …
İspanya’dan yürüyerek Katar’da yapılacak Dünya Kupası’na giden, Türkiye’den çıkıp İran’a geçtikten sonra haftalardır haber alınamayan Santiago Sanchez’in gözaltına alındığı ileri sürüldü.
Kasım ayında başlayacak olan Dünya Kupası için ülkesi İspanya’dan yürüyerek Katar’a gitmeyi hedefleyen Santiago Sanchez’den haftalardır haber alınamıyordu. 12 Temmuz’da Türkiye’ye giren, 4 Ağustos’ta ise İzmir’de etkinliğe katılan İspanyol, 2 Ekim’de Irak-İran sınırından girdikten sonra yolladığı sesli mesajın ardından kayıplara karışmıştı!
16 farklı ülkeyi gezdikten sonra en son sosyal medya paylaşımını 1 Ekim’de yapan ve ailesinin 17 Ekim’de kaybolduğunu bildirdiği Sanchez’in, İran’da gözaltında tutulduğu ileri sürüldü. Yerel basında yer alan haberlere göre, İspanya hükümetinin Santiago Sanchez’in ailesine onun İran’da gözaltında tutulduğunu ancak gözaltı sebebi konusunda bilgi vermediği belirtildi.
Sanchez 2019’da Madrid’den Suudi Arabistan’a gitmek için benzer bir rotayı bisikletle gitmiş ve İran’dan geçmişti.
BAŞKALARININ NASIL YAŞADIĞINI GÖRMEK İSTEMİŞ
Eski paraşütçü ve ateşli bir futbol taraftarı olan deneyimli yürüyüşçü, son dokuz ayda 15 ülkeyi gezdi. Yolculuğunu Instagram hesabında takipçileriyle paylaşan Sanchez, son olarak Irak’ta görüldü. 41 yaşındaki Sanchez daha önce, Katar’a yaptığı gezinin amacının, İspanya’nın 23 Kasım’da oynayacağı ilk maça yetişmek ve Arap dünyasındaki ilk Dünya Kupası ev sahibi ülkeye ulaşmadan önce başkalarının nasıl yaşadığını öğrenmek olduğunu söylemişti.
TÜRKİYE GÜNLÜKLERİ
Sanchez, Madrid’den Doha’ya yaya olarak yaptığı yolculuğunun bir kısmında Türkiye’de bulunmuş ve buradaki ziyaretini Instagram’a yansıtmıştı. 27 Ağustos’taki paylaşımında Irak’a geçeceğini belirten Sanchez Türkiye deneyimini şu sözlerle ifade etmişti;
“Türkiye’de son gün (ikinci evim). Geriye dönüp baktığımda misafirperverliği seven insanları görüyorum. Öğrendiğim o kadar çok kelime, o kadar çok isim vardı ki, bu ülkede geçirdiğim zamanın nasıl geçtiğini söyleyemedim ya da anlatamadım… Beni ağırlayan tüm annelere ‘anne’ (Türkçe) deyin…Yemek teklif ederlerse ve tok olursan, sağ elini kalbinin üzerine koy ve gözlerinin içine bakarak (çok teşekkür ederim) de ki, yakın zamanda yediğini anlayacaklardır…Tuvalet ihtiyacınız olursa tuvalet var mı? diye sormayın. Nerede olduğunu sorun. Bir keresinde bana ‘hayır tuvaletimiz yok, pencereden aşağı yapıyoruz’ demişlerdi.”