Columbia Üniversitesi’nin sıralamadaki ani düşüşü şüphe uyandırdı
Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Columbia Üniversitesi, bazı verilerini yanlış bildirmekle suçlanıyor. Bu hafta, Amerika …
Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Columbia Üniversitesi, bazı verilerini yanlış bildirmekle suçlanıyor.
Bu hafta, Amerika Birleşik Devletleri’nin dört bir yanındaki öğrenciler, ABD yüksek öğretiminde son derece etkili olan üniversitelerin sıralama tablosunu incelemeye başladı.
Ancak bu yılki US News & World Report kolej puanları, daha önce ikinci sırada yer alan New York, ABD’deki Columbia Üniversitesi’nin bazı verilerini yanlış bildirdiğini kabul etmesi ve aniden on sekizinci sıraya düşmesinden sonra bir tartışma gölgesi altında yayınlandı.
Times’ın haberine göre, tablonun yayınlanmasından günler önce, mezunları arasında eski ABD Başkanı Barack Obama’nın da bulunduğu Columbia Üniversitesi, fakülte ve sınıf mevcudu hakkında sunduğu rakamların yanlış olduğunu söyledi.
İKİNCİ SIRADAN ON SEKİZİNCİ SIRAYA DÜŞTÜ
Ani düşüş, kurumların “prestij taşıdıklarını düşündükleri sıralamaları kovalamak için çok fazla zaman ve para harcadıklarını” söyleyen ABD eğitim sekreteri Michael Cardona tarafından geçen ay yükseltilen sıralamalarla ilgili şüpheleri yeniden canlandırdı.
Üniversitenin yüksek notuyla ilgili sorular ilk olarak şubat ayında kendi öğretim üyelerinden biri tarafından gündeme getirildi, Michael Thaddeus adında bir matematik profesörü, kolejin 1988’de on sekizinci sıradan geçen yıl ikinci sıraya nasıl fırladığını ve Harvard ve MIT ile nasıl bağlantı kurduğunu belirten bir makale yayınladı.
VERİLEN BİLGİLERDE GÜNCELLEME YAPILDI
Thaddeus, kolej sıralamasının yüzde 20’sinin itibarı ölçmek için kolej başkanları ve dekanları arasında yapılan bir anket olan “akran değerlendirmesi”ne dayandığını kaydetti. Kalan yüzde 80, “kurumun kendisi tarafından toplanan sayısal verilere dayanmaktadır” dedi.
Üniversitenin yükselişine “tanık olmak sevindirici” olsa da, rapor ettiği verilerin kamuya açık bilgilerle karşılaştırılması, yüksek sıralamasını destekleyen kilit rakamların “yanlış, şüpheli veya son derece yanıltıcı” olduğuna inanmasına neden oldu.
Thaddeus, sınıflarının yüzde 83’ünün 20’den az öğrencisi olduğunu iddia ederken, şimdi bunun sınıfların yüzde 57’si için doğru olduğunu söyledi.
Tam zamanlı öğretim üyelerinin yüzde 100’ünün kendi alanlarında en yüksek derecelere sahip olduğunu iddia etmişti, ancak geçen haftaki bir açıklamada, Dekan Mary Boyce, bunların nasıl tanımlandığına ilişkin farklılıkların “biraz fazla raporlamaya neden olduğunu” söyledi. Şimdi ise doğru rakamın yüzde 95 olduğunu söylüyor.
Thaddeus yaptığı açıklamada, dekanın onayının yanlış verilerin nasıl sunulduğunu açıklamadığını söyledi ve bir hukuk firması tarafından bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. Üniversitenin sıralamadaki ani düşüşü, sistem hakkında soruları da gündeme getirdi.