Cilt sıkılığını arttırmanın 7 yolu

Yaşlandıkça cildimiz doğal olarak daha az belirgin hale gelir. Tanımdaki bu kayıp, cildin kolajen, elastin ve hyaluronik asit seviyelerinin tükenmesinden kaynaklanır. Yaşlanma belirtilerini durdurmak çoğu insan için zor olabilir, ancak iyi olan şu ki, eğer isterseniz, bu belirtiler tutarlı bir cilt bakımı rutininin yanı sıra bazı yaşam tarzı değişikliklerinin benimsenmesiyle yavaşlatılabilir.

Dermatolog Carlos Charles, ”Sert cilt, sağlıklı görünen cilt ile ilişkilidir. Çoğu insan sağlıklı ve genç bir görünümün korunmasını sıkı bir ciltle ilişkilendirir” diyor.

Yaşlandıkça ve cildimizin dokusu ve genel görünümü değişmeye başladıkça, geçişi benimsemek bazıları için zor olabilir. Kişinin kendine olan güveni ve benlik saygısı üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. İnsanların bilmediği bir şey, cildin sadece yüzdeki sıkılığını kaybetmediğidir. Vücudun sarkmanın (veya sıkılık kaybının) meydana gelebileceği diğer bölgeleri arasında boyun, karın, üst kollar ve hatta iç uyluklar bulunur. Cilt sarkmasının etkileri kolayca geri döndürülemez olabilir ancak bunu önlemek için yapılabilecek şeyler vardır.

Dermatolog Anthony Rossi ve Kimyager Shuting Hu ile cildin sıkılığını artırmak için neler yapılabileceğini anlattı.

SPF’nizi asla unutmayın

İnce çizgiler, kırışıklıklar ve hiperpigmentasyon, güneş ışığına ve UV ışığına maruz kalmanın neden olduğu cilt sorunlarından sadece birkaçıdır. Hu, cildinizi sağlıklı tutmanın anahtarının güneşten korunma olduğunu söylüyor. “İçeride olsanız bile hala güneşe maruz kalıyorsunuz. UV ışınları inanılmaz derecede güçlüdür ve yaşlanma sürecini muazzam şekilde hızlandırabilir, bu nedenle günlük rutininizin bir parçası olarak kullanmaktan keyif alacağınız bir güneş kremi bulmak önemlidir.” UV ışığına maruz kalma nedeniyle cilt sıkılığını kaybetmeye başladığında, kolajen üretimi azalmaya başlar, bu nedenle cildi sıkı ve gergin tutmak için günlük olarak güneş koruyucu kullanmak şarttır.

Rutininize antioksidanlar ekleyin

Antioksidanlar, cildinizi serbest radikallerden korumak için çalışan güçlü bileşenlerdir. Serbest radikaller cilt hücreleri için büyük sıkıntı yaratır ve vücut tarafından doğal olarak üretilmelerine rağmen cildimiz UV ışığı ve kirlilik gibi dış kaynaklara maruz kalabilir. Antioksidanların en büyük faydası, yaşlanma karşıtı özellikleri sayesinde cildi sıkılaştırmalarıdır. Hu, antioksidanların “Daha sıkı bir cilde ek olarak genç bir ışıltıyı da destekleyebilen nem tutmayı desteklediğini” açıklıyor. Hu, cildi sıkı tutmak için en iyi antioksidanların “C vitamini, niasinamid ve retinol” olduğunu ekliyor.

İyi uyuyun

Uyku eksikliğinin cilt sağlığı üzerinde doğrudan bir etkisi olabileceği bir sır değil. Hepimizin kötü bir gece uykusunu göz jelleri, yüz maskeleri veya oldukça yüksek dozda kafeinle gizlemeye çalıştığımız anlar olmuştur. “Güzellik uykusu” teriminin gerçek olup olmadığını hiç merak ettiyseniz, size bunun gerçekten olduğunu söylemek için buradayız. Rossi, “Uyku her zaman önemlidir, çünkü bu, hücre onarımının gerçekleştiği zamandır” diyor. İyi bir gece uykusunun, hücrelerimize kendilerini onarmak için akşama süresi verdiğini de ekliyor; bu, sadece cildimizin, yani beynimizin ihtiyacı olan bir şey değil.

İyi bir gece uykusu almakta zorlanıyorsanız, neden meditasyonu gece rutininize dahil etmeye çalışmıyorsunuz? Farkındalık meditasyonunun uyku kalitesini iyileştirdiği söylenir, bu nedenle günün sonunda kendinizi kapatmakta zorlanıyorsanız, zihninizi ve bedeninizi rahatlatmak için birkaç dakika ayırmanız tam da ihtiyacınız olan şey olabilir.

C vitamini kullanın

C vitamini cilt bakımı alanındaki en popüler antioksidanlardan biridir. Cildi sıkı tutan kolajen ve elastin üretimini hızlandırır. C vitamini bazlı ürünlere olan talep artmaya devam etse de, diyetimizin bir parçası olarak C vitamini tüketmemiz gerekiyor. Rossi, diyetlerimizdeki C vitamini eksikliğinin, “donuk ve kırılgan, morarmış bir cilt sunan” iskorbüte neden olabileceğini açıklıyor. Topikal C vitamini, cildin sıkılığını artırmaya yardımcı olabilir, ancak Rossi, ürünün cildimize emilimini de ekliyor. Konsantrasyonuna ve kendi kan konsantrasyonumuza bağlıdır.

Stresinizi yönetin

Stres, günlük yaşamın kaçınılmaz baskılarına bir tepki olsa da, cildin sıkılığını doğrudan etkileyebilir. Stres, iltihaplanmaya neden olur ve vücudun kendini onarma yeteneğini durdurur. Kortizol hormonu, öncelikle derideki kolajen ve elastinin parçalanmasından sorumludur. Rossi’ye göre, stres gevşek cildin ana nedeni olmayabilir, ancak cilt sorunlarını şiddetlendirebilir. “Stresi sınırlamak için sağlıklı başa çıkma mekanizmaları bulmanızı tavsiye ederim, çünkü bu sadece cildiniz için değil, genel sağlığınız için önemlidir” diyor.

Cilt tedavilerini düşünün

Cilt tedavileri ayrıca cildin sıkılığını da artırabilir, bu nedenle kalıcı bir düzeltme arıyorsanız, göz önünde bulundurabileceğiniz birkaç seçenek vardır. Hu, “Enjekte edilebilir dermal dolgu maddeleri en popüler seçeneklerden biridir. Dolgular yüzünüzdeki dolgunluğu geri kazandırır ve ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır” diyor.

Lazer tedavileri başka bir seçenektir. Hu, lazer tedavilerinin daha yeni, daha genç hücreleri ortaya çıkarmak için eski cilt hücrelerini çıkarırken cildinizi sıkılaştırmanın invaziv olmayan bir yolu olduğunu açıklıyor. Bir cilt tedavisini tercih etmek istiyorsanız, cildiniz için doğru tedaviyi ve lazeri belirleyebilecek bir dermatolog veya yetenekli bir cilt bakımı uzmanıyla çalışmanız önemlidir.

Suluk alın

Yeterince su içmenin önemini asla küçümsemeyin. Suyun sadece cildiniz üzerinde değil, genel sağlığınız üzerinde de olumlu bir etkisi olabilir. Cildiniz vücudunuzdaki en büyük organdır ve su cildinizin elastikiyetini korumaya yardımcı olur. Hu, suyun vücudunuzu nemli tutacağını ve cilt sıkılığı kaybını önemli ölçüde tersine çevirmese de, uzun vadeli bir hedef olarak sağlıklı cildin anahtarı olduğunu ekliyor.