Çiftçilerin kutlama yapacak hali yok

Tarlasını ekemeyen, gübreye mazota para yetiştiremeyen, borcu her geçen gün artan Türk çiftçisinin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayacak hali kalmadı.

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü tarımın desteklendiği tüm ülkelerde şenliklerle kutlanıyor. Ancak tarlasını ekip biçemeyen, yoklukla mücadele eden Türk çiftçisinin kutlama yapacak hali kalmadı. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Hüseyin Demirtaş, borçları 185 milyar liraya ulaşan çiftçinin aşırı yükselen maliyetler yüzünden üretmekte zorlandığını, ürettiğini de değerinden satamadığını söyledi.

ÜRETİM ZORA GİRDİ

14 Mayıs’ın çiftçinin, tarımın, gıdanın insan yaşamındaki önemini vurgulamak amacıyla belirlenmiş, şenlikle kutlanması gereken bir gün olduğuna işaret eden Demirtaş, “Bu koşullar altında çiftçiler günü nasıl kutlanır?” diye sordu. TZD Başkanı Demirtaş, tarımın ve çiftçinin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken, çiftçinin tarlasına gübre atamaz hale geldiğini, mazota, elektriğe, suya her gün gelen zamlar yüzünden üretimin zora girdiğini söyledi.

TRAKTÖRÜ HACZEDİLİYOR

Başkan Demirtaş, 2000’li yılların başlarında 2 milyar TL civarında olan çiftçi borcunun 185 milyar liraya ulaştığını, borçlar yüzünden tarımsal üretim araçlarının haczedildiğini belirtirken, üretim maliyetlerinin olağanüstü arttığını, 1 dekar buğdayın üretim maliyetinin bir yılda 867 liradan 2 bin 382 liraya çıktığını söyledi.

Sıfır gümrüklü ithalat korkusu

Demirtaş buğday, arpa, ayçiçeği, mısır, pamuk gibi ürünlerde dışa bağımlılığın artmasına ve hasat döneminin yaklaşmasına rağmen alım fiyatlarının açıklanmadığını belirtti. Demirtaş, “Tam hasat döneminde fiyat açıklanacağı sırada sıfır gümrüklü ithalatın önünün açılması korkusu çiftçinin üretim yapmasını engelliyor. Üretilen ürünün alım garantisi yok. Üretim planı olmadığı için çiftçi hangi ürünü ekeceğini bilemiyor” uyarısında bulundu.

Topraklar betona gömüldü

Çiftçiler üretimden çekilirken ekilmeyen toprakların adeta betona gömüldüğünü belirten TZD Başkanı Hüseyin Demirtaş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkemizde artık bir kaç ürün dışında tüm ürünlerde ithalata bağımlılık artıyor. Bu duruma hiç kuşkusuz izlenen yanlış tarım politikaları sonucunda geldik. Çiftçiyi ‘asalak’ olarak gören, onlara verilen desteğin ziyan olduğunu düşünen, ‘üretmezlerse üretmesinler, dışarıdan daha ucuza alırız’ diye ahkâm kesen siyasetçiler ve akıl hocalarının verdikleri zararı telafi etmek artık çok zor.”