CHP’yi eleştiren Muharrem İnce: Elma şekerine kanmayacaksın
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun HSK’dan şikayet etme hakkı olmadığını, baştan üye vermeyerek …
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun HSK’dan şikayet etme hakkı olmadığını, baştan üye vermeyerek tepki göstermesi gerektiğini söyledi. İnce, “Ne RTÜK’ten, ne HSK’dan bu muhalefetin şikayet etme hakkı yoktur. Onu baştan reddedeceksin. Bir elma şekerine kanmayacaksın. Tutarlı, ilkeli siyaset yapacaksın” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Eskişehir’de çeşitli ziyaretlerde bulunarak basın toplantısı düzenledi. Ülkede yaşanan ekonomik krizi değerlendiren İnce, konuşmasında AKP iktidarını da ana muhalefet partisi CHP’yi de eleştirdi.
“ENFLASYONDA 3 HANELİ RAKAMLARI GÖRECEĞİZ”
İnce, ülke olarak en büyük ekonomik krizin yaşandığını söyledi. Akılsız politikalar, tutarsız, ciddiyetsiz politikalar sonucu bu noktaya gelindiğini ifade eden İnce, “2002’de iktidara geldiklerinde enflasyon yüzde 29’du. Bugün TÜİK’e göre 70. Çok daha üstünde olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu kafayla giderlerse yakında 3 haneli rakamları göreceğiz. Doların 10 lira olacağını söylediğimde gülmüşlerdi. Bu kafayla giderlerse dolar 30 lira olacak. Bir yatırım tavsiyesi de değildir ayrıca” dedi.
“SENEYE ÇİFTÇİ EKMEZ”
Konuşmasında buğday taban fiyatının halen açıklanmamış olmasına da tepki gösteren İnce, “Haziran ayına geldik, Adana’da hasat bitmek üzere halen buğday taban fiyatı belli değil. Geçen sene 17 Mayıs’ta açıklamışlardı. Şimdi Haziran geldi halen belli değil. Tarlaya biçerdöver girmeden taban fiyatı açıklamazsan seneye çiftçi ekmez. Seneye daha kötü günler bizleri bekliyor demektir” ifadelerini kullandı.
“KANDIRMIŞLAR SEN ELMA ŞEKERİ İLE”
Konuşmasında ana muhalefet partisi CHP ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren İnce şöyle konuştu:
“Şimdi yine muhalefet RTÜK’ten şikayetçi. ‘Beni yasaklamaya giriştiler’ ekonomik terör aparatlarından birisi diyor RTÜK için. Arkadaşlar bu tahterevalli siyaseti. Bu iktidar, bu muhalefetten, bu muhalefet, bu iktidardan çok memnun. Kılıçdaroğlu, madem RTÜK’ten o kadar şikayetçisin, danışmanlarını niye RTÜK üyesi yaptın? Reddetseydin bu düzeni. Kendi danışmanlarını yüksek maaş alıyorlar diye RTÜK üyesi yapıyorsun. 2 kişi orada partin adına üye. Hem RTÜK’ü eleştireceksin hem RTÜK’e üye vereceksin.
‘Bu düzen, doğru bir düzen değil’ deyip boykot edeceksin, oraya üye vermeyeceksin. Yargıdan şikayet etmeye hakkınız var mı sizin ya? Bu muhalefete sesleniyorum. 13 YSK üyesi var. Biri bakan, biri bakan yardımcısı kaldı 11, 4 de cumhurbaşkanı atıyor. Kaldı 7. 7’sini TBMM seçiyor. Bir tane CHP’ye verdiler. Bir tane MHP’ye verdiler. 2 de İYİ Parti’ye verdiler 4. 3 de AKP’ye verdiler, 7. Ya siz bir üyelik almak için 7 üyeye oy verdiniz. Bu düzenin ortağısınız. Ne diye şimdi HSK’dan şikayet ediyorsunuz?
Hemşehrini HSK üyesi yapmak için bir üyelik kapmak için bir elma şekerine razı olmuşsun. Kandırmışlar seni elma şekeriyle. Bir üye için 7 üyeye oy vermişsin. Şimdi konuşuyorsunuz. Arkadaşlar bizi saf mı zannediyorlar bu milleti acaba? Ya siz o 7 üyeye oy vermediniz mi? Bir üye almak için. Milletin karşısına çıkıp deseydiniz ya, bize verilen bir üyeliği tanımıyoruz, bu yargı düzeni, düzen değildir. Ben de hemşerimi YSK üyesi yapmıyorum. Alın, 13 tanenin 11 tanesini zaten almışsınız. 13’ünü de alın. Ne olacak yani? Bir tanesini alsan ne olur almasan ne olur? Ne RTÜK’ten, ne HSK’dan bu muhalefetin şikayet etme hakkı yoktur. Onu baştan reddedeceksin. Bir elma şekerine kanmayacaksın. Tutarlı, ilkeli siyaset yapacaksın.”
“OMURGASIZ SİYASET UYGULUYORSUNUZ”
Kılıçdaroğlu’nun HSK’dan şikayet etmesine de tepki gösteren İnce, şunları söyledi:
“Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsan, yanlarına gelmelerini söylüyorlar. Ya dokunulmazlıkların kaldırılmasında yapma, etme. Evet deme. Bak ben evet demedim. İleri de bu milletvekillerini tutuklarlar dediğimde siz gidip evet oyu vermediniz mi? Ne geldiyse milletin başına o dokunulmazlıkların kaldırılmasında verdiğiniz oylar sayesinde geldi. Bunun sebebi sizsiniz. Ben değilim.
Ben oy vermedim. Hayır verdim. Partinin kararlarına uymadım. İyi ki de uymamışım. Çünkü siz ilkesizsiniz. Plastikten yapılmış omurgasız siyaset uyguluyorsunuz. Dik duruşunuz yok, konjonktürel. Bugün Kuvayı Milliyeci yarın başka bir şey için. İzmir’de Atatürkçü, Trabzon’da milliyetçi, Diyarbakır’da başka bir şey, her gün başka bir şey. Böyle siyaset olmaz.”
“SEN BİZİ GÖSTERMESEN DE RTÜK CEZASINDA YANINDAYIM”
Konuşmasında meclise getirilen sosyal medya düzenlemesi hakkında düşüncelerini ve partilerinin hiç bir ulusal kanalda yer verilmemesine de tepki gösteren İnce şunları söyledi:
“Bütün bunlar olurken meclise bir düzenleme getiriyorlar. Sosyal medya düzenlemesi. Yani hiç iktidardan gitmeyecekmiş gibi düşünüyorlar. Bence kafaları burada basmıyor. Yani bu yetkiler bir gün başkasının eline geçer diye düşünmüyorlar. Dertleri ‘medyayı ele geçirdik, istediğimizi yazdırıyoruz. Şimdi sosyal medyayı da ele geçirmeliyiz. Medyayı susturduk, sosyal medyayı da susturmalıyız’ diyorlar. Mesela bizi görmeyen Halk TV, KRT, Tele 1 size ceza kesiliyor. Karşıtız, sizi destekliyoruz. Daha dün akşam haber yapıyor Halk TV, herkesi sayıyor partileri, Memleket Partisi yok.
Hepsi var. Halk TV sana sesleniyorum: RTÜK cezasında senin yanındayım. Sen bizi göstermesen de. Sen yalancı demokrat olsan da biz gerçek demokratız. Bir gazete 365 günde 302 gün emekliye müjde haberi yapıyor. Sosyal medyayı da böyle olsun istiyorlar. Kendi medyalarında zam yazılamıyor. Zam yapılmıyor artık biliyorsunuz. Türkiye’de zam yok, güncelleme var. Zam yasak. Bu medya düzenini değiştireceğiz. Özgür bir medya düzeni kuracağız. Bizi de eleştirebilecek, başkalarını da eleştirebilecek. Paramı keserler diye düşünmeyen bir medya düzeni.”
“SANDIKTA BİR YENİL DE, ARKANA BAKMADAN GİDERSİN”
SADAT’ın kurucularından Ersan Ergür’ün, ‘Bu vatanı sandıkta teslim etmeyiz’ paylaşımını da gündemine taşıyan İnce, “Geçtiğimiz günlerde bir haddini bilmez sandıkla iktidardan gitmeyeceklerini söyledi. Buna önce iktidardan bir tepki bekledik. Bizi ilgilendirmez diye kenara çekildiler. Ne demek bu sandıkla gitmeyeceğiz. Derebeyi misiniz siz? Biz Memleket Partisi olarak gittik bu konuda suç duyurusunda bulunduk. Herhalde bizden başka da yapan olmadı. Bunu bir asker söyleseydi ya da muhalefetten birisi söyleseydi, ‘Biz belediyeleri sandıkta teslim etmeyeceğiz’ deseydi ne darbeciliği kalırdı ne de postal yalayıcılığı kalırdı. Bu adama neden ses çıkartmıyor iktidar çevreleri. Kendileri ile ilgisi yok gibi geçiştiremezler. Neden buna ses çıkartmıyorsunuz? Sandıkla gitmeyecekmiş! Neyle gidecek? Sen sandıkta bir yenil de bakalım gidiyor musun gitmiyor musun? Arkana bakmadan gidersin” şeklinde konuştu.
“BİR PAKET SİGARADAKİ 17 TANESİ VERGİ”
AKP iktidarının Türkiye’de bir ilki daha becerdiğini ve üründen daha fazla vergi ödenmesine de tepkisini ifade eden İnce, “Bir ürüne zam yapılabilir. Bunu biliyorum. Ama vergiye zam yapıldığını ilk kez gördüm. Vergiye zam. Vergi ürünün fiyatını geçemez. Ürünün fiyatı 5 liraysa vergi 5 lirayı geçemez. Geçmemelidir. Rakı 85 lira, vergisi 240 lira. Araba 220 bin lira, vergisi 248 bin lira. 3 dal sigara, bir pakette 20 sigara var. 3 dalı sigara, 17 dalı vergi. Yani asıl bağımlı kim? Sigara içenler, rakı içenler, devlet mi bağımlı, vatandaş mı bağımlı? Ya 20 tane sigaranın 17 devlet içiyor, 3’ünü vatandaş içiyor. E devlet bağımlı olmuş burada. Kim bağımlı? Rakının maliyeti 85 lira, 240 kırk lira vergisi var. Bağımlı olan kim? Ülkeyi yönetenler mi, içenler mi? Aman bu konuda bir şey söyleyemeyelim. Yanlış anlarlar. Neyi anlarlarsa anlasınlar. Dalga mı geçiyorsunuz milletle siz? Böyle vergi mi olur? Verginin vergisi mi olur? Vergiye zam mı olur?” diye konuştu.
“BU MİSAFİRLİK FAZLA UZAMIŞTIR”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İnce, yaptırdıkları ankete göre baraj sorunlarının olmadığını ve yüzde 7’lik barajı rahatlıkla geçebildiklerini söyledi. Türkiye’deki mülteci sorunu ile ilgili soruyu da yanıtlayan İnce şunları söyledi:
“2013 yılında Avrupa Birliği’yle bir geri dönüşüm anlaşması yapmıştı Türkiye. Ne olacaktı? Biz onları Avrupa Birliği’ne geçseler de geri alacaktık. Bunun karşılığında bize ekonomik yardım yapacaklardı. Bir de Türk vatandaşlarına vize serbestisi gelecekti. Bunların hiçbiri oldu mu? Olmadı. Bizim iktidarımızda söylüyorum, tekrar tekrar söylüyorum. Uluslararası güçleri devreye sokacağız.
Birleşmiş Milletler gibi. Başta olmak üzere Esad’la anlaşacağız. Esad’la masaya oturacağız. Şam’a büyükelçi atayacağız. Güven alacağız Esad’dan. Diyeceğiz ki ‘bak sen af çıkarıyorsun. Ama insanlar geri dönmüyor. Niye? Sana güvenmiyorlar. Sen bize uluslararası arenada bir güvence ver.’ Bu güvenceyi alacağız ve geri göndereceğiz. Bu kadar. Bu misafirlik fazla uzamıştır. Biz geri göndereceğiz. Nokta.”