CHP’li Şevkin: Kadınlar üzerinden kirli siyaset yapılıyor
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaları sert bir dille eleştirerek, “Hukuk …
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaları sert bir dille eleştirerek, “Hukuk skandalıyla karşı karşıyayız” dedi. Türkiye’de bir kutuplaşma ortamı olduğunu kaydeden Şevkin, “Fikirleriyle, hayata bakış açısıyla, toplumu bütünleştirici, kucaklayıcı yapısıyla öne çıkması gereken kadınların cinsiyeti üzerinden, giyim kuşamı üzerinden kirli siyaset yapmaya devam ediyorsunuz” diye konuştu.
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun haksız, hukuksuz bir şekilde ceza aldığını ve yasaklı ilan edildiğini hatırlatan Dr. Şevkin, “Bu karar süreci siyasi tarihimizde kara bir leke olarak yerini alacaktır. Yapılan hukuk eliyle siyasi bir suikasttır” diye konuştu.
“HUKUKSUZ ANLAYIŞIN İZLERİNİ SİLECEĞİZ”
Kadına yönelik şiddetin konuşulduğu günlerde, bir kadın siyasetçiye yapılanın kabul edilemeyeceğini ifade eden Dr. Şevkin, “Neredeyse yedi sekiz yıl önce atmış olduğu tweetler üzerinden bu cezanın verilmesi gerçekten bir hukuk skandalı olarak tarihte yerini alacak. Ama merak etmeyin hukukun üstünlüğünün sağlandığı, herkesin rahat bir nefes alacağı bir Türkiye’yi biz kurgulayacağız. Canan Başkanımızın yanındayız, Canan Kaftancıoğlu yalnız değildir. Bu ülkede hukuksuz bir anlayışın tüm izlerini silene kadar kadın mücadelesi devam edecek” dedi.
“İKTİDAR HERKESİ KONTROL ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR”
Sağlık hizmetlerinin hekimiyle, hemşiresiyle, eczacısı ve sağlık çalışanlarıyla bir bütün olduğunu ifade eden Dr. Şevkin, “Atanamayan on binlerce sağlık memuru, sağlıkçı, sağlık çalışanı varken bu adaletin sağlanması çok büyük önem taşımaktadır. Teşhis ve tedaviye dönük olarak sağlıkta cezai sorumlulukların saptanmasında bir bilirkişilik düşünülüyorsa siyasi ve bürokratik saiklerden ayrı, özerk bir kurumun mutlaka olması gereklidir. İktidar herkesi, her kesimi kontrol altına alma gayretlerini sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.
“KADINLAR ÜZERİNDEN KİRLİ SİYASET YAPILIYOR”
İktidarın “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”, “İstanbul Sözleşmesi”, “Kadınların güçlü olması” gibi hiç bir konuya tahammülü olmadığını dile getiren Dr. Şevkin, “Fikirleriyle, hayata bakış açısıyla, toplumu bütünleştirici, kucaklayıcı yapısıyla öne çıkması gereken kadınların cinsiyeti üzerinden, giyim kuşamı üzerinden kirli siyaset yapmaya devam ediyorsunuz” diye konuştu.
Türkiye’de siyasette, ekonomide, iş yaşamında, sporda, sanatta; hayatın her alanında kadınların daha çok yer alması gereken bir konumda olduğuna dikkat çeken ancak kadınların hayatın her alanında şiddet gördüğünü, dövüldüğünü, yargılandığını, öldürüldüğünü, tacize, tecavüze uğradığını söyleyen Dr. Şevkin, “Hakkı hukuku, adaleti savunan kadınlar da maalesef, zindanlara atılıyor” dedi.
“KADIN, META OLARAK GÖRÜLEMEZ”
Kadını bir meta olarak gören anlayış nedeniyle, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı ansızın ve tek taraflı feshedilmesinin Türkiye’de yeni ve derin yaralar açtığını kaydeden CHP’li Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Sadece geçtiğimiz yıl 367 kadın öldürüldü. Bunu bir rakam olarak ifade etmekten her zaman zûl duyuyorum. Her birinin arkasında bir hayat, bir yaşanmışlık ve bir hikâye var; bu sizi hiç etkilemiyor mu? Türkiye, ne yazık ki kadınları ve çocukları koruyamıyor. Kadınlar artık bırakın gece dışarı çıkmayı gündüz dahi dışarıya çıkmaktan çekinir oldular çünkü her tarafta selfie terörüyle de karşı karşıyalar. Bu kutuplaşma ortamında, maalesef, Hükûmetin samimi bir çalışmasından bahsetmek mümkün değil.
‘Kadın istediği gibi giyinemez. Kırmızı ruj süremez. Kadın kahkaha atamaz. Kadının yeri evidir. Her üniversite kadını iş bulmak zorunda değildir. İş arayan kadınlar işsizlik oranını yükseltiyor.’ gibi saçma sapan anlayışlar kadını hedef hâline getirmektedir. Katilleri uzakta aramaya gerek yok. Çekin artık kadınların üzerinden elinizi! Yeter artık, siyasete malzeme etmeyin! Bırakın kadınlarla uğraşmayı! Çirkin siyasetinizle Türkiye’yi karanlığa sürüklüyorsunuz. Yeter artık, yeter! Yeter artık! Son sözüm şudur: Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.”