CHP lideri Özel: Kimseyi dışlamayan bir ittifaka ihtiyaç var
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da partisinin aday tanıtım toplantısında; “Seçimlere gidiyoruz. Cumhur İttifakı’nı yenmek için çok daha güçlü, öz güveni yüksek, ayakları yere basan, kimseyi dışlamayan bir ittifaka ihtiyaç var. Bunu başaracak olan bizim ittifakımızdır, adı Türkiye ittifakıdır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da Aday Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
* Bugün, Antalya’da geçtiğimiz 5 yılın hesabının verildiği, gelecek 5 yılla ilgili ortaya konulan talebin somutlaştırıldığı, projelerin ortaya koyduğu ve Antalya’da hem Büyükşehir Belediye Başkanımız adına hem de Antalya’nın birbirinden güzel 20 belediyesi için görev talep ettiğimiz çok önemli bir günde sizlerle birlikteyiz.
* Bugün bu buluşmanın diğer şehirlerde yaptığımız ve bundan sonra yapacağımız buluşmalarda bir farkı var. Bu ilk. CHP’nin adaylarının seçim kurullarına teslim edildiği, aday belirleme sürecinin geride kaldığı bir günün arkasından kampanyanın gerçek anlamda başladığı ilk günde Antalya’da sizlerle birlikteyiz. Antalya’ya hayırlı uğurlu olsun. Türkiye’ye hayırlı olsun. Partimize hayırlı olsun. Aday belirleme süreçleri her zaman zorlu süreçler.
“ARKADAŞLARIMIZA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
* Aday belirleme süreçleri her zaman süreçler. Kırgını olmadan, mutsuzu olmadan tamamlanması mümkün olmayan süreçler. Bunun yollarını önümüzdeki 5 yılda arayacağız. Sürekli ölçme değerlendirmeyle mevcut belediye başkanlarımıza 3 ayda bir halkın memnuniyet anketlerinin tek bir merkezden, ortak sorularla yapıldığı doğru örneklem ve yöntem konusunda herkesin mutabık olduğu bir ölçme değerlendirme sistemiyle bundan sonra milletimizin görevlendirdiği belediye başkanlarına sürekli karne vereceğiz.
* Gelecek 5 yılın sonuna gelindiğinde önlerine konulan anketler bir sürpriz değil 5 yıllık bir trendin ve bildikleri yönettikleri kötüye giden bir şey varsa tedbir aldıkları, güçlü yönlerini kuvvetlendirdikleri belgeler olacak. Antalya’da göreve devam ettiğimiz belediye başkanlarımız var, birlikte yola devam edemediğimiz, gelecekte partiye katkılarını ümit ettiğimiz arkadaşlarımız var. Bunların her birisinin kendilerine ait ayrı hikayeleri var. Ben özellikle bugüne kadar partimize hizmet etmiş, 1 Nisan’dan sonra partimize kentimize farklı alanlarda katkı sağlayacak, göreve devam etmeyecek arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
“ANTALYA HALKININ GÖRDÜĞÜ TEVECCÜHTÜR”
* Ne Antalya’da ne de Türkiye’nin başka yerinde adaylaştırmadığımız arkadaşlarımız, birilerinin adaylaştırmadıkları gibi ‘metal yorgunluğu var’, ‘FETÖ’cülükle suçlanan’ ve itibar suikastına uğrattıkları kişiler gibi değiller. Bizim göreve devam edenlerin de devam etmeyenlerin de vatanseverliğinden dürüst yönetici olduklarından, çalışkanlıklarından ve partililiklerinden şüphemiz yoktur. Bundan önce de ifade ettiğimiz gibi bizim belediye başkanlarımızın olduğu kentlerde memnuniyet anketleriyle ilerledi. Sayın başkan bana partinin yetkili organlarına teşekkür etti. Ancak Sayın Başkan’ı adaylaştıran ne Özgür Özel’dir ne MYK’dır. Muhittin Böcek’i adaylaştıran yaptığı hizmetlerin Antalya halkından gördüğü teveccühtür.
* Göreve devam etmediğimiz arkadaşlar var. Ama bir arkadaşımız göreve kendisi, onun memnuniyet anketini ifade etmemize rağmen sevgili Şükrü Sözen, Manavgatı’ı bırakıyor, ama biz onu bırakmıyoruz. Çok güzel işler yaptı, çok yüksek bir memnuniyet yakaladı. Görevi şimdi yerine çok kıymetli kardeşim önümüzdeki dönem milletvekilimize bırakıyor ama en güzel tarafı şu. Sokakta üç kişi neredeyse el ele kol kola gidiyorlar. İlçe başkanı, mevcut başkan ve adayımız. Üçünü de alnından öpüyorum. Partililik budur.
* Bunun dışında elbette bütün adayların bir hikayesi var. Ama bir kişiye bir borcumuz var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak mevcut belediyelerin olduğu yerlerde memnuniyet anketleriyle ilerliyoruz. Önümüzdeki tüzük değişikliğinde objektif kriterler koyacağız. Ancak Antalya’da iyi olmasına rağmen ‘Bizim ilçemizin kültüründe ön seçim var, ön seçimde geldin, göreve devam etmek için de sandıktan çıkmayı yeğlerim’ diyen Gazipaşa Belediye Başkanımız Mehmet Ali Yılmaz ve Gazipaşa’ya da özel teşekkür sunuyorum.
“BİLAL ERDOĞAN’A BURAK ERDOĞAN’A YAKIŞAYDI DA GÖREYDİK”
* Beka sorunu var diyorlar. Beka sorunu nedir? Dış güçler gelecekler, bayrağı indirecekler, vatanı böldürecekler. O beka sorunlarını bu memleket çok gördü. Beka sorunu olduğunda kimin ne olduğunu da gördü. Bu ülke işgal altındayken ‘Geldikleri gibi giderler de’ diyenleri de gördü. İşgal orduların gemilerinin altına halı serenleri de gördü. O yüzden beka sorunu olur da bu ülke yine dış güçler saldıracak olursa herkes emin olsun Recep Tayyip Erdoğan geliyor diye il başkanlığından görevlendirilen altı tane gencin kot üstüne perdelik kumaştan kefen giyip beklemesiyle bu işler olmaz.
* Öyle olursa Çanakkale’de kefensiz yatanlar var burada. Bu memlekete biz sahip çıkarız. Öyle Afrin operasyonundan sonra kamuflaj bir yanına Cumhurbaşkanlığı forsu, gidip orda fotoğraf çektiriyor. 8 gazetede manşet: ‘Erdoğan’a kamuflaj ne de yakışmış.’ Bir kamuflaj yakışacaktıysa niye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakışıyor? Bilal Erdoğan’a, Burak Erdoğan’a yakışaydı da göreydik.
“1 NİSAN’DAN SONRA ACI REÇETE BEKLENİYOR”
* 1 Nisan’dan sonra hepinizi çok büyük bir tehlike bekliyor. Sıkı maliye politikası, yani acı reçete bekleniyor. Kime? KKM’den zengin olanlara gökdelen sahiplerine değil. Emekliye, Ayşe teyzeye. Zamlarla, enflasyonla, vatandaşın gelirine yapılması gereken zamlardan kısacak bir acı reçete geliyor. 1 Nisan’da yine vatandaşın sırtına binmeyi planlıyorlar.
* Bundan 31 Mart’ta kurtulabilirsiniz. Bir tarafta verdiği sözleri tutan CHP’li belediyeler, diğer tarafta verdiği sözleri tutmayıp bir de depremzedeleri tehdit eden iktidar. 10 kişiden 8’nin memleketin adaletine güvenmediği bir yerde Erdoğan ‘Adalet yoksa refah yok’ diyor. Bu ülkede vergide, toplumsal yaşamda, inançlarda, mezheplerde ve bunlara devletin verdiği hizmetlerde, yargıda adalete ihtiyaç var.
“BİZİM İTTİFAKIMIZIN ADI TÜRKİYE İTTİFAKIDIR”
* Seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerde iki tane ittifak yarışıyor. 30 parti var ama 2 tane ittifak yarışıyor. Biri Cumhur İttifakı, eski bir ittifak. Her geçen gün birbirlerine benziyorlar. Renkleri koyu gri yağmur bulutu renginde, milletin üstüne karabasan gibi çökmüşler. Kimse konuşmasın, kimse düşünmesin. Gençleri konserleri, festivalleri olmasın. Herkes bir şeylerden korksun ve oyu bunlara attın, korku ittifakı.
* Diğer tarafta çok sayıda partiler var ama Cumhur İttifakı’nın, bu tehdit ittifakının karşısında bir parti yok. Elbette CHP var ama biz partimizden ziyade içinde bulunduğumuz ittifaka güveniyoruz. Maalesef adı Millet İttifakı değil, o geçen seçimlerde kaldı. Cumhur İttifakı’nı yenmek için çok daha güçlü, öz güveni yüksek, ayakları yere basan, kimseyi dışlamayan bir ittifaka ihtiyaç var. Bunu başaracak olan bizim ittifakımızdır, adı Türkiye ittifakıdır.”