Boğaziçi’nde yabancı kontenjanından Türk öğrenciler alındı
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ünal Zenginobuz hakkında üniversite yönetimi hem soruşturma açmış hem de okuldan …
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ünal Zenginobuz hakkında üniversite yönetimi hem soruşturma açmış hem de okuldan uzaklaştırılmıştı. Sebebi ise yabancı kontenjanından Türk öğrencilerin alınmasına itiraz etmesiydi. Okul yönetiminin yeni açıklamasına karşı Zenginobuz, SÖZCÜ’ye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyelerinin oylarıyla seçilen başkanı Prof. Dr. Ünal Zenginobuz hakkında disiplin soruşturması açılmış, görevden uzaklaştırılmıştı. Bir de bu kararların üzerine Zenginobuz’un okula girmesi de güvenlik görevlileri tarafından engellenmişti.
Zenginobuz’un bunları yaşamasının sebebi ise yabancı kontenjanından usulsüz şekilde Türk öğrencilerin okula alınmasına, bu işlemlerdeki usulsüzlüklere karşı çıkmasıydı.
Bu durumun ortaya çıkmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi yönetimi ve rektör olarak atanması aylardır tartışılan ve protestolara sebep olan Prof. Dr. Naci İnci bir açıklama yaptı. Okul açıklamasında, “Üniversite ile ilgili bütün görevlerinden daha önce açıkladığımız nedenlerden dolayı uzaklaştırılmış olan Ünal Zenginobuz’un yabancı öğrencilerin kabulüyle ilgili söyledikleri gerçekdışıdır ve kamuoyunu kasten yanıltma amacı taşıdığı açıktır” ifadeleri kullanıldı.
“OKULUN AÇIKLAMASINDA AÇIKÇA DOĞRU OLMAYAN BİR BİLGİ VAR”
Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, açıklama sonrası SÖZCÜ’ye konuştu. “Okulun açıklamasında zaten benim söylediklerimi yanlışlayan bir şey yok” dedi ve “açıkça doğru olmayan bir bilgi var” dediği bilgiyi paylaştı:
“Açıklamada ilgili fakülte yönetim kurulundan geçmiş, üniversite yönetim kurulunda onaylanmıştır diyor. Fakülte yönetim kurulundan geçmiş değil. El çabukluğuyla kurula getirilmeden dekan tarafından, yönergedeki hükme rağmen işlem yapılmıştır.”
“Yüksek puanlı Azeriler neden alınmadı onu bilemiyoruz” diyen Zenginobuz, şöyle devam etti: “Listeye bakıyorsunuz İstanbul’daki liselerden mezun öğrenciler var. Süreç şeffaf yürütülmediği için anlayamıyoruz ama yabancı kontenjanından girebilmek için Türk vatandaşlığından çıkmak gerekiyor.
Boğaziçi’ne girmek o kadar kıymetli ki, insanlar her şeyi yapmaya hazır olabiliyor. Yalnızca Boğaziçi değil, iyi üniversitelerin neredeyse hepsinde var bu. Türk vatandaşlığından çıkıp yapabiliyorsunuz.
“3 TÜRK NEREDEN ÇIKTI?”
Peki burada okula giren 3 Türk nereden çıktı? Diplomatsanız, çocuğunuz yurt dışında okuyorsa, çocuğunuzun yabancı sınavlara girme hakkı var hala diye biliyorum. Eskiden de yapılırdı, FETÖ zamanında dışarıdan girme işinin suyu çıktı. Her türlü sınavı saptırdıkları için bunları da yaptılar. Bir süre sonra bu YÖS sınavı kaldırıldı. Amerikan SAT sınavı getirildi. Birtakım ülkelerde, Azerbaycan gibi örneğin, şaibeler olabiliyor.
Yazılarla da ifade ettik, kontenjan açmayın dedik. Yedeklerden biri de örneğin, Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu ama Bulgaristan vatandaşı gözüküyor.
Herkesin illallah dediği, bizim de yıllardır uzak durmak istediğimiz bir konuydu. Zorla dayattılar bunu. Değerlendirilmesinde de, teknik bir sorun daha var. Asgari SAT puanlarını ilan etmek senatonun yetkisindeyken, yönetim kurulunda yapmışlar. Kararın oradan geçmesi lazımdı. Hukuken biri itiraz etse dönebilecek bir şey. Bunun senatodan yapılması gerekiyordu.”
“BOĞAZİÇİ’NDE KANUN, KURAL, YÖNETMELİK KENARA BIRAKILDI”
Zenginobuz’a göre tüm bunların sebebi, üniversiteyi ele geçirme düşüncesiyle keyfi, kayırmacı bir yola girmekten kaynaklanıyor: “Birçok konuda kanun, kural, yönetmelik bir kenara bırakılmış durumda. Rektör ne derse o oluyor. Üniversite keyfiyetle yönetiliyor. Biz de aylardır buna karşı çıkıyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi’nden 300’e yakın akademisyen Zenginobuz’a destek olmak için çağrıda bulundu ve açıklama yayımladı. Akademisyenler, okul yönetimine Zenginobuz’un görevine iade edilmesi çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Ünal Zenginobuz’a ayrıca soruşturmalardan, uzaklaştırılmadan kaynaklı düşüncelerini ve hislerini sorduk. Zenginobuz şöyle yanıtladı:
“BUNU BEKLİYORDUM, ŞAŞIRTICI OLMADI”
“20 aydan beri savaşın içerisindeyim diyeyim. Alışmış durumdaydık ve bekliyordum bunu. Şaşırtıcı olmadı benim açımdan. İnsanın üzülmemesi, kırılmaması, kızmaması mümkün değil. Bir hocamızın da yazdığı gibi, görevimi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğim için görevden aldılar. Bu konuda çok hassas olmuşumdur. Herhangi bir bürokratik aşamayı atlamam mümkün değil. İşin şeklinde değil özünde de problem var.
Bunlara karşı durmak bizim, benim görevim. Ben görevimi yapıyorum, son derece vicdanım rahat. Aksi halde görevimi ihmal etmiş olurum. Ne moralim bozuk, ne enerjimden bir şey yitirmiş durumdayım. Gördüğüm destek bana çok güç vermiş durumda.