Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4816

EURO

36,1833

ALTIN

2.960,39

BIST

9.367,77

Boğaziçili akademisyenlerden ‘acil kadrolaşma’ ve görevden almalara dair açıklama

Rektörü protesto nöbetlerine devam eden Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, üniversitede ‘acil kadrolaşma’ çabası olduğunu vurguladı. Kamu ve …

Boğaziçili akademisyenlerden ‘acil kadrolaşma’ ve görevden almalara dair açıklama

Rektörü protesto nöbetlerine devam eden Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, üniversitede ‘acil kadrolaşma’ çabası olduğunu vurguladı. Kamu ve vakıf üniversitelerinde çalışan meslektaşlarının topluca görevden alınmasına da dikkat çeken akademisyenler, “Bu sayının artmasından endişe duyuluyor” dedi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasıyla başlayan ve istifasının ardından yardımcısı Naci İnci’nin göreve getirilmesiyle protestolar sürüyor.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, protesto nöbetlerinin 310’uncusunda bir kez daha rektörlük binasına cübbelerini giyerek sırt döndü. Bugünkü eyleme üniversite mezunları da katıldı.

“ACİL KADROLAŞMA ÇABASI SON ATAMA ÖRNEĞİYLE GÖRÜLDÜ”

Akademisyenler haftalık basın açıklamasında şunları söyledi:

* Siyasi saiklerle Boğaziçi Üniversitesine yerleştirilmiş mevcut yönetimin acil kadrolaşma çabasında olduğunu Ekonomi Bölümüne yapılan son atama örneğinde de gördük. Ekonomi Bölümünün talebi üzerine yönetim tarafından yapılan açıklamada, Dr. Öğretim Üyesi kadrosuyla bir kişinin 15 Şubat’ta doğrudan rektör tarafından bu bölüme atanmış olduğu anlaşıldı.

* Bu atama bölümün talebi veya rızası olmadan, herhangi bir yazılı veya sözlü bilgilendirme yapılmadan, tamamen rektörlüğün tasarrufunda gerçekleşmiştir. Hatırlatmak isteriz ki bölümlerimizde kadrolar dünya standartlarında yürütülen, akademik yetkinlik ve liyakati ön plana alan şeffaf istihdam süreçleriyle belirlenir.

* İlgili bölümlerin dahil edilmediği ve bilgilendirilmediği, sadece rektörün şahsi istekleri ve bağlantılarıyla belirlenen bir istihdam süreci nitelikli eğitime ve bilimsel üretime vurulmuş ağır bir darbedir.

* Boğaziçi Üniversitesi mensupları olarak, üniversitemizin başarısı teminatı olan akademik ilkeleri savunmak ve kurumumuzun siyasi emellere alet edilmesini önlemek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

DANIŞTAY’A TAŞINAN KARAR HAKKINDA AÇIKLAMA

Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerini temsilen bir heyetin İstanbul Barosu’nu ziyaret ederek üniversitede yaşanan hukuksuzluklara dair hazırladıkları raporu sunduğunu aktaran akademisyenler, şu bilgileri paylaştı:

* Ziyaretin ardından İstanbul Barosu avukatları ve üniversite bileşenlerinden oluşan ortak bir çalışma grubu kurulmasına karar verildi. Hukuk mücadelemize bir diğer destek de Türkiye Barolar Birliği’nden geldi. Bu hafta Türkiye Barolar Birliği, Boğaziçi Üniversitesinde bir Hukuk Fakültesi kurulmasına karşı açtığımız davaya katılma kararı alarak yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurdu.

* Türkiye Barolar Birliğinin konuyla ilgili açıklamasında Cumhurbaşkanlığı kararı ile fakülte kurulmasının anayasa ve yasalara aykırı olduğu belirtilerek, ihtiyaç analizleri ve akademik altyapı çalışmaları yapılmadan, kontrolsüz şekilde açılan hukuk fakültelerine bir yenisinin daha eklenmesinde hiçbir kamu yararı bulunmadığı ifade edildi.

“BU SAYININ ARTMASINDAN ENDİŞE DUYULUYOR”

“Türkiye’nin kamu ve vakıf üniversitelerinde çalışan meslektaşlarımız görevlerini otoriterleşme ve ticarileşmenin artan baskısı altında, cebri müdahalelere rağmen sürdürmeye çalışıyor” diye devam eden akademisyenlerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

* Bu müdahalelerin en son örneği Nişantaşı Üniversitesinde yaşandı. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerinin kamu çalışanlarıyla eşitlenmesi talebinde bulunan onlarca araştırma görevlisinin sözleşmeleri yönetim tarafından feshedildi, onlara destek veren 5 akademisyen de işten çıkarıldı. Bu sayının artmasından endişe duyuluyor.

* Nişantaşı Üniversitesi örneğinde olduğu gibi, kendini yasal zorunlulukların üstünde gören keyfi ve otoriter yönetim anlayışı akademik özgürlük alanını git gide daraltarak ciddi kamu zararlarına yol açıyor, güvencesiz ve teslimiyetçi bir yüksek öğretim ortamı oluşturmayı hedefliyor.

* Yasal haklan için mücadele veren, özgür ve demokratik bir üniversite idealinde birleştiğimiz tüm meslektaşlarımızın yanındayız. Ortak taleplerimizi daha güçlü bir sesle dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.

TALEPLERİNİ YİNELEDİLER

Boğaziçili akademisyenler, şu çağrılarda bulundu:

*Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir.

*Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.

*Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Mühendislik, Eğitim, Fen Edebiyat ve iktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri Dekanları, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürleri bir an önce görevlerine iade edilmelidir.

*İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.

*Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.

*Fakülte ve bölüm kararlan yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, aynca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.

“KARARLILIKLA SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Akademisyenler, ortak açıklamasını, “Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de özgür, özerk ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, ‘Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.’” ifadeleriyle sonlandırdı.

Eylemden fotoğraf ve görüntüler, Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni Can Candan’ın sosyal medya hesabından paylaşıldı.