Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4816

EURO

36,1833

ALTIN

2.960,39

BIST

9.367,77

AYM: ‘Hendek operasyonlarında ihlal yok’

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 119 kişinin hayatını kaybettiği Hendek Operasyonları’yla ilgili kararını açıkladı. Genel Kurul oy birliğiyle hak …

AYM: ‘Hendek operasyonlarında ihlal yok’

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 119 kişinin hayatını kaybettiği Hendek Operasyonları’yla ilgili kararını açıkladı. Genel Kurul oy birliğiyle hak ihlali olmadığına karar verdi.

Çözüm sürecinin ardından gerçekleştirilen ve 119 kişinin ölümüyle sonuçlanan Hendek Operasyonları’yla ilgili önemli bir yargı süreci karara bağlandı.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu kararında, Cizre’de 2015 yılında başlayan Hendek Operasyonları’nda ölenlerin yakınlarının yaptığı 17 başvurunun konusu şöyle özetlendi:

“Başvuru, Cizre’de uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında tıbbi yardım ve tedavi sağlanmaması ve güvenlik kuvvetlerinin güç kullanımı neticesi ölüm meydana gelmesi nedeniyle yaşam hakkının ve bu hak bağlamında etkili soruşturma yapma yükümlülüğünün, sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, cenazelerin bulundukları sıradaki fiziksel durumları, cenazeleri teslim alırken ve defin için dinî merasim sırasında yaşanan zorluklar nedeniyle kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile din ve vicdan özgürlüğünün, Av. Ramazan Demir’in bazı başvurucular adına Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine geçici tedbir talebiyle bireysel başvurular yapmasının ardından bir ceza soruşturması kapsamında tutuklanması nedeniyle bireysel başvuru hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.”

“ÖLÜMCÜL GÜÇ KULLANIMI MUTLAK ZORUNLUYDU”

AYM değerlendirmesinde, “”Güvenlik güçlerinin kendilerinin ve başkalarının hayatlarını koruma, silahlı ayaklanmayı bastırma meşru amaçlarına daha hafif bir sınırlama ile ulaşmalarının mümkün olmadığı ve ölümcül güç kullanmalarının mutlak zorunlu olduğu kanaatine varılmıştır” dedi.

AVRUPA KONSEYİ: PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EYLEMLERİ MAZUR GÖRÜLEMEZ

AYM ayrıca şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri operasyonlarla ilgili bir memorandum yayınlamıştır.

Komiser Türkiye’nin karşı karşıya olduğu terör tehdidinin tamamıyla farkındadır. Memorandumdaki hiçbir şeyin NATO, AB ve bir çok devlet tarafından terörist olarak tanınan PKK terör örgütünün eylemlerini mazur gösterdiği düşünülemez.

BM: “323 SİVİL 799 GÜVENLİK PERSONELİ ÖLDÜ”

“Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (Komiserlik) “Türkiye’nin Güneydoğusundaki İnsan Hakları Durumuna İlişkin Rapor Temmuz 2015- Aralık 2016” başlıklı raporunun (BM raporu) “Güvenlik Operasyonları Kapsamında Ölümler” bölümünün Cizre ile ilgili kısmı özetle şöyledir:

Hükûmet kaynaklarına göre Temmuz 2015-Kasım 2016 arasındaki terör eylemlerinde 323 sivil ve 799 güvenlik personeli hayatını kaybetmiştir. 2.040 sivil ve 4.428 güvenlik personeli yaralanmıştır. Bir Türk sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan raporda yalnızca Cizre’de üç ayrı olayda yerel halktan 189 kişinin öldüğünün düşünüldüğü bildirilmiştir.

2016 yılı Ocak-Şubat aylarında Cizre ilçesindeki bazı binaların bodrum katlarında mahsur kalan sivil kişilerin bombardımana tabi tutulduğu bildirilmiştir. Bazı raporlara göre olayların meydana geldiği binaların tamamen yıkılması ve yıkıntıların kaldırılması nedeniyle ölenlerin kimlik tespiti yapılması büyük ölçüde engellenmiştir.”

“HAK İHLALİ YOK” 

Yüksek Mahkemenin Genel Kurulu inceleme sonunda hak ihlali olmadığına karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin kurduğu hüküm şöyle:

HÜKÜM: OYBİRLİĞİYLE

Açıklanan gerekçelerle;

  •  Sağlık yardımı sağlanmamasından dolayı yaşamı koruma yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
  • Yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
  • Yaşam hakkının usul boyutu bakımından ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
  • Başvurucular Mehmet Tunç, Asya Yüksel, Serdar Özbek, Yasemin Çıkmaz, Ahmet Tunç, Esmer Tunç, Zeynep Tunç, Barış Tunç, Çiğdem Tunç, Evin Tunç, Serhat Tunç, Abdulkerim Özbek, Buşra Özbek ile Abdullah Çıkmaz’ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
  • Başvurucular Ahmet Tunç, Esmer Tunç, Zeynep Tunç, Barış Tunç, Çiğdem Tunç, Evin Tunç ve Serhat Tunç, Abdulkerim Özbek, Buşra Özbek ile Abdullah Çıkmaz’ın bireysel başvuru haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
  • Başvurucular Ahmet Tunç, Esmer Tunç, Zeynep Tunç, Barış Tunç, Çiğdem Tunç, Evin Tunç, Serhat Tunç, Abdulkerim Özbek, Buşra Özbek ile Abdullah Çıkmaz’ın kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
  • Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının maddi boyutunun İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
  • Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
  • Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/7/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.