Akrabalık bağları Avrupa’da kraliyet ailelerini şekillendiriyor
Avrupa’da 10’u miras yoluyla el değiştiren 12 krallık bulunurken bunların çoğunun arasında akrabalık bağları bulunuyor. Danimarka, Hollanda …
Avrupa’da 10’u miras yoluyla el değiştiren 12 krallık bulunurken bunların çoğunun arasında akrabalık bağları bulunuyor. Danimarka, Hollanda, Norveç ve Lüksemburg’da Alman kökenli, İsveç ve İspanya’da Fransız kökenli hanedanlar tahtta oturuyor.
Avrupa’da bugün hüküm süren kraliyet ailelerinin neredeyse hepsinde Alman ve Fransız kökenleri dikkati çekerken bunların çoğunun arasında akrabalık bağı bulunuyor.
Avrupa’da 10’u miras yoluyla el değiştiren, biri bir makamın görev tanımı içinde yer alan, biri de seçimle belirlenen 12 taht bulunuyor.
Avrupa kraliyetleri içinde en büyüğü ve popüleri şüphesiz İngiltere. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllardaki sömürgeleriyle “Üzerinde güneş batmayan İmparatorluk” unvanını alan Birleşik Krallık’ta hükümdarlar bugün dahi 15 farklı ülkenin devlet başkanı olma özelliğini sürdürüyor. Geçen hafta hayatını kaybeden Kraliçe 2. Elizabeth, bu tahta en uzun süre oturan hükümdar unvanına sahip. Tarihin en uzun süre tahtta oturan hükümdarları arasında yer alan Elizabeth’in ardından bugün Avrupa’da en uzun süre tahtta oturan kişi ise yine bir kraliçe.
DANİMARKA KRALİÇESİ 50 YILDIR TAHTTA
Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe, 1972’de çıktığı tahtta 50 yılı geride bıraktı. Alman kökenli Glücksburg Hanedanı’ndan olan Kraliçe Margrethe, Kraliçe Elizabeth’in geçen sene ölen kocası Prens Philip’in de uzaktan kuzeni.
Glücksburg Hanedanı’nın Danimarka tahtına geçişi ise dönemin hanedanı Oldenburg’un erkek soyunun tükenmesiyle oldu. Daha önce İngiltere Kraliçesi Victoria ile evlenmek isteyip teklifi reddedilen Kral 9. Christian, 400 yıldan fazla Danimarka ve Norveç’i yöneten Oldenburg Hanedanı’na en yakın erkek akraba olarak tahta çıktı. Bu hanedandan gelen 5’inci hükümdar olan Kraliçe 2. Margrethe, Danimarka tarihinin ilk kadın hükümdarı olsa da ülke tarihinde bir de Kraliçe 1. Margaret bulunuyor. Ancak 1. Margaret, Danimarka’nın yanı sıra İsveç ve Norveç’in de kraliçesiydi.
Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe
TAHT SAVAŞLARI
Finlandiya, İzlanda, Faroe Adaları, İsveç ve Norveç’in Danimarka bayrağı altında yönetildiği Kalmar Birliği, İsveç’in 1524’te bağımsızlığını kazanmasıyla sona erse de Norveç, yaklaşık 300 yıl daha Danimarka toprağı olarak kaldı.
Danimarka, Norveç’i 1814’te İsveç’e verdi. Böylece İsveç ve Norveç Krallığı kurulmuş oldu. Ancak birliğin kurulmasından 4 yıl sonra ülkede hanedan ailesi kimsenin tahmin etmeyeceği şekilde değişti. Birlik, 1809’da Rusya ile yapılan savaşta tüm Finlandiya’yı kaybetti ve o sırada tahtta oturan 13. Charles’ın ise çocuğu yoktu. Finlandiya’yı yeniden kazanmak isteyen ülke taht varisini seçmek için asker kökenli bir soylu ararken aradığını Fransa’da buldu.
Napolyon Savaşları’nda üstün başarı göstererek Mareşal unvanı alan Fransız General Jean Bernadotte, hem askeri başarıları hem de Almanya’nın kuzeyindeki Hansa Birliği’nde yaptığı valilik sırasında İsveçli esir ve tüccarlara karşı tutumu nedeniyle tanınıyordu. Finlandiya’yı geri alabileceği ve Fransa İmparatoru Napolyon’la İsveç arasında iyi ilişkiler kuracağı gibi düşüncelerle Bernadotte’ye taht varisliği teklif edildi. Bernadotte, Katoliklikten Lüteryenliğe de geçmeyi kabul etmesiyle İsveç tahtının varisi oldu.
1818’de kurulan Bernadotte Hanedanı hala İsveç’i yönetirken 1905’te Norveç, bir plebisitle hem birlikten hem de hanedandan ayrılmaya karar verdi.
Norveç tahtına ise bu tarihten sonra dönemin Danimarka Kralı’nın oğlu Carl, Noveççe bir isim alarak 7. Haakon adıyla geçti. Böylelikle Norveç’te bugün de devam eden Alman kökenli Glücksburg Hanedanı dönemi başladı.
Danimarka yasalarınca listeden çıkarılana kadar Danimarka tahtının da varisleri arasında yer alan Norveç hükümdarları bugünkü İngiltere tahtının da varisleri arasında yer alıyor. Bugünkü Norveç Kralı 5. Harald, büyük halası Alexandra’nın İngiltere Kralı 7. Edward’la evlenmesi nedeniyle İngiliz tahtının 85. sıradaki varisi konumunda.
İSPANYA’DA DARBELERLE KESİNTİYE UĞRAYAN KRALLIK
İspanya da Avrupa’da krallığın uzun süredir devam ettiği ülkelerden biri. Farklı ülkelerle tek taht altında ya da darbelerle kesintiye uğrasa da bugün devam eden krallığın başında General Franco döneminin ardından tahta çıkan Juan Carlos’un oğlu 6. Felipe bulunuyor.
Bourbon-Anjou hanedanı tarafından yönetilen İspanya, bu özelliğiyle bugün hala hüküm süren Lüksemburg hanedanının da akrabası. Geçmişte Fransa ve İtalya’yı yöneten Bourbon Hanedanı’nın alt dalı sayılan Bourbon-Anjou Hanedanı, yaptığı evliliklerle ise diğer Avrupa hanedanlarının akrabası sayılıyor.
Kral 6. Felipe’nin annesi Kraliçe Sophia, son Yunanistan Kralı 2. Konstantin’in kız kardeşi. Kraliçe Sophia’nın annesi Kraliçe Frederica ise hem Alman İmparatoru 2. Wilhelm’in torunu hem de İngiltere Kraliçesi Victoria’nın torununun torunu. Danimarka krallığına da akrabalık bağı bulunan 6. Felipe, bu nedenle İngiltere Kraliçesi ve Danimarka Kraliçesine “hala” diye hitap ediyor.
HOLLANDA’DA YILLAR SONRA ERKEK HÜKÜMDAR
Avrupa’da nüfusu büyük ülkelerin yanında küçük nüfuslu krallıklar, prenslikler ve dükalıklar da bulunurken bunların arasında Hollanda, büyüklüğünün aksine tarihiyle dikkati çekiyor.
Yaklaşık 120 yıl kadın hükümdarlar tarafından yönetildikten sonra 2013’te tahta Kral Willem Alexander’ın geçtiği Hollanda’da Orange-Nassau Hanedanı hüküm sürüyor.
Babası Claus von Amsberg’in gençliğinde Nazilerin Alman Gençliği örgütünde yer alması nedeniyle bir dönem annesi ve kendisinin taht varisleri arasından çıkarılması gündeme gelen Willem Alexander, dönemin Kraliçesi Juliana ve parlamentonun onayıyla yeniden tahtın varisleri arasına girdi. Annesi Kraliçe Beatrix’in 2013’te tahttan çekilmesiyle kral olan Willem Alexander’ın taht varisinin de kızları olmasıyla Hollanda gelecekte tekrar kadınların yönettiği bir krallık olacak.
İspanya Kralı 6. Felipe ve ailesi
Karayipler ve Avrupa’da bulunan toprakları nedeniyle resmi adı Hollanda Birleşik Krallığı olan Hollanda’nın Avrupa’da kaybettiği topraklardan Belçika’da ise 1831’de Belçika Krallığı kuruldu. Alman kökenli Saxe-Coburg ve Gotha Hanedanı’ndan Leopold, İngiltere Kralı 4. George’un kızıyla evliydi. Bu nedenle 1830’da ilk kurulan Yunanistan Krallığı kendisine teklif edilse de Leopold bunu kabul etmeyerek İngiltere’de yaşamayı tercih etti.
Ancak bir yıl sonra kurulan Belçika Krallığı teklifini reddetmeyerek 1. Leopold adıyla taç giydi ve Belçika tahtına çıktı. Bu hanedan da İngiltere’de tahtta oturan Saxe-Coburg ve Gotha Hanedanı gibi yükselen Alman düşmanlığı nedeniyle adını değiştirdi ve Belçika adını aldı.
Bugün tahtta oturan Kral Philippe’nin varisi ise kızı 2001 yılında doğan Prenses Elisabeth. Eğer Elisabeth tahta geçerse Belçika’nın ilk kadın hükümdarı olacak.
ANDORRA PRENSİ MACRON
Avrupa’da Lihtenştayn, Andorra ve Monaco prenslik, Lüksemburg ise büyük dükalık isimleriyle monarşinin hakim olduğu ülkelerden. Bunlardan Lüksemburg, Hollanda Kralı’nın büyük dük kabul edildiği bağımsız bir devletken 1800’lerin sonunda Hollanda Kralı’nın erkek bir varis bırakmadan ölmesiyle tam bağımsızlığını kazandı.
Yalnızca bir erkeğin büyük dük olmasını öngören Lüksemburg yasaları, ülkede bulunan Nassau ailesinin başı Adolphe’yi 1890’da büyük dük ilan etti. O tarihten bu yana Adolphe’nin torunlarının yönettiği Lüksemburg, erkek düklerle ilgili yasayı ilerleyen yıllarda değiştirdi. Bu değişiklikle ülkeyi, 1912-1964 yıllarında iki kadın büyük düşes yönetti.
Andorra Prensliği’nde ise “eş prenslik” yönetimi söz konusu. 1200’lerin sonunda Urgel Başpiskoposuna bağlanan ülke, biri İspanyol biri Fransız iki prens tarafından yönetilecek şekilde kuruldu. Fransız İhtilalinden sonra Foix Kontu’nun yürüttüğü eş prenslik görevi Fransa imparatoruna, İspanyol prenslerin görevi ise Urgel Başpiskoposu’na devredildi.
Bu nedenle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Andorra’nın eş prensi olarak kraliyet görevlerini de yürütüyor.
Avrupa’daki mutlak monarşiyle yönetilen ancak hükümdarı seçimle başa gelen tek bir ülke bulunuyor. Teokrasiyle yönetilen Vatikan şehir devletinin başkanlığını yürüten papayı, kardinaller kendi aralarında seçiyor.
SİYAHİ KRALİYET ÜYELERİ
Tamamı Avrupa kökenli kraliyet aileleri içinde evlilikler ya da gayrimeşru ilişkiler nedeniyle siyahi üyeler de bulunuyor.
Lihtenştayn Prensi’nin ikinci oğlu ile Panamalı bir anneden doğarak tahtının 6. sıradaki varisi pozisyonuna yükselen Alfons, Avrupa’da taht varisi tek siyahi kraliyet üyesi.
Monako Prensi 2. Albert’in en büyük oğlu Alexandre Grimaldi-Costa ise evlilik dışı ilişkiden doğduğu için veraset listesinde ilk sırada yer alan pozisyonunu 5 yaşındaki kardeşine bıraktı. Şu anda bir ülkeyi yönetmeyen Habsburg Hanedanı’nın iki üyesi ise hanedan reisi Otto von Habsburg’un izin vermesiyle iki Afrikalı kadınla evlendi.
İngiltere’de Kral 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Harry’nin eşi Meghan Markle ile Weymouth Viskontesi Emma McQuiston ise kraliyet ailelerine evlilik yoluyla giren ve ebeveynleri arasında siyahiler bulunan, dünya magazininin gözdeleri durumunda. (AA)