AKP’nin kalesinde simit 4 lira oldu, vatandaş böyle yakındı: Kendimiz ettik, kendimiz bulduk
Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da son zamla birlikte simit bile lüks oldu. Artan maliyetler nedeniyle fiyatı 3 liradan 4 liraya yükselen …
Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da son zamla birlikte simit bile lüks oldu. Artan maliyetler nedeniyle fiyatı 3 liradan 4 liraya yükselen simidi dahi alamayacakları duruma geldiklerini söyleyen Konyalı vatandaşlar isyan etti.
Vatandaş, ekonomik krizle birlikte ardı arkası kesilmeyen zamlar nedeniyle geçinemez hale geldi.
Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da alım gücü düşen ve ay sonunu getirmekte zorlanan vatandaşlara bir kötü haber de simitten geldi.
Kentte 3 liraya satılan 80 gram simidin fiyatı maliyetlerin artmasından dolayı 4 liraya yükseldi. Son zamla birlikte 2021 yılından itibaren simit fiyatlarına 4 kez zam yapılmış oldu.
VATANDAŞ ZAMLARA İSYAN ETTİ
SÖZCÜ muhabiri, AKP’nin en çok oy aldığı Konya’da vatandaşlara başta simit olmak üzere gıda ürünlerine gelen zamları sordu, bin ah işitti.
‘Tahıl ambarı Konya’da simit fiyatı 4 liraya yükseldi, bu konudaki düşünceleriniz nedir?” sorusuna vatandaşlar şu yanıtı verdi:
“5 KASIMDAN BERİ EVE SİMİT ALMIYORUM”
Hasan Koçer( Emekli): Emekli simite 4 lira verip alırsa aç kalırız. Emekli gidecek önceden kalmış bayat ekmekleri fırından 1 liraya alacak geçinip gidecek. Adamlar kendileri bir gecede 15 bin lira olan maaşı 20 bin lira yaptılar ama memura 400 lira veremediler. Bülent Ersoy gibi şarkıcıların hepsini topladı. Zehir zıkkım olsun, bizim vergimizle onlara yemek verdi. Onların ihtiyacı mı vardı, bir fakir fukarayı toplasın saraya beyefendi, onlara yedirsin. Bu kadar (mağdur) var Türkiye’de hepsini toplasın, gücümü yok? Memleket gitmiş inşallah kolundan tutup da kurtaran biri olur. Şimdi biraz daha sert konuşsan akşam evinden gelip atıyorlar içeriye. 20 yaşında bir genç atasözü paylaştı diye içerde şimdi. Bir şey de konuşamıyorsun. Çoluğun çocuğun var adam araştırıyor ‘bunun çocukları ne iş yapıyor?’ diye. Bizim çocuklarımız var, korkuyoruz yani açık açık.
Serdar Tabur (Emekli): 5 Kasım’dan beri eve simit almıyorum. Fiyatlar çok yüksek. Sadece simit değil, diğer ürünleri de alamıyoruz. İnsanlar gerçekten perişan. Zorlanıyoruz gerçekten.
Gülhan Tabur (Ev hanımı): Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Zevk mi alıyorlar bilemiyorum, görmüyorlar mı hala insanların halini? Hadi biz alabiliyoruz. İnsanlar o kadar perişan ki ne alışveriş yapabiliyor ne bir şey yapabiliyorlar. Ondan sonra ‘zenginsen, büyüdük’ diyorlar. Kimi kandırıyorlar hiç bilmiyorum. Marul bile 20 lira olursa… Taşıyan arabaya zam gelmiş diyorlar, araba araba birer birer mi taşıyor bunları. Herkeste suç var. Müslüman memlekette yaşıyoruz ama etrafımda bir tane bir tane Müslüman göremiyorum açıkçası. Allah hidayet versin diye dua ediyorum başka da hiçbir şey yapamıyorum.
“MİLLET YİYECEK EKMEĞE MUHTAÇ HALE GELECEK”
İsmini vermek istemeyen vatandaş (Çiftçi): Şu duruma göre normal bile, millet yiyecek ekmeğe muhtaç hale gelecek. Evde çocuklarımızla kendi ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz, bu şekilde bile zor geçiniyoruz. Çocuklara bayramlık almaya geldik, bir pantolon 130 lira… Simiti bilmiyorum ama bizim koyunlarımız aç. Yem yok, saman yok… Ne olacak bilmiyorum sonumuz? Geçen sene 175 liraya aldığımız yem şu an 320 lira. Yeme dayanamadık, hepimiz malımızı sattık, hiçbirimizin malı kalmadı.
İsmini vermek istemeyen bir vatandaş: Kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Etme bulma dünyası yani hak ettik. Şu an bir simit alabiliyor muyuz diyoruz ya, o zaman yarım yiyeceğiz. Bu bir çözüm değil ama kimsenin imkanı yok.
Emet Erzurum (Ev hanımı): Simit çok pahalı, ekmek ondan ucuz. Allah fakir fukaraya sabır versin. Biz iyi kötü geçinmeye çalışıyoruz.
Kübra Özdemir (Öğrenci): Bir simit alacağıma gider başka bir şeyle karnımı doyururum. Neden gidip bir simide 4 lira vereyim ki? Öğrenciyiz belli bir durumumuz var ama biz burada bir simit için tartışıyoruz. Sanki gündem olacak başka bir şeyimiz yokmuş gibi simidi tartışıyorsak bu ülke bu şekilde hiçbir şekilde ileriye gidemeyecek. Ben burada bir simidin fiyatını konuşmak zorunda değilim. Ben daha 18 yaşındayım, bir test kitabı almak için günleri bekliyorum. Bu ülkede bir simit ve test kitabının parasını konuşmak zorunda değilim.
“SİMİDİN YANINA BİR ŞEY ALAMIYORUZ”
Mevlüt Sarıçat: Simit zammı bu hükümetin bu ülkeye verdiği en büyük hediye. Ne diyelim, illallah. Zamanı geldi mi bizde ona güzel bir hediye veririz. Karnımı doyuramadım, şimdi simit almaya gidiyorum. Cebimde iyi kötü 3-4 lira var. Simidin yanına bir şey alamayız çünkü başka paramız yok.
Oktay Altın (Müzisyen): Simit bile alamıyoruz. Hiçbir şey alamıyoruz. Şu şartlar altında her şey kötü. Simit 4 lira oldu, ne diyelim, baştakilerin bir şekilde dengelemesi lazım. Hayat şu an hiç iyi değil.
İsmini vermek istemeyen vatandaş (emekli): Her ne olursa olsun, üretim… Tüketim haddinden fazla olduğu bir ülkede yaşıyoruz şu an. Üretim maliyetler yüksek olduğu için insanlar üretemez hale geliyor. Çiftçilere devlet tarafından destek verilmesi lazım. Özellikle tarıma çok büyük önem verilmesi lazım. Her şey topraktan olur, onu işlememiz lazım. Çiftçinin maliyeti yüksek olunca tarlasını bıraktı. Ondan sonra her şey zamlanır tabi.
“HAKKETİĞİMİZ ŞEKİLDE YÖNETİLİYORUZ”
Muzaffer Balık (Emekli): Simit benim çocukluğumda 25 kuruştu. 1 lira oldu sonra yükseldi. 4 lira gerçekten çok pahalı. Allah kolaylık versin diyoruz, iyi bir şey değil. Simit zammından ziyade bayram ikramiyeleri için biraz ümitlenmiştik zam gelecek diye. Şimdi artık bin 100 lirayı alabilirsek bari ona şükredeceğiz.
Tuncer Koçak: Zam olayı sadece simitle sınırlandırılamaz. Üretim olmayan bir ülkede her şeye zam gelecek. Daha simit 4 lira değil, 8 lira da olabilir, normal. Hakettiğimiz şekilde yönetiliyoruz, çok iyi oluyor bize.
Ahsen Ceylin Öztürk (Öğrenci): Haftalığım 7 gün için çok yeterli değil. Günlük sadece yemek bile 10 lira. Okulda bir döner ayran 10 lira, simit desen okulda 4,5. Zaten bir simit alıp yesem doymuyorum bile ve akşama kadar acıkıyorum ama tekrar dönüp simit alamıyorum. Gerçekten zor…