Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5258

EURO

36,1904

ALTIN

2.970,99

BIST

9.367,77

AKP-MHP tabanında hayranlık uyandırmaz

Türkiye yeni bir seçime gidiyor. Bir ay sonra yerel yöneticileri seçeceğiz. Büyük şehirlerde, tartışmalı illerde nasıl sonuçlar elde edilir, Murat Kurum tabanda heyecan yaratır mı, seçimin sürprizi nereden gelir? Siyasal Analist Dr. İbrahim Uslu’yla konuştuk.

AKP-MHP tabanında hayranlık uyandırmaz

■ Türkiye genelinde baktığınızda iktidar ve muhalefet bloğunun genel seçimden bu yana oy oranlarında değişiklik görüyor musunuz?

Genel seçimden bu yana en önemli oy hareketlilikleri daha çok oy oranı düşük partilerde yaşanıyor. Genel olarak değerlendirdiğimizde AKP’nin oyları genel seçimdeki seviyesinin birkaç puan altında görünüyor. Genel seçimden sonra hep 32-34 bandında hareket etti. MHP’nin oy oranı oldukça stabil, hep 10-11 aralığında gözlemliyoruz. CHP’nin oylarında kurultay öncesi ve sonrasında büyük dalgalanmalar yaşandı ama sonra yüzde 25-26 aralığına oturdu. DEM Parti de oy oranı pek değişmeyen partiler arasında. İYİ Parti son genel seçimdeki oy oranının altına düştü, genellikle 6-7 puan bandında tespit ediliyor. Ama yerel seçim oyları genel seçimde verilen desteğin de altında kalacak gibi duruyor. Yerel seçim oyu ülke genelinde 4-5 aralığında görünüyor. Başta da belirttiğim gibi esas hareketlilikler 2023’ün de flaş partileri olan Yeniden Refah, TİP ve Zafer partisinde yaşanıyor. Seçimden bu yana bu üç parti de oylarını neredeyse ikiye katladı.

TEK AVANTAJI CUMHUR’UN SEÇİME BİRLİKTE GİRMESİ

■ CHP büyükşehirlerde genel seçimi önde bitirdi. Bu kez çok adaylı bir seçime gidiyoruz. Kim aday çıkarsa “oyları bölüyorsunuz” tepkisiyle karşı karşıya kalıyor. Durum sahiden öyle mi?

Evet, böyle bir reaksiyon var ama kısmen yaşandığını belirtmek lazım. Şu ana kadar bu durum bilhassa büyükşehirlerde ve İYİ Parti ile DEM Parti tabanında yaşanıyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere CHP’li sevilen başkanların olduğu şehirlerde DEM Parti seçmenin hemen hemen yarısı, İYİ Parti seçmeninin ise yaklaşık üçte ikisi mevcut başkanlara oy vereceğini söylüyor. CHP’nin yeni adaylar gösterdiği seçim çevreleri için ise şimdilik genel bir eğilimden bahsetmek mümkün değil, süreç içerisinde taban ittifakının kısmen dahi olsa kurulup kurulamayacağını göreceğiz.

■ Murat Kurum’un avantajları ve dezavantajları neler?

Murat Kurum’un tek avantajı Cumhur İttifakı’nın seçime birlikte gidiyor olmasıydı. Bu avantajı Yeniden Refah’ın seçime kendi adayıyla gitme kararından sonra kısmen kayboldu. Yarışa başladığında cebinde Cumhur İttifakı’nın son genel seçimde aldığı yüzde 46 varken, Yeniden Refah’ın aday çıkarması ile birlikte bu rakam 40’lara indi. Çünkü bütün araştırmalarda Yeniden Refah’ın oy oranı 5-6 puan aralığında görünüyor.

Dezavantajlarına gelince, iki büyük handikapı var. Bunlardan birincisi siyasetçi olmaması, daha çok teknokrat olarak görülüyor. Ama hem AK Parti hem de MHP tabanları karizmatik siyasetçilerden hoşlanıyor. Bu nedenle iki partinin tabanında da bir hayranlık veya duygusal bağ oluşturması pek mümkün görünmüyor. İkinci handikapı ise Yeniden Refah’tan sonra garantili diyebileceğimiz oylarının toplamının yüzde 40’lara inmiş olmasıdır. Oyunu artırabilmesi için başka partilerin tabanlarından oy alabilmesi gerekiyor ama böyle bir oy havuzu mevcut değil. Rakibi birçok araştırmada yüzde 45 ve üzerinde göründüğü için ve kendisinin de oy alabileceği başka bir havuz olmadığı için, rakibini yüzde 40’ın altına itmesi gerekiyor. Bu pek de kolay bir hedef değil.

İSTANBULLULAR’IN ÇOĞUNLUĞU İMAMOĞLU’NU DESTEKLİYOR

■ Peki ya Ekrem İmamoğlu’nun?

En büyük dezavantajı tabii ki tek başına yarışa girmek zorunda kalması. Yirmiden fazla adayla tek başına rekabet etmesi gerekiyor. Aynı zamanda ülkenin en güçlü siyasi yapıları, aktörleri ve medya kuruluşları da İmamoğlu’nun karşısında. Hatta zaman zaman parti içi itirazlarla da karşılaşıyor. Avantajları ise İstanbul halkının çoğunluğunun kendisini desteklemeye devam etmesi, DEM ve İYİ parti adaylarının kendi tabanlarını konsolide etmeyi henüz başaramamış olmaları, rakibinin oyunu artırmak konusunda zorluklar yaşaması ve Cumhur İttifakı’nın parçalanmış olmasıdır.

■ İzmir özelinde bir değişim bekliyor musunuz? Malum çok tartışmalı geçti CHP’nin aday belirleme süreci. Bir yandan İYİ Parti’nin de adayı var.

CHP kötü bir aday belirleme süreci yaşadı ama İzmir’de son seçimlerde almış olduğu oy Cumhur İttifakı’nın yaklaşık 11 puan üzerinde. Yani DEM ve İYİ Parti tabanlarından bazı oyları alamayacak bile olsa kendi oyları hala büyük bir avantaj sağlıyor. Büyükşehir’de bir sürpriz beklemiyorum, ama ilçelerin her birini ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

■ Diğer tartışmalı yerlerden biri Hatay. Lütfü Savaş ne yapar?

Bu tartışmalar yaşanmasa bile Hatay CHP’nin zorlanacağı illerin başında geliyordu. Çünkü son seçimlerde iktidar Hatay’da önde tamamlamayı başardı. Üstüne üstlük aday belirleme sürecinde yapılabilecek tüm hatalar toptan yapıldı ve alternatif bir muhalefet adayı da var. Dolayısıyla tüm koşullar Lütfü Savaş’ın aleyhine görünüyor. İşi gerçekten çok zor ve bu durumda CHP genel merkezinin de büyük sorumluluğu var.

MURAT KURUM KANDİL SÖYLEMİYLE OY ARTIRAMAZ

■ Seçime giderken aynı sloganlar tekrarlanmaya başladı. Örneğin terör bunlardan biri… İktidar, Ekrem İmamoğlu’nu Kandil’le ilişkilendiriyor. Bir diğeri ise din argümanı… Bu argümanlar bu seçimde de etkili olur mu?

Terör, güvenlik ve siyasal kimlik üzerinden yürüttüğü kampanyaların iktidara büyük avantajlar sağladığına dair bir efsane söz konusu. Ama gerçeklik biraz daha farklı. Cumhur İttifakı bu propagandayı ilk kez güçlü bir biçimde 2019 yerel seçimlerinde kullandı ama seçim sonuçları hiç de arzu ettiği gibi gelmedi, çok önem verdiği bazı şehirlerde büyük şoklar yaşadı. Daha sonra aynı propaganda son yerel seçimlerde bu sefer daha güçlü bir biçimde kullanıldı ama neticede AK Parti 7,5 puan ortağı MHP ise 1 puan oy kaybetti. Yani söz konusu siyasal iletişim oy kayıplarını engellemeye yeterli olmadı. Evet, iktidar siyasal hedeflerini gerçekleştirmeyi başardı ama bunu sağlayan şey kullandığı siyasal dil değildi. Dolayısıyla tıpkı daha önce iki kez olduğu gibi bu seçimde de arzu ettiği oy artışlarını getirmez. Mesela Murat Kurum bu dil sayesinde oylarını artırmayı başaramaz. Çok daha başka şeyler yapması lazım…

EN BÜYÜK SÜRPRİZ AKP-MHP REKABETİNDE YAŞANABİLİR

■ Muhalefetin ve iktidarın sürpriz yapabileceği yerler nereler?

CHP ve DEM Parti dışında il ve büyükşehir belediyesi kazanma olasılığı bulunan muhalefet partisi söz konusu değil. Benim gördüğüm kadarıyla DEM Parti daha önce de kazandığı yerleri yeniden kazanacak. Bunun dışında geçen seçimde kaybettiği Tunceli ve Şırnak’ta bir sürpriz yaratmaya çalışacak. CHP ise Balıkesir’de sürpriz yapabilir, diğer illerde pek mümkün görünmüyor. İktidar ise çok sayıda büyükşehir için asılıyor. Potansiyel büyükşehirler Hatay, Antalya, Eskişehir ve Tekirdağ. Bolu, Bilecik ve Kırşehir’de de CHP rahat değil. Fakat en büyük sürprizler AKP-MHP rekabetinde yaşanabilir. Anadolu’nun birçok şehrinde iki ortak birbiriyle rekabet ediyor. Geçen seçimde MHP 10’dan fazla il belediyesini ortağından almayı başarmıştı. Bu rekabet yaklaşan seçimde de devam edecek.

AKP’DE ERİME DEVAM EDECEK

■ AKP oy kaybediyor mu?

Başta da belirttiğim gibi çok olmasa da AK Parti’deki erime devam ediyor. Bu seçimde son iki seçimdeki gibi çılgın seçim ekonomisi uygulamaları da yapamadı. Dolayısıyla oylarını artırması için bir gerekçe sunamıyor. Şu an görünen, 2015’ten bu yana arka arkaya dördüncü seçimde de küçülecek.

■ MHP üzerinde yapılan tahminler her seçim sonucunda bizi şaşırtıyor. Anketlerden daha çok alıyor örneğin. MHP üzerindeki öngörülemezliği neye bağlamak gerekir?

Araştırmalar açısından MHP ile ilgili temel zorluk büyük kentlerden çok küçük illerden daha çok oy alıyor olması. Araştırmalarda örneklemin çoğunluğu büyük kentlerden seçilince böyle bir sorun yaşanabiliyor. Yoksa olayda bir gizem veya kötü niyet yok.