Ablasını öldürmüştü… 8 yıl sonra yakalanınca ‘pişmanım’ dedi

Diyarbakır’da 8 yıl önce ablasını, erkek arkadaşından dolayı mahallede dedikodu olduğu gerekçesiyle, öldüren F.T., tutuklandıktan 8 ay sonra salıverildi. Hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılan F.T., 8 yıl sonra yakalandı. Bu süre zarfında evlenip 4 çocuk sahibi olan abla katili, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için 21 yıl hapse çarptırıldı.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ablası Yonca Bayburan’ı (24) 10 Ocak 2014 günü kafasından tek kurşunla öldüren ve suç tarihinde 17 yaşında olan F.T, suçunu itiraf etti ve aynı gün tutuklandı.

Hakkında dava açılmayıp henüz soruşturması devam ederken, Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz üzerine 18 Ağustos 2014 günü serbest bırakıldı.

Hakkında Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine “Töre saikiyle ablasını öldürmek” suçundan dava açılan F.T için yeniden tutuklama kararı çıkarıldı.

Ancak sırra kadem basan zanlı 8 yıl boyunca bir türlü yakalanamadı. Bu süre zarfında evlenip 4 çocuk sahibi olan ve İstanbul’da yaşadığı belirlenen abla katili, geçtiğimiz Mart ayında yakalandı.

“VİCDAN AZABI DUYUYORUM” 

Hakim karşısına çıkan ve son sözü sorulan F.T, ”Olay olduğunda çocuktum. Hayatı ve insanları tanımıyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Gidip karakola teslim oldum. Bir süre tutuklu kaldım. Sonra devlet kendisi beni bıraktı. Bu süre içinde ailemle birlikte yaşadım. Babam olmadığı için ailemin bütün ihtiyaçlarını karşılamak zorundaydım. İstanbul’a taşındık. Evlendim. 3 çocuğum oldu. Biri engelliydi. Sonra öldü. Eşimin, çocuklarımın, annemin, kardeşlerimin ihtiyaçlarını üstlendim. Ablamın ölmesinden bugün bile vicdan azabı duyuyorum. Keşke ben ölseydim, çok pişmanım. Adaletinize ve vicdanınıza güveniyorum vereceğiniz cezaya da razıyım” dedi.

EŞİNDEN ŞİDDET GÖRÜNCE ANNESİNİN EVİNE SIĞINDI

Mahkeme, Yonca Bayburan’ın eşinden gördüğü şiddete dayanamayıp annesinin evine sığındığını, bir süre sonra aynı mahallede yaşayan M.A.G ile aralarında duygusal yakınlaşma nedeniyle mahallede dedikoduların yayılması üzerine ailesinin bundan rahatsız olduğunu belirtti.

Aile meclisinin önce toplanarak M.A.G’den hesap sorma adı altında akrabalarıyla öldüresiye dövdükleri, ardından da Yonca’nın öldürülmesi için plan yapıldığı, sanığın daha az ceza almak için mahkemeye dava açarak suçtan kurtulmaya çalışmasının dikkate alındığında cinayetin aile meclisi kararıyla töre saikiyle ailenin en küçük bireyine işlettirildiğini kaydetti.

EVİN KÜÇÜĞÜ OLDUĞU İÇİN AZ CEZAYLA KURTULMA DÜŞÜNCESİ

F.T’nin salt mahallede çıkan dedikodular üzerine önce ablasının görüştüğü kişiyi ağabeyi ve kuzenleriyle döverek yaralaması, ardından evin en küçüğü olduğu için cinayeti daha az ceza alma düşüncesiyle işleyip devamında mahkeme kararıyla yaşını 15’in de altına çekmeye çalışması nedeniyle hakkında haksız tahrik indiriminin de uygulanamayacağına vurgu yaptı.

Mahkeme sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olması nedeniyle indirimsiz 21 yıl hapisle cezalandırılmasına oy birliğiyle karar verdi.

CİNAYETİ GARANTİLEYİP KAFASINA NİŞAN ALDI

Mahkeme Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde sıkça işlenen töre cinayetiyle ilgili de gerekçeli kararında önemli ayrıntılara dikkat çekti.

Kararda şöyle denildi:

*Hiçbir kadın kendini karalamaya yönelik mantığa ve inandırıcılığa uzak söylemlerde bulunmaz. Yonca Bayburan cinayeti ülkemizde töre adıyla işlenmiş bir cinayettir.

*Olayın temelinde ailenin en küçüğünün daha az ceza almak için cinayeti işlediği gerçeği bu olayda açıkça görülmektedir.

*F.T’nin apar topar doktor raporuyla yaşını küçültmek için mahkemeye başvuru yapması cinayet gerçeğini örtmek için planlanmış bir tezgâh olduğunu ortaya koymuştur. F.T’nin ailenin en küçüğü olarak yaş küçüklüğünden cezai indirim yoluyla alınacak en hafif ceza ile işin içinden çıkmayı planlandığı açıktır.

*Töre saikiyle öldürmenin nitelikli halinin gerçekleşmesi için mağdurun töreye aykırı davranışının olması gerekir.

*Yani kızın ailesinin istediği erkek haricindeki başka bir erkekle duygusal ilişkiye girmesi, ailenin istediği erkek dışında başka bir erkeğe kaçması, onunla evlenmesi, ailenin istediği erkek dışında birinden evlilik dışı çocuk sahibi olması, kadının kocasını terk edip başkasına kaçması, fuhuş yapması vs. biçiminde olabilir.

*Çoğu zaman infazı yapacak kişi, ailenin en küçük oğludur ve on sekiz yaşından küçüktür. Tıpkı Yonca cinayetinde olduğu gibi.

F.T’nin cinayet öncesi sosyal medya hesabında, pala, satır ve silah fotoğrafları paylaşıp, “Her umut bir sabırdır, öfkem büyük intikamım yakındır” cümleleriyle açıkça cinayet işleyeceğini önceden belirtmiş olması dikkat çekti.