İşçiler meydandan haykırdı: Çalışırken ölmek istemiyoruz
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DİSK) Eskişehir şube üyeleri, Amasra’da madende meydana gelen grizu patlaması sonucu 41 işçinin hayatını …
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DİSK) Eskişehir şube üyeleri, Amasra’da madende meydana gelen grizu patlaması sonucu 41 işçinin hayatını kaybetmesini protesto etti. Eyleme katılan işçiler, ‘Çalışırken ölmek istemiyoruz’ sloganları attı.
DİSK Eskişehir Şube Başkanı Günay Ayaz, Bartın’daki maden faciasını protesto etmek için yaptığı basın açıklamasında, ölümüne çalışmaya karşı tek çare işçilerin birliği olduğunu söyledi.
“ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ”
Eskişehir Tepebaşi ilçesi İsmet İnönü Caddesi üzerinde bir alışveriş merkezi önünde toplanan DİSK’e bağlı işçiler, Bartın’da meydana gelen grizu patlamasını protesto etti. Eyleme katılanlari, ‘Bartın, Üzgünüz, Öfkeliyiz’ yazılı pankart açarak, ‘Çalışırken ölmek istemiyoruz’, ‘Kaza değil katliam’, ‘Kader değil cinayet’ şeklinde sloganlar attı. DİSK Eskişehir Şube Başkanı Günay Ayaz, “Üzgünüz ve öfkeliyiz! Madenler bir kez daha hepimizi yasa boğan bir katliama sahne oldu. İşçi kardeşlerimizi yitirdiğimiz için üzgünüz, önlemler alınmadığı için öfkeliyiz” dedi.
“İŞÇİLER ÖLDÜ, HESAP VEREN ÇIKMADI”
Soma, Ermenek, Kilimli, Elbistan, Küre, Şırnak, Karaman, Mustafakemalpaşa, Şarvan, Kozlu, Bursa derken son 20 yılda yüzlerce maden işçisini toprağa verdiklerini ifade eden Ayaz, şunları söyledi:
“Madenlerden gelen her acı haberin ardından ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dendi. Her katliamın ardından ‘Gerekli önlemler alınacak’ sözlerini duyduk. Ancak önlemler alınmadı ve işçiler ölmeye devam etti. İşçiler öldü ancak hesap veren çıkmadı. Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadı. Karar öncesi mahkeme heyeti değiştirilerek işveren ağır cezalar almaktan kurtarıldı.
301 işçinin canının sorumlusu olarak kimse hesap vermedi. Tek bir idareci bile görevden alınmadı, tek bir sorumlu bile istifa etmedi. 2013’te Zonguldak Kozlu’da 8 işçinin ölümünden sorumlu bulunan kişi, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürü olarak atandı. Gerekli önlemler alınmadığı için, sorumlulardan hesap sorulmadığı için, hatta sorumlular ödüllendirildiği için işçiler ölmeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler ise önlenebilir ölümlere ‘kaderin planı’ diyor.”
“ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İŞÇİLERİN KADERİ OLAMAZ”
Önlem alınmadığını, çünkü işçilerin hayatını koruyacak önlemlere maliyet gözüyle bakıldığını ifade eden Ayaz, önlem alınması durumunda kâr oranları azaldığını söyledi. Daha az işçiye daha çok iş yaptırmayı amaçlayan üretim zorlamasının aynen devam etmesini istediklerini vurgulayan Ayaz şunları söyledi:
“Ancak bu böyle gitmez. Çalışırken ölmek işçilerin kaderi olamaz. Başta madenler olmak üzere tüm işkollarında ölümleri durdurmanın yolları bellidir. Aklın ve bilimin ışığında gerekli önlemleri almak şarttır. Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi çökmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, patronların keyfine göre piyasadan seçip alacağı bir mal değildir. Bu sistemde işçi sağlığı ve iş güvenliği patronların insafına bırakılmaktadır.
Bu alanı özelleştiren 6331 sayılı Yasa derhal değiştirilmeli ve kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi oluşturulmalıdır. Yıllardır bilinçli olarak zayıflatılan teftişler güçlendirilmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında sendikaların, üniversitelerin, meslek oda ve birliklerinin katılımıyla bağımsız bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. İşyerlerinde işçinin denetimi, en etkili denetimdir.
Örgütlü işçiler işyerlerindeki olumsuzluklara hızlı ve etkili yanıtlar üretebilmelidir. Bu nedenle işçilerin sendikalı olması, sendikasını seçmesi ve grev hakkı başta olmak üzere sendikal hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır. Ölümleri önlemenin bir yolu da hesap sormaktan geçer. Ölümüne çalışmaya karşı tek çare işçilerin birliğidir. Çare mücadeledir, dayanışmadır.”