Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5712

EURO

36,2196

ALTIN

2.988,34

BIST

9.367,77

“Klazomenai Antik Kenti’nin imara açılması iyi bir şey değil”

İzmir Urla’da Klazomenai Antik Kenti’nin içinde bulunduğu ve 3’üncü derece arkeolojik sit alanı bölgenin imar planları değişti. Bölgedeki 34 bin …

“Klazomenai Antik Kenti’nin imara açılması iyi bir şey değil”

İzmir Urla’da Klazomenai Antik Kenti’nin içinde bulunduğu ve 3’üncü derece arkeolojik sit alanı bölgenin imar planları değişti. Bölgedeki 34 bin metrekarelik alanda imar plan değişikliği önerisi Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında oy çokluğuyla kabul edildi. Klazomenia Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy, “Klazomenai’nin yapılaşmaya açılması iyi bir şey değil” dedi.

İzmir’in Urla ilçesi İskele Mahallesi’ndeki Klazomenai Antik Kenti’ni de kapsayan alan, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 2018 yılındaki kararıyla ‘1’inci derece arkeolojik SİT alanından çıkartılıp, ‘3üncü derece arkeolojik SİT alanı’ olarak tescil edildi.

Bölgeye ilişkin vatandaşların imar planı değişikliği önergesi, daha önce İzmir Büyükşehir Meclisi’nde reddedildi. Reddedilen teklif, uzun süre ihtisas komisyonlarında kaldıktan sonra ikinci kez eylül ayı meclis toplantısında yeniden gündeme geldi.

SİT alanı sınırları içindeki 34 bin metrekarelik alanda imar plan değişikliği önerisi Büyükşehir Belediyesi ekim ayı son oturumunda oy çokluğuyla kabul edildi.

‘KENT İÇİN KÖTÜ EMSAL OLUŞTURACAK’

Klazomenia Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy, alanın SİT derecesinin 1’inci olarak devam etmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu konudaki raporlar ilgili kurumlarda bulunuyor. Yerleşimin bu kesiminin antik dönemde mezarlık alanı işlevini taşıyor olması 3’üncü derece arkeolojik SİT alanı olmasını gerektirmiyor.

1’inci derece arkeolojik SİT alanı statüsü devam ettirilmeli, bütünlük bozulmamalıydı. Bu kararın ardından artık 3’üncü derece SİT alanı statüsüne haiz olan alanda müze uzmanlarınca yine sondaj kazıları gerçekleştirilecek ve elde edilen verilere göre de bu çalışmalar yöntem açısından pratikte doğası gereği bilimsel mahiyetteki kazılardan farklılık taşıyan, belgelemelerin, verileri kayıt altına alma, saklama koşullarının maalesef asgari standartlara ulaşamadığı bir biçimde kurtarma kazıları şeklinde yürütülecektir.

Buradaki esas sorun, alanın arkeolojik potansiyelinin göz ardı edilip yeterince irdelenmeden SİT derecesinde değişikliğe gidilmesi ve ardından da imar açılması olacak. Yapılaşmaya açılması iyi bir şey değil. Kentin diğer kesimleri için kötü bir emsal oluşturacak.” (DHA)

ETİKETLER: