Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5424

EURO

36,0063

ALTIN

3.006,41

BIST

9.549,89

Babacan’dan Erdoğan’a ‘kader’ yanıtı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 41 madencinin hayatını kaybettiği facianın ardından gittiği Amasra’da “Toplum olarak artık itiraz etme …

Babacan’dan Erdoğan’a ‘kader’ yanıtı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 41 madencinin hayatını kaybettiği facianın ardından gittiği Amasra’da “Toplum olarak artık itiraz etme zamanı geldi. Can kayıplarına, yaralanmalara itirazımız var” dedi. Babacan, ayrıca “Kadere hepimiz inanırız ama önce tedbir” diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı bir kömür madeni ocağında yaşanan ve 41 madencinin hayatını kaybettiği facianın ardından Bartın’ın Amasra ilçesine gitti.

Hayatını kaybeden madencilerin cenazelerine katılan ve ailelerle görüşen Babacan yaşanan facia hakkında bilgi aldı. Babacan, Amasra’da yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Acımız çok büyük. İçimiz yanıyor. 41 evladımızı, madenci kardeşimizi kaybettik. Üçünün şehit cenazesindeydik. Toprağa verdik. Ailelerle buluştuk, dertleştik. Acı çok büyük. Hepsine Allah rahmet eylesin. Ruhları şad olsun. Allah ülkemizi, tüm çalışanlarımızı tekrarından korusun.

Bugün acıyı paylaşma günü ama aynı zamanda bu acıların tekrar yaşanmaması için ne yapılması gerektiğinin artık çok iyi çalışılması gerekiyor. Tedbirde nerede hata edildi? Eksikler neredeydi? İş güvenliği konusunda nerelerde ihmal var? Hepsinin üzerine gidilmesi lazım.

Bunun bağımsız denetimle yapılması lazım. Güçler ayrımı, denge-denetleme mekanizmaları olmayınca, bağımsız denetim yapılmayınca bu kazaların sebepleri yeterinde anlaşılamıyor. Önlenmesiyle ilgili ciddi, sağlam bir duruş ortaya konmuyor.

“DEMOKRASİNİN İYİ İŞLEDİĞİ ÜLKELERDE KAZA VE CAN KAYIPLARI DAHA AZ”

Güçler ayrımının olduğu, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde de maden ocakları var. Hangi ülkede demokrasi iyi işliyorsa, bakıyorsunuz o ülkelerde bu tür kazalar çok daha az oluyor, can kayıpları çok daha az oluyor.

Çünkü bağımsız denetim mekanizmaları çalışıyor. İşi yapan, yaptıran aynı zamanda da denetliyorsa oradan maalesef hatalar bulunamıyor. Eksik ve ihmaller tespit edilemiyor. Tekrar tekrar aynı kazaları, can kayıplarını yaşıyoruz.

Burada madenci kardeşlerimizin aileleriyle tek tek dertleştik. Babalarla, analarla, kardeşlerle dertleştik. Her birinin tespitleri, iddiaları var. Buradaki ihmallerle ve tedbir eksikliğiyle ilgili iddialar var. Bunların mutlaka üzerine gidilmesi lazım.

“MECLİS DENETİMİ ÇALIŞTIRILMALI”

Bir idari denetim, bir yargı denetimi bir de Meclis denetimi var. Burada mutlaka yasama denetiminin, yani Meclis denetiminin bağımsız bir şekilde çalıştırılması gerekiyor. Ne olduğunun anlaşılması gerekiyor ki tekrarı önlensin. Olanlardan ders çıkarmazsak Allah korusun can kayıpları devam eder.

Ülkemiz maden zengini. Maden kaynaklarımızı kullanmamız, yer üstüne çıkarmamız kuşkusuz ülkemizin değerleri açısından önemli ama bir canın maliyetle karşılaştırılması mümkün olmaz. Tedbir konusunda ne kadar maliyet gerekiyorsa, ne gerekiyorsa mutlaka harcanmalı. Tek bir kişinin bile canının korunacağı bir tedbir ve iş güvenliği sistemiyle madenlerimiz işletilmeli.

Savcılık süreci var. Bu savcılık sürecinin bağımsız ve tarafsız yürümesi gerekiyor. Meclis’te bu konuyla ilgili araştırma ve soruşturma komisyonlarının sürecini başlatmak gerekiyor.

“TOPLUM OLARAK İTİRAZ ETME ZAMANI GELDİ”

Soma’da kaybettiğimiz canlarımızın acısı daha tazeyken Amasra’da büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Biz kadere inanırız ama önce tedbir, sonra Allah’ın takdiri… Tedbir bizden, takdir Allah’tan. Tedbir almayıp arkasından takdirle, kaderle olaya bir çerçeve çizmeye çalışırsak bu son derece yanlış olur.

Allah’ın takdiri her şeyin üstündedir. Kadere hepimiz inanırız ama önce tedbir. Tedbir almayıp ihmaller sonucunda olan bu kayıpları, bu kazaları belli bir kader, takdir çerçevesinde geçiştirirseniz bu büyük hata olur. Üstelik istismar olur.

Onun için hep beraber, toplum olarak artık itiraz etme zamanı geldi. İtirazımız var deme zamanı geldi. Can kayıplarına, yaralanmalara itirazımız var. Bunun bağımsız, tarafsız denetim sistemiyle üzerine gidilmesi lazım.

İdari denetimin hiçbir kıymeti yok. Zaten devletin kendi işlettiği tesis. Devlet kendi yapıyor, kendi denetliyor… Bir şey beklemeyin. Yargı denetimi önemlidir ama yargının üzerinde baskı var. Bağımsız ve tarafsız bir yargı denetim sürecinin çalıştırılması gerekiyor. Meclis açıldı. Milletvekillerimizin vakti var. En azından araştırma komisyonunun kurulup tarafsız ve bağımsız bir şekilde maden kazalarının üzerine gidilmesi ve önlenmesi lazım.

Kardeşlerimiz, alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken hayatlarını kaybettiler. Helal kazancın peşindeyken canlarını kaybettiler. Bu çok üzücü. Bir yandan ülkede korkunç bir israf var. Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi yolsuzluk var. Bir yandan korkunç bir haksız kazanç var. Bir yandan da alnının teriyle, bileğinin gücüyle çalışırken, yerin 300 metre altında helalinden kazanç mücadelesi verirken canını kaybeden vatandaşlarımız var. Bu adalet değil.

Toplumsal adaleti sağlamak, olanlardan ders almak zorundayız. Artık bunlara bir dur demenin vakti geldi. İnşallah toplum olarak ayağa kalkıp ‘İtirazımız var’ demenin zamanı geldi.”