Alman politikacıdan Türkiye çıkışı: ‘AB, yaptırım uygulamayı düşünmeli’

Alman Federal Meclisi Üyesi Jürgen Trittin, Ankara-Atina hattında tansiyonun yükseldiği bir dönemde Yunan basınına konuştu. Trittin, AB’ye Türkiye’ye yönelik ‘yaptırım uygulanması’ çağrısında bulunurken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef aldı.

Almanya’da hükümet ortağı Yeşiller Partisi Dış Politika Sorumlusu Jürgen Trittin, Ankara-Atina ilişkilerinin gergin olduğu bir dönemde Yunan basınına konuştu. Yunanistan merkezli Kathimerini’ye konuşan Alman milletvekili, “AB, ekonomik önlemler almayı ve Türkiye’ye yaptırım uygulamayı çok ciddi bir şekilde düşünmeli” dedi.

Trittin, Türkiye’nin Batı’ya ve NATO’ya ihtiyaç duyduğunu hatırlaması için ‘AB’nin önlem alması gerektiğini’ vurguladı. Trittin, Türkiye’yi düzenli olarak AB ve NATO’nun ortak çıkarlarını baltalamakla suçladı.

‘SURİYE’DE ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI HAREKET EDİYOR’

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Kremlin’e uygulanan yaptırımların Türkiye sayesinde beklenildiği kadar etki göstermediğini öne süren Trittin, “Türkiye, Rusya’ya yönelik yaptırım politikasını baltalıyor, Suriye’de uluslararası hukuka aykırı hareket ediyor, Libya’ya yönelik BM silah ambargosunun kontrolünü engelliyor ve NATO müttefiki ve AB üyesi Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlal ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnızca kendi iç siyasi avantajıyla ilgileniyor ve İttifakın çıkarlarını görmezden geliyor. NATO bünyesinde yaptırım mekanizmaları olmadığı gibi bir üyeyi de ihraç etmek mümkün olmadığı için AB’nin ekonomik önlemler almayı ve Türkiye’ye yaptırım uygulamayı çok ciddi bir şekilde düşünmesi gerekiyor. Türkiye’nin Avrupa pazarına ve NATO ile ittifaka ihtiyacı var. Bunun çok açık bir şekilde belirtilmesi gerekir.” dedi.

Rusya-Ukrayna savaşında da değinen Trittin, “Bu savaş da siyasi bir anlaşma ile sona erecektir. Ancak Putin açıkça hiçbir şey müzakere etmeye istekli değil. Şu an seferberlik kararına güveniyor. Bu yüzden Ukrayna’nın desteğimize olan ihtiyacı devam ediyor. Askeri, siyasi ve ekonomik olarak o kadar güçlü olmalı ki, ona müzakere edilmemiş hiçbir sonuç dikte edilmemeli.” dedi.