Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5424

EURO

36,0063

ALTIN

3.006,41

BIST

9.549,89

Rusya-Ukrayna savaşı: Harkivli çiftler nikah merkezlerine koştu

Ukrayna’nın doğusunda yer alan Harkiv şehrinde savaşa rağmen hayat devam ediyor. Savaşın gölgesi altında Harkivli çiftler, hayatlarını …

Rusya-Ukrayna savaşı: Harkivli çiftler nikah merkezlerine koştu

Ukrayna’nın doğusunda yer alan Harkiv şehrinde savaşa rağmen hayat devam ediyor. Savaşın gölgesi altında Harkivli çiftler, hayatlarını birleştirmek için nikah merkezlerinin yolunu tutuyor.

24 Şubat’tan beri Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken, Ukrayna’da savaşın yoğun hissedildiği bölgelerden olan Harkiv’de yaşam normal seyrinde devam ediyor.

Başkent Kiev’in ardından Ukrayna’nın en büyük ikinci şehri olan Harkiv, Rusya sınırına yaklaşık 45 kilometre mesafede yer alırken savaşın başladığı günlerde saldırı altında kalmıştı.

Harkiv, savaşın başladığı 24 Şubat’tan bu yana, muharebenin en ağır hissedildiği şehirlerin başında geliyor. Rus güçlerinin sık sık füze ve roketlerle hedef aldığı Harkiv’de hayat her şeye rağmen devam ediyor. Hayatın devam ettiğinin en önemli işaretlerinden biri de nikahlar.

Harkiv şehir merkezinde yer alan nikah dairesinde çiftler sırayla içeri girerek hayatlarının en mutlu anını savaşın gölgesinde de olsa yaşamaya çalışıyor.

Resmi nikah merasiminin yapıldığı binanın içine olası füze veya roket saldırısı tehdidi nedeniyle gelin ve damattan başka kimsenin girmesine izin verilmiyor. Gelin ve damadın yakınları, arkadaşları, nikah merkezinin dışında yanlarında getirdikleri çiçeklerle çiftlerin dışarı çıkmasını bekliyor.

Nikah kıyılıp yüzükler takıldıktan sonra çiftler dışarı çıkarak yakınları ve akrabalarıyla bu mutlu günlerini kutluyor.

Fotoğraf: AA

Savaş da olsa gelenekler unutulmuyor. Gelin ile damat, hiç ayrılmasınlar diye kollarından Ukrayna’ya özgü el işi işlemelerin olduğu beyaz bir bezle birbirlerine bağlanıyor. Gelin ve damada evde pişirilen ekmek ikram ediliyor.

Harkiv’de hayatlarını birleştiren Kurilo Ihor ve Lushnikova Yila çifti, martta düğün yapmayı planladıklarını ancak savaş nedeniyle gerçekleştiremediklerini ifade etti.

Fotoğraf: AA

Gelin Lushnikova, savaş başladıktan kısa süre sonra Harkiv’den ayrılarak önce nispeten daha güvenli olan Ukrayna’nın batısına, sonra da Avrupa’ya geçti, yaklaşık 3,5 ay Avrupa’da kaldıktan sonra yeniden Harkiv’e döndü.

Damat Kurilo ise mayıs ayında gönüllü olarak Ukrayna ordusunda ambulans şoförlüğü yaptı.
İnternetten tanışan ve daha sonra arkadaş olan çift, savaş süresince yaşadıklarını ve geleceğe dair planlarını anlattı.

Fotoğraf: AA

Savaşın başlaması nedeniyle martta yapmayı planladıkları düğünü ertelemek zorunda kaldıklarını belirten Kurilo, “Mart ayına düğünümüzü planlamıştık. Fakat savaş hayatımıza kendi düzenlemelerini getirdi. Başka bir ülkenin işgali neticesinde planlarımız değişti. Kız arkadaşım can güvenliği için Avrupa’ya gitti, ben burada kaldım. Daha sonra o geri döndü. Koşullara bakmayarak hayalimizi gerçekleştirmeye karar verdik ve ailemizi nikah ile resmileştirmek için adım attık” dedi.

Fotoğraf: AA

Kurilo, savaşa rağmen geleceğe yönelik planlar yaptıklarını dile getirerek, “Çocuklarımız olsun istiyoruz. Sevdiğim işle uğraşmak istiyorum. Ortaya çıkan şeylere rağmen bunlar bizi kesinlikle durdurmuyor. Büyük planlarımız var. Ukrayna kesinlikle ayakta duracak ve zafer elde edecek” diye konuştu.

Savaş nedeniyle önce yaşadığı şehri sonra da ülkesini terk etmek zorunda kalan gelin Lushnikova ise, “Ukrayna’da nelerin olacağını anlamıyorduk. Avrupa’da 3,5 ay bulunduk, daha sonra geri döndük. Çünkü sevdiğim insanı görmek istiyordum, Ukrayna’da, sevimli şehrimizde geleceğimizi kurmak istiyorduk. Şimdi, tabii ki, tüm normal insanlar korkuyorlar. Roket ve diğer şeylerden herkes korkuyor ama ister istemez buna da alışıyorsun. Yine de her zaman teyakkuzda oluyorsun, çevrene bakıyorsun sürekli” dedi.

Fotoğraf: AA

Erkek arkadaşıyla ayrı kaldıkları dönemin çok zor olduğunu dile getiren Lushnikova, “İletişim kuramıyorduk. Uzun süre cevap alamıyordum. Kavga ediyordum. ‘En azından yarım günde bir kere bana cevap veremiyor musun?’ diye soruyordum. ‘Her şeyin yolunda olduğunu anlayabilmem için en azından bir kısa mesaj veya gülümseme işareti gönder.’ diyordum. İlk günlerde bu nedenle çok kavga ediyordum ama daha sonra anladım ki bulunduğu yerle alakalı olarak iletişime geçmesi kendisi için tehlikeli olabilirmiş” yorumunu yaptı. (AA)