Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4317

EURO

36,1497

ALTIN

2.959,80

BIST

9.367,77

Alerjiye karşı gardınızı alın

Günümüzde yaygın görülen alerjinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirten Öztürk, “Bu sorunu bazı önlemlerle hafif atlatmak mümkün” dedi …

Alerjiye karşı gardınızı alın

Günümüzde yaygın görülen alerjinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirten Öztürk, “Bu sorunu bazı önlemlerle hafif atlatmak mümkün” dedi.

Alerji, bağışıklık sisteminin belli maddelere karşı aşırı reaksiyonu sonucu oluşan sorunlardır. Temel olarak; üst solunum yollarını, akciğeri, cildi, gözleri ve sindirim sistemini tutabilir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, toplumumuzda sık görülen bu sorunla başa çıkma yollarını şöyle açıkladı…

Dr. Ali Vefa Öztürk

İşte en önemli belirtileri

Üst solunum yolu: Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı hapşırık, geniz akıntısı, baş ağrısı, sürekli burnu silme isteği, burunda kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bunlara baş ağrısı da eşlik eder. Genellikle günün belli saatlerinde belli yerlerde belli mevsimlerde oluşur.

Alt solunum yolu: Bu tip alerjilerde genellikle balgamsız veya açık renkli balgamlı öksürükler olur ama ciddi alerji olduğunda aynı astım benzeri nefes darlığı da oluşabilir. Özellikle alerjenle temasta eforla artan nefes darlığı görülebilir.

Göz: Bu alerjilerde genellikle görülen gözlerde akma-batma hissi, gözlerde kaşıntı en sık görülen göz alerjisi bulgularıdır.

Cilt: Ciddi kızarıklık, kabarıklık, ödem ve kaşıntıyla kendini gösteririr. Kaşıntı denince ilk akla gelen alerji olmalıdır.

Sindirim sistemi: Genellikle besin alerjilerinde meydana gelen şikayetler sindirim sistemini etkiler.

Neler yapabilirsiniz?

Alerjiye karşı evde ve dışarıda şu noktalara dikkat etmelisiniz

Alerjide temel tedavi genellikle alerjinin tespiti ile mümkün olur. Böylelikle hastanın nelere dikkat etmesi gerektiği de bilinir. Alerjenlerden uzak durmak önemli bir koruyucu yöntemdir. Örneğin ilkbaharda ormanlardan, tozlu ortamlardan ve havası kirli ortamlardan kaçınmak gerekir. Böyle bir ortama girmek mecburiyetinde kalındığında da kişisel koruyucu kullanmak da önemli bir yöntemdir. Kişisel koruyucular koronavirüse karşı kullandığımız maskelerdir. Eğer az toz veya az polenli bir ortama giriyorsak normal maskeler yeterli olur ancak çok toz ve çok ağaçlık bir ortama giriyorsak mutlaka N95 gibi maskeler kullanmak gerekir. Böylelikle alerjik ajanlardan korunuruz.

Yatak odasında halı kullanmayın

Ev içindeki alerjik ajanlardan korunmanın en iyi yolu ev tozlarını, evdeki rutubeti ve küfü azaltmaktır. Evdeki tozu azaltmak için az eşya kullanmak, toz tutan televizyon, bilgisayar, halı gibi eşyaların yatak odalarında yer almalarını engellemekle olur. Hava temizleyiciler özellikle hepa filitreli hava temizleyiciler ortamdaki alerjinin azaltılmasında çok işe yarar. Ayrıca elektrik süpürgesi ve klimaların da hepa filtreli olmasına dikkat edilmelidir. Ev içi alerjenlerden korunmak için evin ısısını belli seviyelerde tutmak gerekir. Isıyı 25 derecenin çok üstüne çıkarmamak 22 derecenin altına indirmek gerekir. Evdeki nemin de yüzde 60‘ların üzerine çıkması engellenmelidir. Yazın nem azaltıcı önlemler alınmalı kışın ise kaloriferlerden kaynaklı ev kuruluğu önlenmelidir. Yatak odasında mümkün olduğunca az eşya bulundurulmalıdır. Yastık kılıfı, çarşaflar, yorgan kılıflarını 60 derecenin üzerinde yıkamak ve haftada iki kere değiştirmek gerekir. Genel olarak da kıyafetlerin ve eşyaların kapalı dolaplarda muhafaza edilmesi çok önemlidir. Ev tozundan korunmanın önemli yollarından biri de mümkün olduğunca halı kullanmamaktır. Halıları seçerken kısa tüylü veya anti alerjik olanları tercih etmek iyi bir çözümdür. Yatak odasında ise mümkün olduğunca halı kullanmamakta fayda vardır. Eğer bir küf alerjiniz varsa ışık almayan odalardan uzak durun. Böyle bir eviniz varsa da mümkünse ortamınızı değiştirin. Bunun yanında da duvarlarda oluşan kabarıklık yeşillenme küflenen bölgeleri sıkça temizleyip boyatın.

Bu alerjenlerden uzak durun

Tozlar, ev tozları içindeki mite dediğimiz küçük canlılar, polenler (özellikle bahar ayında), rutubet veya küf dediğimiz aslında mantar içeren durumlar, fıstık-çilek gibi bazı yiyecekler, kedi-köpek gibi evcil hayvanlar ve bunların tüyleri, kokulu tüm kimyasallar çamaşır suyu deterjan gibi, parfümler, sigara dumanı, soğuk, buhar, bazı kişilerde güneş ve bunlar gibi pek çok etken alerjiye yol açabilir.

Alerjiniz olmasa da kimyasallara dikkat!

Alerjisi olsun olmasın herkes kimyasallardan uzak durmalıdır. Örneğin bulaşık ve çamaşır deterjanlarının kokusuz-doğal olanlarını kullanmak gerekir. Her şeye rağmen eğer alerjiniz devam ediyorsa bir doktora başvurmanız alerji testlerinizi yaptırmanız, düzenli alerji tedavileri almanız ve belli aralıklarla kontrole gitmenizde fayda var. Alerji tamamen sıfırlanmasa bile, alerjiniz yokmuş gibi yaşamanız mümkündür…

Havasız ortamlardan uzak durun

Ev dışında alerjik ajanlardan korunmanın en önemli yolu da havası kirli olduğunu düşündüğümüz ortamlardan uzak durmaktır. Kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlarda uzun süre kalmamak gerekir. Özellikle sigara içilen ve kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Çok fazla ağacın, çimenin ve otun bulunduğu ortamlardan ilkbahar sona erene kadar mümkün olduğunca uzak durmak önemlidir.