Haftada sadece 75 dakika egzersiz depresyon riskini azaltıyor
Yeni bir çalışma, haftada sadece 75 dakika egzersiz yapan yetişkinlerin depresyon yaşama olasılığının beşte bir oranında azaldığını ortaya …
Yeni bir çalışma, haftada sadece 75 dakika egzersiz yapan yetişkinlerin depresyon yaşama olasılığının beşte bir oranında azaldığını ortaya çıkardı. Süre, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği yedi günde bir en az iki buçuk saatlik egzersiz süresinden daha az olmasıyla dikkat çekti.
Cambridge Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 75 dakika egzersiz yapan yetişkinlerin depresyon geçirme olasılığının beşte bir oranında daha az olduğunu buldu. Bilim insanları, küçük bir miktar egzersizin bile zihinsel sağlığa önemli bir yararı olabileceğini öne sürüyor.
Depresyon, uzun süreli mutsuzluk ve umutsuzlukla mücadele eden hastalarla birlikte, dünya çapında önemli bir sorun. Tahminlere göre, yaklaşık beş Amerikalı yetişkinden biri bu durumdan muzdarip.
Ancak bazı araştırmalar, fiziksel aktivitenin depresyonu önlemeye yardımcı olabileceğini ve hatta antidepresanlar kadar etkili olabileceğini öne sürdü.
DÜŞÜK AKTİVİTE SEVİYELERİNDE BİLE DEPRESYON VAKALARI AZALDI
Son olarak 28.000’i depresyon hastası olmak üzere 190.000 yetişkinin verileri analiz edildi. 15 çalışma, izlenen tüm katılımcıların aktivite düzeylerini ve en az üç yıl boyunca depresyon geçirip geçirmediklerine dair verileri kullandı. Önerilen egzersiz miktarının yarısını yapan kişiler, egzersiz yapmayanlarla karşılaştırıldı.
Sonuçlar, düşük aktivite seviyelerinde bile depresyon oranlarında hızlı bir azalma olduğunu gösterdi. Ancak katılımcılar daha fazla egzersiz yaptıklarında, ruh halini yükselten getiriler istikrarlı bir şekilde azaldı.
Bir epidemiyolog olan Dr Matthew Pearce tarafından yönetilen çalışmada, bilim insanları şunları kaydetti: “Halk sağlığı tavsiyelerinin altında bile fiziksel aktivitede önemli zihinsel sağlık yararları elde edilebilir. Herkes mevcut sağlık tavsiyeleri düzeyinde aktif olsaydı, dokuz depresyon vakasından biri önlenebilirdi.”
Araştırmacılar, egzersizin beyindeki endorfin salınımını tetikleyerek semptomları hafifletebileceğini ve iyi olma duygularını teşvik edebileceğini öne sürdüler. Aynı zamanda kişinin benlik algısını, beden imajını iyileştirebilir ve daha fazla sosyal etkileşimi teşvik edebileceğini belirttiler.