Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,5254

EURO

36,1854

ALTIN

2.982,66

BIST

9.367,77

Bakan Karaismailoğlu: Rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik eleştirilerde bulundu. “İstanbul Büyükşehir …

Bakan Karaismailoğlu: Rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik eleştirilerde bulundu. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle gündeme geldiğini gördünüz mü? Çok ve boş lafla iş yapılmıyor” diyen Bakan Karaismailoğlu, “Görmek istemedikleri için, rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar” şeklinde konuştu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Habertürk TV’de değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Açıklamalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiren Bakan Karaismailoğlu, şunları söyledi:

“İBB’NİN PROJEYLE GELDİĞİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?”

* Biz son 20 yıldır yaptığımız dünya ölçeğinde en önemli işlerde çok büyük bir mühendislik altyapımız oluştu. Artık kendi mühendislerimizle, müteahhitlik firmalarımızı dünyadaki en önemli işleri yapar hale geldik.

* Son 20 yılda büyük altyapı hamlesiyle hem kamu hem özel sektör tarafında yetişmiş insan gücü, son geldiğimiz Çanakkale Köprüsü’nü Türk mühendislerle yapar hale geldik. Türkiye’de hep yabancı mühendisler çalıştı son 20 yıla kadar. Artık dünyanın her tarafında Türk mühendisleri, müteahhitleri aranan hale geldiler. Metro, hızlı tren işi yapan Türk firmaları Tanzanya’da ihale alabiliyorlar.

* 26 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Mesleğin ilk yılları yabancılarla çalıştım, o sıkıntıları iyi biliyorum. Mühendislik, yazılım, fikir, danışmanlık ihraç etmek çok kıymetli işler hale geldi. Daha önce mühendislik ithal eden ülkeden mühendis ihraç eden ülke hale geldik. Rusya’da petrokimya tesisini Türk firmasını yapıyor aynı şekilde.

* Bizim kişilerle problemimiz yok. İstanbul’a verilmiş olan sözler var. 7/24 İstanbulluların hayatını kolaylaştırmak için çalışan bakanlık diğer yandan keyif için koşuşturanlar var. Sonuçta kötü söz sahibine aittir. Bizim muhatabımız İstanbullular ve İstanbul’da yapılan işlerdir.

* Karşımızda İstanbul için hiçbir şey yapmayan, yapılan işlerin işlerin üstüne çökmeye çalışan, algı operasyonu yapan birileri var. Bütçe geliyor, yatırımlar ortada yok, para da ortada yok. Meclis’ten borçlanma yetkisi alınıyor. Yetki alınıyor ama yatırım ortada yok. Sonuçta bunun hesabını millet soracak.

* Sadece İstanbul’da yaşayan milletimizin hayatını kolaylaştıracak projelerdir burada konuştuğumuz şey. Karşımızda İstanbul için yapılması gereken oldukça fazla iş olduğu halde yapmayan bir kitle var.

* Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle gündeme geldiğini gördünüz mü? Çok ve boş lafla iş yapılmıyor.

* Ben 1995 yılında İBB’de mühendis olarak işe başladım. 24 yıldır İstanbul’da çalıştım. Dünya vizyonunu İstanbul’da kazandım. Allah bana nasip etti, bakan oldum. Bu gurur bana ömür boyu yeter.

* Bizim burada tek çabamız Türkiye’deki vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak. Çok kutsal bir görevim var. İstanbul da dahil olmak üzere tüm Türkiye’ye hizmet ediyorum.

“ATATÜRK HAVALİMANI’NIN KAPASİTESİ YETMİYORDU”

* Muhalif olarak her şeye karşı olmak değil ki. Muhalefet demek iktidar kadar önemlidir. Maalesef Türkiye’de muhalefet olmak her şeye karşı gelmek, vatana millete yapılan yatırımlara düşmanlık haline geldi.

* Atatürk Havalimanı’nın bir tarafında Bakırköy, kuzeyinde Bahçelievler, Sefaköy, Florya. Yerleşimin en yoğun olduğu yer burası. Kapasitesini tamamen doldurmuştur. Marmara denizinin üzerinde aşağı inebilmek için saatlerce dönüyorduk. O uçakların sağladığı egzoz emisyonu düşünebiliyor musunuz? Kapasitesi dolmuş bir havalimanı tamamen yerleşim yerlerinin içine kalmıştı.

* Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı şehir içerisinde kaldığı için kapatıldı, tamamen halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı. Buradaki kapasite yetmiyordu.

* İstanbul’a kapasitesi yüksek önemli bir havalimanı ihtiyacı vardı. Burası dünyaya hizmet ediyor. 120 milyon yolcuya hizmet ediyor. Bizim ileriki hedeflerimiz de var. Aynı zihniyet hem İstanbul Havalimanı’na uçak inmez diyordu, aynı şeyi Sabiha Gökçen Havalimanı’na yaptılar. İstanbul Havalimanı Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü oldu bu COVID sürecinde. Üst üste rekorlar kırıyor.

* İstanbul Havalimanı’nın yapıldığı alan ekonomik değeri sıfır olan, yaşam alanının olmadığı alandı. 10 milyar Euroluk yatırımla 200 bin kişilik istihdama dönüştürdük. İşletme süreci boyunca gelir akışı sağlanıyor. Acil durum hastanesi yapılırken çok tartıştık.

* Mevcut terminal yapısı olduğu için hastaneye dönüşümü pratik olmadığını düşündük. Kuzey Batı pistinin olduğu yer tamamen millet bahçesi olarak yapılacak. Çevre Şehircilik Bakanlığımız konuyla ilgili çalışıyor. Burası çok kıymetli arazi. Kesinlikle imarı olmayacak. Kesinlikle burası tamamen İstanbul’a hizmet edecek. Şehrin ortasında nefes alınacak bir alan olacak.

METROLARDAKİ U TABELASI TARTIŞMASI

* Metroların nasıl planlandığını çok iyi biliyorum. Biz 103 kilometrelik metro inşaatımız devam ediyor. Öbür taraftan belediyenin yaptığı bir çalışma var eski döneme ait. Üzerinde 3 yıl geçti hiçbir hareket yok. Biz tarih veriyoruz.

* Metronun adını U koyduk. Hem yaptığımız iş belli olsun diye yaptık. Havayolunda ve demiryolunda da U’yu kullanıyoruz. Burada gocunacak bir şey yok. Bütün metro istasyonları U değil. M de var.

* Havalimanı metrosu toplamda 70 kilometrelik bağımsız hat olacak. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosunu yapıyoruz. Bittiği zaman devredeceğiz, onu M olarak yapabiliriz.

* Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu Pendik, Tavşantepe’den götürüyoruz. Oradaki mahalleleri de metroyla buluşturuyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı ilk açıldığında yolcu kapasitesi net değildi. Zamanla gelişiyor bunlar.

* Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu en geç Ağustos ayında açılacak. D-100 karayolu üzerindeki mahalleler metro ile buluşacak. Kağıthane-Kemerburgaz-Göktürk yine Ağustos’ta açılıyor. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin metrosunu belediye yapıyordu, ama maalesef ‘yapmayacağız’ dediler biz devraldık. Biz bunu bitirmek üzereyiz.

* İstanbul’u birilerinin keyfine tabii ki bırakmayacaktık. Bir yerde keyfi davranan diğer yandan canla başla çalışan bakanlık var.

* Yeni havalimanının metrosu Kağıthane-Hasdal-Kemerburgaz’dan oluşan hattı Ağustos’ta açıyoruz. Ağustos ayında Kağıthane istasyonundan bindiğinde yarım saatte, Taksim-havalimanı arasında yarım saatte gidecek. Yıl sonunda da Beşiktaş-Gayrettepe’ye bağlanacak.

“BALIKÇIYA GİTTİ DE SERVİSİ Mİ ENGELLEDİK?”

* Bir kredi alabilmek için yatırım programı ve projesi olması gerekiyor. Proje olmadan finansör kuruluşu nasıl ikna edeceksiniz. Bu işin fizibilite onayları şartları var. Proje eksiklikleri vardı. Olmayan projeye nasıl onay vereceksiniz.

* Zemin etüdleri, deprem etüdleri vs. Projeleri tamamsa tabii ki hemen veririz. Zemin etüdlerini daha yeni yapıyorlar, arazideler şu anda. 10 tane metro diyorlar, yerler esiyor metroda. Esenyurt gibi devasa nüfus yoğunluğu olan metro hattı var evlerinde yerinde yeller esiyorlar. Dertleri iş yapmak olsa o kadar çok iş var ki.

* Geldiler, arkadaşlarımız anlattı, tamamlamaya çalışıyorlar. Kirazlı hattını niye bitirmediniz. İkitelli’yi yüzde 60’la devraldınız. Çoktan biterdi bu şimdiye kadar. Keşke bunlara yüklenseler yapsalar.

* Biz neyi engelledik? Balıkçıya gitti de servisi mi engelledik? Hafriyat dökmesini mi engelledik? Hastane var, vatandaşımız şifa bulmak için hastaneye gidecek, yolunu yapmıyor. Biz arkasını topluyoruz. Hummalı bir çalışma yapıyoruz ama karşımızda tamamen algı operasyonu yapıyorlar.

“İSTANBUL’DA TAKSİ, DAHA ÖNEMLİSİ OTOBÜS PROBLEMİ VAR”

* O gece İstanbul’a inmemiz gerekiyordu. Risk alarak indik oraya. Öyle bir tercihimiz yoktu. İstanbulluların yanında olmamız gerekiyordu, başkaları keyif içindeyken.

* İstanbul’da taksi, daha önemlisi otobüs problemi var. Keşke bir an önce raylı sistemler bitse, taksiye talep daha azalsa. Keşke otobüs doğru düzgün işletilebilse. Maalesef otobüs krizi var. Önce mevcut taksiler işliyor mu? Görmek istemedikleri için, rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar.

* Mevcut taksilerin acilen dijitalleşmesi gerekiyor. 3 yıl oldu belediyeyi alalı. Aplikasyonlar taksiyi kontrol ediyor, takip ediyor, müşteri memnuniyetini analiz ediyor. Hangi taksi nerede dolaşıyor, bunları hepsini izleyen sistem vardı. Bunlara yatırım yapmadılar.

* Trafikten bahsediyorsunuz, bunun üzerine 5 bin taksi koymaktan bahsediyorsunuz. 150-200 kilometre boş dolaşıyorlar. Yolcu bulmak için dolaşıyorlar. Dijitalleşme olunca bekleyecekler, çağırınca ayağınıza gelip, sizi alacaklar. Taksi şoför eğitimleri gerekiyor.

* Uygunsuzlukları yapanların şoför kartlarını iptal etsin bakalım oluyor mu? Burada kasıtlı olarak sistemin daha da kötü gitmesine çabalıyorlar. Tamamen rant üzerinde hesap yapıyorlar.

* Belediyeler kaliteli, güvenli bir toplu taşıma hizmeti sunmalarıdır. Toplu taşımanın kalitesini artırmadıkları gibi zam yapılıyor. Toplu taşımadaki yolcuları caydırıp özel araca davet ediyorlar.

“KAMU BÜTÇESİNDEN YAPILSAYDI ANADOLU’DA YATIRIM OLMAZDI”

* Toplu taşımanın ne olduğunu öğrensinler. Hızlı tren toplu taşıma değildir. Hızlı tren tarifelere baksınlar. İstanbul Ankara otobüs ücreti 350 lira, YHT 150 lira sadece. Marmaray’da ve İstanbul’da toplu taşım ücretlerini UKOME belirliyor.

* Seçimden önce 2.67 liraydı, şimdi 7,67 lira. Toplu taşımayı kullanışlı hale getirirseniz masraflarınız azalır. Son üç ayda yüzde 90, son üç yılda yüzde 300 yapıyorlar. İş mahkemeye gitti. Yap-işlet-devret modelleri ekonomiye katkısı oldu. Zamandan, yakıttan katkıları oldu. Bunları kamu bütçesinden de yapabilirdi. Ama o zaman Anadolu’da yapılan pekçok projeyi yapmayacaktınız.

* Bütün yatırım bütçesi 1. Boğaziçi Köprüsü’ne yapıldığından Anadolu’da birçok yatırım yapılamamıştı. Burada asıl olan yapım maliyetidir. Kamu bütçesinden kuruş aldırmadan yapılan projelerin yıllara sari geri ödemesi var. Orada çok ciddi işletme maliyetleri var.

* Geçilmeyen köprü dediğiniz Osmangazi, Çanakkale, Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bunların yatırım maliyetleri var. Zafer Havalimanı 50 milyon dolarlık projedir. Anadolu’da pekçok projemiz var. Adıyaman, Iğdır havalimanı. Bunlara kâr amacıyla mı bakmak lazım. Hastaneler kâr mı ediyor? Bunun matematiği var. Tartışılacak bir şey yok.

* Yolcu hesabına girerseniz farklı bir şeydir. Geçen ay Antalya Havalimanından direk Hazine’ye gelir kazandık. İstanbul Havalimanı aynı şekilde. Devletten kuruş çıkmadı. 25 yıllık işletme süreci boyunca gelir elde edecek devlet. Bu projeler birbirini dengeliyor.

* COVID sürecinde sistemler kilitlendi. İnsanlar eve kapandı. İhaleye 17 firma girdi. Kıran kırana pazarlık yapıldı. En ekonomik maliyeti sunan yatırımcı dışarıdan finans aldı getirdi. Dünyanın en büyük teknolojik köprüsünü yaptı, Türkiye’nin hizmetine kattı.

KANAL İSTANBUL TARTIŞMALARI

* Üzerlerindeki işleri yapmıyorlar, Kanal İstanbul’a laf ediyorlar. Bugün İstanbul Boğazı’ndan 40 bin araç geçmeye çalışıyor. Gidin Zeytinburnu-Bakırköy sahilinde onlarca gemi sıra bekliyor. Onlarca gün süren gemi yangınları, o akaryakıtın İstanbul boğazına dağılımı var. Bu tehlikeyi seyir mi edeceğiz? Marmara Denizi’ni gemi otoparkına mı çevireceğiz?

* 1. Köprü’yü yaparken ’30 milyon aç’ diyorlardı. İstanbul boğazındaki tehlikenin boyutlarını azaltmak için alternatif bir proje bu. 2050’ye geldiğimizde İstanbul boğazında geçmek isteyen gemiler 70 bine çıkacak.

* Panama, Suveyş kanalı niye yapıldı? Yaşamın ticaretin olduğu yerde bu kanallar her zaman düşünülmüştür. Biz Antalya havalimanı yaptık, yabancılar ihale için yarıştılar. Gelip bir de üstüne para veriyorlar.

* Devletin kasasından 1 kuruş para çıkmadan, işletme süresi boyunca devlete gelir gelecek. Kanal İstanbul uzun soluklu bir iş. Maliyeti yüksek bir iş. Orada kısıtlı imar verilecek. O imar planları açıklandı.